İnan bana kimsenin seni suçladığı yok. | Open Subtitles | ،لأنني يمكنني أن أجزم لك .لا أحد هنا يلومك |
Ve görünen o ki, kendisine olanlardan dolayı seni suçladığı için sana karşı bir kin beslemiş. | Open Subtitles | ويبدو أنه يكن ضغينة لك وأنه يلومك فيما حدث له |
- Kimsenin sizi suçladığı yok doktor. | Open Subtitles | لا أحد يلومك أيها الطبيب |
Belki de artık kadınları hedef almıyordur çünkü suçladığı kişiyi çoktan öldürmüştür. | Open Subtitles | ربما هو لا يستهدف النساء بعد الان لأنه قتل الشخص الذي يلومه |
Kaza için suçladığı adamı öldürdü. | Open Subtitles | لديه نهاية لقد قتل الرجل الذي يلومه على الحادث |
Soru, Genevieve'nin babasının bu olay için kimleri suçladığı. | Open Subtitles | إنه من هو" جينافيف " الذي يلومه الأب على مهاجمة ابنته ؟ |
Tara'nın beni tamamen beceriksizlikle suçladığı bir konu. | Open Subtitles | عشاءً لطيفاً مصحوباً بمحادثة مهذبة الشيء الذي إتهمتني (تارا) بأنني |
Bir şeyler için seni suçladığı çok açık. | Open Subtitles | من الواضح أنه يلومك على شيء |
Tamam, kimsenin sizi suçladığı yok. | Open Subtitles | -حسناً، إسمع، لا أحد يلومك على شيء . |
Ve kimsenin seni suçladığı yok. | Open Subtitles | ولا أحد يلومك. |
Kaybı için suçladığı kişinin peşine düşmesi çok sürmeyecek. | Open Subtitles | ان يلاحق الشخص الذي يلومه على خسارته |
Joe Ramsey hapsedilmesi konusunda suçladığı herkesten intikam alma peşinde. | Open Subtitles | يبحث (جو رامسي) عن الانتقام من كل من يلومه من أجل سجنه |
Klaus'u tanıdığım ve bir parçanın hala onu suçladığı için mi? | Open Subtitles | لأنّي عليمة بـ (كلاوس)، وحتمًا جزء منك ما زال يلومه. |
Beni, onları öldürmekle suçladığı zaman. | Open Subtitles | عندما إتهمتني بقتلهم |