"tadına bak" - Traduction Turc en Arabe

• تذوق
• تذوقه
• تذوقها
• تذوّق
• جربي
• ذُق
• تذوقي
• تذوقيها
• تذوّقي
• جربها
• تذوّقيها
• وتذوق
• طعماً
• تذوقى
• تذوقيه

Hadi, benim için bir tadına bak, tadına bak. İyi, değil mi?
هيا تذوق ، تذوق ، لذيد اليس كذلك ؟

Garson, "Çorbada bir şey mi var? . " demiş. Adam, "Çorbanın tadına bak." demiş.
يجيب النادل "هل من خطب في الحساء؟" "تذوق الحساء"

Hadi. Üzerinde çalıştığım bir şey. Bir tadına bak.
هيا, إنه شيئاً انا أعمل عليه, فقط تذوقه.

Istersen bir tadına bak, genç Ferdinand?
هل أجعلك تذوقها يا فريدي الصغير

Gel kestiğimiz dünyalı yaratığın tadına bak.
تعال هُنا, و تذوّق اللّحم. لديّنا الوحش المذبوّح، مخلوّق الأرض.

Bari şu rezeneli tazecik havuçların tadına bak. Sadece çiğneyip tükür.
علي الاقل جربي تلك فقط كليهم ثم ابصقيهم

Bir tadına bak, "E-mail".
تذوق السلعة أيها البريد الألكتروني

tadına bak.Bu sahil güvenliğin tadı
تذوق هذا? هذا مذاق عدالة الشاطيء.

Pisliğin tadına bak. İçinde olduğunu biliyorum.
تذوق نكهة الفقاقيه انا اعلم انها بها

Her şey yolunda. Bir tadına bak.
لا بأس ، تذوق هذه كلها من اجلك

Gel de şu kahverengi şekerin tadına bak. Kahverengi şekerin tadına bak!
تعال هنا تذوق السكر الأسمر تذوق هذا السكر الأسمر!

Yaptığını sanmıştım ama brunch'tan sonra gidip baktığımda orada değildi. tadına bak. Organik limon.
لقد ظننته فعل ,لكن بعدما تفقدته بعد العشاء لم أجده تذوقه , أنه ليمون عضوي

Yapıcı bir şey yapacaksın. tadına bak.
ستفعل شيئا بناءً، تذوقه

Murabba bağbozumundan... hadi, tadına bak.
" المربى لها طعماً رائع ، تذوقها ، يا أخي "

tadına bak! Hala nefis.
تذوقها ستجدها لذيذة

Gel buraya. Şunların tadına bak.
تعال، تذوّق هاتين

Gel annenin tatlı sütünün tadına bak!
تعالى جربي لبن أمك اللذيذ

- Çeliğimin tadına bak, it. - Çeliğimin tadına bak, it.
ذُق بطشي أيها المزعج ذُق بطشي أيها المزعج

Bak buraya, bunun tadına bak, kızım. Daha çok tuz istiyorsa söyle.
تذوقي هذا يا فتاة اخبريني ان كانت بحاجة للملح

Kahvenin dibi tutmuş. tadına bak istersen.
هذه القهوة احترقت، تذوقيها بنفسك

tadına bak, aşkım.
تذوّقي هذا، حبيبتي.

Şundan buyur. Bir tadına bak.
-خذ واحدة جربها

Tabii ki. Biraz ekşi, ama tadına bak. Tristan!
بالطبع حامضة قليلاً , ولكن تذوّقيها تريستان

Hadi gel, kılıcımın tadına bak, bacağımı kemiren ayı
تعال وتذوق طعم سيفي أيها الدب القذر! لإلتهامك ساقي

Başka bir şeyin tadına bak şimdi.
طعماً أخضر . أريدك أن تتذوق شيئاً آخر، عضّه

Jing, şarabının tadına bak ve bana yılını ve markasını söyle.
جينج ، تذوقى خمرك و اخبرينى الصنف و السنه

Bir tadına bak.
تذوقيه على أية حال