Yağmur sularını topladığımız için, 4 yıllık kuraklık olsa bile hala yeterli içme suyumuz olacak. | TED | لو صادفنا أربعة سنوات من الجفاف سيظل الماء متوفر عندنا في الحرم لأننا نجمع ماء المطر |
Ve bol enerjimiz olursa, bol da suyumuz olur. | TED | وإذا كنا نملك طاقة وفيرة، سنملك أيضاً ماء وفير. |
Ziyan edilecek suyumuz yok. Sadece iç! | Open Subtitles | ليس لدينا ماء يكفي للغسيل وانما للشرب فقط |
Oraya karanlık olmadan önce gidemeyeğiz ama yeterince suyumuz var ve herşey düzelecek. | Open Subtitles | ربما قد نصل قبل الظلام ولكن لدينا الكثير من الماء لذا سنكون بخير |
Eğer bir şey yapmadan burada oturursak yiyeceğimiz ve suyumuz bitecek. | Open Subtitles | إذا لم نفعل شيئاً فسينفد الطعام و الماء إذا بقينا هنا |
Yani sıvı suyumuz, organik materyallerimiz ve yüksek ısımız var. | TED | إذن لدينا, غالبا, مياه سائلة, مواد عضوية و حرارة زائدة. |
Elma suyumuz yok efendim. | Open Subtitles | أريد عصير التفاح ليس لدينا عصير التفاح سيدي |
İyi de nasıl devam edeceğiz! suyumuz yok! | Open Subtitles | كيف سنحول الوصول إلى أي مكان ليس لدينا ماء |
Odun var. Sıcak suyumuz hemen hazır olur. | Open Subtitles | لدي بعض الأخشاب سيكون عندنا ماء ساخن بسرعة |
Ekmeğimiz olduğunu sanmıyorum ama suyumuz var. | Open Subtitles | لا اعتقد أنه لدينا أي خبز ولكن لدينا ماء |
Yiyecek ve suyumuz yok. AMEE delirdi. | Open Subtitles | ليس لدينا طعام أو ماء وايمى اصبحت مجنونه000 |
Yemeğimiz yok, suyumuz yok. Devemiz yorgunluktan öldü. | Open Subtitles | ليس لدينا طعام , ولا ماء و جملنا ميت من الإرهاق |
Bizim içecek temiz suyumuz bile yoktu. | Open Subtitles | نحن لم يكن عندنا أيّ ماء نظيف صالح للشرب |
Bir miktar suyumuz var ama daha fazlası da fena olmazdı. | Open Subtitles | لدينا القليل من الماء لكنّنا متأكّدين أن بإمكاننا الإستفادة من المزيد |
Üç gün yetecek kadar yemek ve suyumuz var. | Open Subtitles | و لدينا ما يكفي من الطعام و الماء لمدة 3 أيام |
Akünün öldüğünü tahmin ediyorum. Benzinimiz, yağımız ve suyumuz da kalmadı. | Open Subtitles | أظن بأن البطارية معدومة و لقد نفذ منا البانزين و الزيت و الماء. |
Sanırım yine suyumuz bitiyor hayatım. Tüm yağmur suyu bitti. | Open Subtitles | أعتقد بأن الماء نفذ مرة أخرى يا عزيزي مياه المطر انتهت |
suyumuz olacak... birkaç saat içinde. | Open Subtitles | نحن سنشرب قليلا من الماء في . . الساعتان. |
Yağmur suyumuz ve lağım suyumuz aynı arıtma tesisine gidiyor. | TED | تذهبُ مياه الأمطار ومياه الصرف الصحي إلى نفس محطة المعالجة. |
Temiz suyumuz ve ilkyardım malzememiz var. İkinci kampımız da biraz batıda. | Open Subtitles | لدينا مياه نظيفة وضمادات في معسكر آخر يبعد حوالي 6 أميال شرقنا. |
Asitsiz üzüm suyumuz ev yapımı, organik, glüten içermeyen hormonsuz dolma biber kekleri. | Open Subtitles | لدينا عصير عنب خالي من الكبريتيت وكعك عضوي مصنوع من الكوسة الخالية من المواد الحافظة |
En azından, yeniden temiz suyumuz oldu. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل لقد استعدنا مياهنا النظيفة |
- Patatesleri pişirebiliriz ama suyumuz yok. | Open Subtitles | يمكننا طبخ هذه البطاطا ولكننا لانملك ماءاً |