Ama kocamla tanıştığım zaman turnelere gitmemden ve onu yalnız bırakmamdan hoşlanmadı. | Open Subtitles | لكن عندما التقيت زوجي لم يرغب ان اذهب بعيداً بجولات واتركه وحيداً |
Seninle ilk tanıştığım o zamanlar beni... sinirlendirmenle iligili olduğunun farkına vardım. | Open Subtitles | اكتشفت ما الامر بخصوصك الذي اثار انتباهي في أول مرة التقيت بك |
Senin tanıştığım günden beri başka hiçbir şey düşünmedim ki. | Open Subtitles | لم أفكر في شيئٍ آخر منذ أن قابلتك أول مرة |
Seninle tanıştığım günden beri zaten hiçbir şey düzgün gitmedi. | Open Subtitles | لم تكن حياتي سوى جحيم حقيقي بعدما إلتقيت بك عنوة |
Çünkü erkeklerle ilk tanıştığım zaman onların evine gitmem . | Open Subtitles | لانه في العادة لا اذهب للمنزل مع شاب التقيته من اول مره |
Büyükannemin soykırımdan kurtardığı yüzüğü daha yeni tanıştığım birine verebildiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لم أتصور أنني سأعطي هذا الخاتم لشخص أقابله لأول مرة |
Onunla tanıştığım günden beri şans bana güldü. Hep iyi şeyler olmaya başladı. | Open Subtitles | لقد كانت فأل طيب لي منذ أن التقيتها الأمور الجيدة بدأت بالحدوث |
Dürüst olmak gerekise onunla ilk tanıştığım zamanki hallerini hatırlatıyor. | Open Subtitles | أعني، أنها تذكرني بما كانت عليه بأول مرة التقيت بها |
Yeni tanıştığım aşırı seksi bir furry'den biraz tebrik aganigisini hiç saymıyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن فرصة تهنئة بعض البونتانج من العارضة السوبر ساخنة التي التقيت بها |
Ama oğlunla tanıştığım günden beri bunun tamamen doğru olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | ولكن منذ التقيت ابنك ، وأنا أعلم أن هذا ليس صحيحا تماما. |
Yeni tanıştığım çocuğuma nasıl babalık edeceğimi söylemek sana mı kaldı? | Open Subtitles | كيف تجرؤ على أن تخبرني عن كيفية الوالدين طفلي التقيت للتو؟ |
Seninle tanıştığım için ne kadar şanslı olduğumu söyleyip muhteşem seks hayatımızdan bahsederek. | Open Subtitles | اخبرهم كم انا محظوظ لأنني قابلتك ؟ و اتحدث عن حياتنا الجنسية الجميلة |
Sanırım ilk tanıştığım zaman seni bu şapka hakkında uyarmamıştım. | Open Subtitles | اظننى لم ألبس هذه السترة منذ أول مرة قابلتك فيها. |
Dinle seninle tanıştığım günden beri hep insanların içindeki iyi tarafı gördün. | Open Subtitles | انظر, منذ اليوم الذي قابلتك فيه كنت دوما ترى الجيد في الناس |
Belki doğru kişiyle tanıştım. Belki de tanıştığım bütün kızlar da doğru kişiydi. | Open Subtitles | لعلي إلتقيت الفتيات المناسبات، لعلي ألتقيهن طيلة الوقت |
Barda tanıştığım adamı biliyorsun... | Open Subtitles | أتعرفين ذلك الرجل الذي التقيته في النادي ؟ |
Dua edeyim de ölmeden önce tanıştığım son orospu çocuğu sen olma. | Open Subtitles | أتضرع إلي الرب ألا تكون أخر لعين أقابله قبل أن أموت |
Dün gece partide tanıştığım bir bayanla. | Open Subtitles | مع تلك المرأة التي التقيتها ليلة أمس في الحفلة. |
Seninle ilk tanıştığım andan beri seviyorum. | Open Subtitles | لقد أحببتكِ منذ اللحظة الأولى التي قابلتكِ فيها |
Daha bugün tanıştığım birinin ismini kızıma vereceğimi mi sandın? | Open Subtitles | ألتقيت بكِ اليوم وتعتقد أنني سوف أسمي أبنتي وفقاً لأسمكِ؟ |
Onunla tanıştığım andan itibaren beni parmağında oynattı. | Open Subtitles | لقد جعلتني كخاتم في إصبعها منذ لحظة لقائي بها |
Seymour? - Oh, hayır. Yeni tanıştığım biri. | Open Subtitles | .لا. هذا الرجل الذي إلتقيته دعاني للخروج معه |
Ya da Tanzanya'da tanıştığım, Miriam isimli kızı ele alalım. | TED | نأخذ الفتاة التي إلتقيتها عندما كنت في تنزانيا، فتاة تسمى مريم. |
Sen ve şeker şeyle tanıştığım gün, 6 yıl içindeki 5. temyiz duruşmamdı. | Open Subtitles | اليوم الذي التقيتك فيه يا شورتي الظريف كان استئنافي الخامس في ست سنوات |
Babanla tanıştığım zaman, iyi gitmesini ummuştum. | Open Subtitles | عندما إلتقيتُ والدكِ كنتُ آمل أنه سيفلحُ في الأمر |
İnternette tanıştığım asker. - Tekrar birlikteyiz, o yüzden... - Ne? | Open Subtitles | بين , الجندي الذي تعرفت عليه من الأنترنت لقد عدنا لبعض |
Sasha ile tanıştığım an, onun özel olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | النظرة، عندما قابلتُ ساشا، أنا عَرفَ هي كَانتْ خاصّةَ. |