Kurtarıcılar'la yaptığımız sulh her an bozulabilecek gibi olsa da en azından bir uzlaşma var. | Open Subtitles | سلامنا مع (المنقذين) مضطرب، لكنّه سلام. |
Kurtarıcılar'la yaptığımız sulh her an bozulabilecek gibi olsa da en azından bir uzlaşma var. | Open Subtitles | سلامنا مع (المنقذين) مضطرب، لكنّه سلام. |
Saat 10'da yeminlerimiz hakkında sulh hâkimiyle görüşmen gerekiyor. | Open Subtitles | أنت يجب أن تتكلّم مع قاضى الصلح فى حوالى العاشره عن نذورنا |
"Geçen perşembe, Bournemouth sulh hakimliğinde adres olarak Beauregard Oteli'ni gösteren 55 yaşındaki David Angus Pollock..." | Open Subtitles | فى الخميس الماضى ، أمام قاضى " بورن ماوث" "دافيد آنجس بولوك " ، 55 عاماً و قد أعطى عنوانه على فندق " بوريجارد" |
sulh hakimi olan kişinin, emlak ve diğer vergilerin ayarlanmasında ve nerede kullanılacağının belirlenmesinde söz hakkı vardır. | Open Subtitles | بوصفه قاضياً ، لديه السلطة في تحديد نسب الضرائب الفائدة للذين يعيّنون فيه |
Artık sulh Hakimi olduğuma göre, daha büyük bir ödülün peşine düşebilirim. | Open Subtitles | والأن,بما إنني أصبحتُ قاضياً فبأمكاني تصيد الجائزة الأكبر. |
Edmond Dantes, Marsilya sulh hakiminin emriyle tutuklusunuz. | Open Subtitles | ( (إدموند دانتيس, أنت رهن الأعتقال بأمر من قاضى مارسيليا |
Bir sulh hakimi olarak şüphesiz böyle bir suçun cezasının farkında mısınız? | Open Subtitles | بصفتكَ قاضياً لاشك أنكَ على علم بالعقوبة على جريمة كهذه؟ |
Kuzeniniz sulh hakimiydi. Ondan önce de amcanız. | Open Subtitles | ابن عمك كان قاضياً ، وعمك قبله |
Aklın üstünlüğü, adaletin daima yerine gelmesini sağlar tıpkı Ray Penvenen'ın sulh yargıcı olarak hizmet ederken kanıtladığı gibi. | Open Subtitles | تفوق العقل سيضمن أحلال العدالة دائماً كما أثبت (راي بينفينن) عندما عمل قاضياً. |