| Ayrıca benim uğraşacak daha büyük sorunlarım var. Bu kadın olayı gibi. | Open Subtitles | بجانب ذلك , لدي مشاكل أكبر لأتعامل معها , مثل كوني إمرأة |
| Bazen yersiz şiddet patlamalarına neden olabilen mahremiyet sorunlarım var. | Open Subtitles | لدي مشاكل ألفة والتي أحياناً ينتج عنها تصرفات عنيقة مفاجئة.. |
| Bir de ben sorunlarım var sanıyordum. | Open Subtitles | التي حاجة أوديب يا رجل ، ظننت أن لدي مشاكل |
| Saf bir ruh hissetmiyorum. Herkes gibi sorunlarım var. | Open Subtitles | لا أشعر بأنني نقية الروح لديّ مشاكل تماماً كالآخرين |
| Togo'da Fransızca konuşuluyor bu arada ama ben ismi İngilizce düşündüm çünkü Fransayla da sorunlarım var. | TED | بالمناسبة، تتحدث توجو الفرنسية، لكني اخترت الانجليزية لأن لدي مشكلة مع فرنسا أيضاً. |
| Bazı sorunlarım var da. Evet, onun saçına bir daha dokunursanız ciddi sorunlarınız olacak. | Open Subtitles | لدي مشاكل سيكون لديكم مشاكل اذا لمستم شعره مجدداً |
| Yani, benim de sorunlarım var ama senin de var. | Open Subtitles | اعني ان لدي مشاكل لكن انتِ ايضا عندك مشاكل |
| sorunlarım var. Hatta rahatsız bile denebilir. Hatta, biri bana rahatsız dedi. | Open Subtitles | أنا لدي مشاكل حتى أن أحدهم أخبرني أن مدمرة |
| Keşke yardım edebilsem ama şu an başka sorunlarım var. | Open Subtitles | أتمنّى أن أساعدك ، لكن لدي مشاكل المال المحوّل الآن ، حسنًا ؟ |
| Annemle ilgili sorunlarım var, efendim. Hepsi dosyamda yazıyor. | Open Subtitles | لدي مشاكل متعلقة بالأم سيدي كل شيء موجود في ملفي |
| Hem, halletmem gereken gerçek sorunlarım var. | Open Subtitles | وعلى أية حال، لدي مشاكل حقيقية يجب أن أتعامل معها |
| Öfke sorunlarım var, çok fazla içiyorum ve büyük ihtimalle de seks bağımlısıyım. | Open Subtitles | لدي مشاكل مع الغضب، أعاقر الخمر كثيرا، وهناك إحتمال كبير من أني مدمن على ممارسة الجنس. |
| Benim sorunlarım var, genetik açından bazı sorunlar. | Open Subtitles | لديّ مشاكل مثل مشاكل مستوى الجينات العميق |
| Görüş sorunlarım var. Kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorum. | Open Subtitles | لديّ مشاكل في الرؤية لديّ فقدان ذاكرة قصير |
| Senin sezonu çöpe atmanla ve ahmakça oyunlar oynatmanla ilgili sorunlarım var. | Open Subtitles | لدي مشكلة مع إهدار موسمنا بقيامك بخطط غبية |
| Yasal sorunlarım var. Avukatlarım medyayla konuşmamı istemiyor. | Open Subtitles | لدى مشاكل قانونية و محاميتى على عكسى تتحدث إلى الإعلام |
| Ama benim de, kendime göre bazı sorunlarım var. | Open Subtitles | لديّ مشاكلي الخاصّة. في البيت مثلاً، مع أبريل. |
| Aynen öyle. Vaktim yok. Evde daha büyük sorunlarım var. | Open Subtitles | هذا هو بالضبط ، لا أستطيع إيجاد وقت عندي مشاكل في البيت |
| Sen kararını vermiş olabilirsin ama benim sorunlarım var. | Open Subtitles | ربما قد اتخذتَ قرارك، لكنني لازلت أعاني من بعض المشاكل |
| Birileriyle biraz sorunlarım var. Problem yaşamanı istemiyorum. | Open Subtitles | سيكون لديّ مشكلة مع بعض الأشخاص لا أريد أن يكون لديك أيّ مشاكل |
| Onunla sorunlarım var, herkesin var, ama onun da her canavar gibi, sadece sevilmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | كان لدى مشاكلى معه كالجميع لكنه كأى وحش, يريد أن يكون محبوباً فقط |
| İki yerde de kadın sorunlarım var. Geç. | Open Subtitles | لدىّ مشاكل أنثوية في كلا الموقعين ، التالي |
| Şimdi daha büyük sorunlarım var. | Open Subtitles | لقد حصلت مشاكل أكبر الآن. |
| İşte bazı sorunlarım var. | Open Subtitles | أواجه مشاكل في العمل |
| Bir işim var, ailevi sorunlarım var. | Open Subtitles | عندي عملي، ومشاكلي العائلية |
| Kuru fasülyeyle sorunlarım var da. | Open Subtitles | أعاني من مشاكل عند تناول الفاصولياء المعلّبة |
| Çünkü benim sorunlarım var. Fazla yakınlaşmak istemezsin. | Open Subtitles | لأنه لدي مشكلات لا تريد أن تقترب مني أكثر |