"tahtı" - Traduction Turc en Arabe

• العرش
• عرش
• بالعرش
• عرشه
• للعرش
• عرشك
• بعرش
• العرشَ
• العرشِ

tahtı benden almanın korkusu içinde yaşadım an be an.
لحظة بلحظة عشت في خوف من أن تأخذ العرش مني.

Yahudiler, Prensim, sizin baş silahınız olacak tahtı elde etmek için.
اليهود, مولاى سيكونون سلاحك الرئيسى الذى يمنحك قوة الوصول الى العرش

Babam tehlikeli araştırmalara girişti ve tahtı sık sık terkeder oldu. Evet...
الأب نفسه منغمس في البحوث الخطيره ، ومن وقت لآخر ترك العرش.

Şehri Sethi'ye olan sevgimden yapacağım, Mısır tahtı için değil.
سأبني مدينة لمحبتي في سيثي و ليس لرغبتي في عرش مصر

Richard tahtı çaldı fakat Buckingham ve Leydi Margaret , onlar oğlumu öldürdü.
ريتشارد سرق العرش لكن أعتقد أن باكنغهام وسيدة مارجريت هما من قتلا ولدي

tahtı yeniden aldığım günün rüyasını gördüm ve şimdi nihayet o gün geldi.
لقدْ حلمتُ باليوم الذي سأستعيد فيه العرش و الآن, ها قدْ جاء أخيراً

Kötü kraliçe Ravenna'yı nasıl yendiği ve hakkı olan tahtı alışı hakkında.
كيف تخلصت من الملكة الشريرة ريفينا و اخذت مكانها المستحق على العرش

Hayalet "en pis cinayetin" bir kurbanı olduğunu iddia eder ve Hamlet'i amcası Claudius'un tahtı zorla ele geçirdiğine ve kraliçe Gertrude'nin kalbini çaldığına inandırır.
يدّعي الطيف أنه ضحية جريمة قتل غاية البشاعة ويقنعه أن عمّه كلاوديوس قد اغتصب العرش وسرق قلب الملكة جيرترود.

Jason postu getirdiği takdirde, Pelias tahtı terk edeceğine söz verdi.
إذا استعاد جاسون الفروة، فإن بيلياس سيتنازل عن العرش.

Onlara tahtı nasıl kirleteceğinizden söz ettiniz mi ?
هل أخبروك كيف قاموا بالتخطيط لتدنيس العرش ؟

Yaptıklarıyla hak ettiği tahtı kim zorla almak ister ki?
من الذي سيستولي على العرش بالقوة بينما يمكن أن يجنيه بأفعاله ؟

Bu yüzden ona, tahtı onunla paylaşmayı teklif ettim.
من منطلق الحب ، عرضت عليها مشاركتى هذا العرش

Roma İmparatorluğu tahtı için üç milyon dinar!
ثلاثة ملايين دينار من أجل العرش و إمبراطورية روما

Amcan Pelia, babanı hapse attı ve tahtı zor kullanarak ele geçirdi.
تم سجن عمك باليا وقام أبوك بإغتصاب العرش

Onun katilleri ise tahtı ele geçirmiş.
والقتلة هم أصحاب القوة الحقيقية فى العرش

Bizans imparatorunun, halkı huzura kabul ettiğinde görüşme süresince ziyaretçileri dehşet içinde bırakarak havada gizemli bir şekilde yükselen bir tahtı varmış.
كان إمبراطور بيزنطة حين يستقبل الناس يجلس على عرش و أثناء الحوار كان يرتفع بطريقة غامضة لكى يثير الزعر بين الزوار

Şayet bu işle El Temur'un güvenini kazanırsam Koryo tahtı benim olacak.
إذا إستطعتٌ أن أكسب ثقة رئيس الوزراء يل تيمور عرش كوريو سيكون مِلكي

Tarihe, Asoka tahtı kazanmadı diye geçsin... taht için öldürmek zorunda kaldı, yazsın.
فليسجل التاريخ أن اسوكا لم يفوز بالعرش.. إنه اضطر للقتل ليحصل عليه.

Onunla tahtı paylaştığında, gururdan bahsetmeye gerek bile olmayacak.
حين تشاركينه عرشه لن تكوني بحاجة للتحدث عن الكبرياء

Sen de İngiliz tahtı için gerçek varisin sen olduğunu söylüyorsun.
ويقولون أن الوريث الصحيح للعرش الإنجليزي ، هو أنتِ

tahtı geri almak için zaman kolluyorsun.
تنتظر اللحظة المناسبة لإعتلاء عرشك من جديد

İngiltere Kralı'nın geçmişten gelen tarihi hakları var... Valois'in zorla ele geçirdiği, Fransız tahtı için.
ملك انجلترا لديه حق قديم وتاريخي بعرش فرنسا الذي اغتصبه فالوا

Eninde sonunda bu oğlanın tahtı almasına izin vereceğim.
في النهاية، سَأَجعل هذا الإبنِ يَرث العرشَ

Kaynak'ın ölümü yeraltında bir güç mücadelesi başlattı ve sizi öldürmek demek doğrudan tahtı ele geçirmek demek.
موت المصدرَ خَلقَ a صراع على سلطة في عالم الجريمةِ، ويَقْتلُك تَعْني وجّهْ الصعودَ إلى العرشِ.