Sanırım sakalım ve o iğrenç yüzün sayesinde bizi tanımıyorlar. Derek! | Open Subtitles | أظن بوجود لحيتي ووجهك المقزز .فحتماً أنهم لا يعرفون مَن نكون |
Özür dilerim, hanımefendi, burada yeniler. Sizi tanımıyorlar. | Open Subtitles | أنا آسف يا آنستي, لكن أولئك الموظفين جدد هنا, و لا يعرفون من أنت. |
Olabilecek iki şeyden biri kaçıranlar, seni tanıyor ya da tanımıyorlar. | Open Subtitles | أحد الأمرين لقد حصل هُنا، أما الخاطفين يعرفونك أو لا يعرفونك. |
Nedeni bu. Seni tanımıyorlar ve insanlar bilmedikleri şeylerden korkarlar. | Open Subtitles | هذا هو السبب، فهم لا يعرفونك والناس يخافون مما لا يعرفونه |
Bu insanlar hala beni tanımıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس لم يعرفونني جيدا إلى حد الآن |
Annem ve babam Bob'u çok iyi tanımıyorlar. Babam bunu onayladı mı? | Open Subtitles | أبانا و أمّنا لا يعرفان بوب جيّداً ،هل وافق أبانا؟ |
Senin benden faydalandığını benim de seni kullandığımı düşünüyorlar ama bizi tanımıyorlar, bilmiyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يعتقدون أنّك تستغلّني وأنّني أستخدمك لكنّهم لا يعرفوننا |
Daha yeni geldiler, ama kimseyi tanımıyorlar. | Open Subtitles | لقد وصلوا لتوهم ولكنهم لا يعرفون أحدا هنا |
Bu insanlar birbirlerini tanımıyorlar mı? | Open Subtitles | ولكن اليس هؤلاء الناس يعرفون بعضهم البعض |
Bir de beni sözümona tanıyan insanlar vardı. Beni azıcık bile tanımıyorlar. Artık tanımıyorlar en azından. | Open Subtitles | وهم لا يعرفون من أكون لم يعرفونني بعد الأن |
Westbrook'a göre bu üyeler birbirlerini tanımıyorlar. | Open Subtitles | طبقا لكلام القاضي هؤلاء الأعضاء لا يعرفون بعضهم حقا |
Onlar senin arkadaşların değil. Seni tanımıyorlar bile. | Open Subtitles | . أولئك الناس ليسوا أصدقائك . هم لا يعرفونك |
Çaba gösteremeyecek kadar görgüsüz oldukları için seni tanımıyorlar bile. | Open Subtitles | لا يعرفونك حتى لأنهم أكثر جهلاً من أن يحاولوا |
Seni pek tanımıyorlar. | Open Subtitles | هم فقط لا يعرفونك, بالإظافة إلى ذلك قد يعتقد الناس |
Beni tanımıyorlar, hem Parti bana başka bir görev verdi. | Open Subtitles | إنهم لا يعرفونني ، و الحزب أوكلني بمهمة أخرى |
Bu yerde inanılmaz tanınıyor olabilirsin ama beni henüz tanımıyorlar. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك قد تكونين مكروهة بشدة في هذه المؤسسة ولكنهم يعرفونني بالكاد |
Balgam kültürü alıyorum. Belli ki birbirlerini tanımıyorlar. | Open Subtitles | واضح أنّهما لا يعرفان بعضهما البعض، لذا فهو ليس تعرّض لشيء سام |
- Bizi tanımıyorlar. - Bu kadar izlenme sayısıyla odadaki ya bir ya iki kişi sizi tanıyor olur. | Open Subtitles | إنهم لا يعرفوننا - .. اجل, هذا النوع من المشاهدات - |
Düşman onlar değiller. Sadece bizi tanımıyorlar. | Open Subtitles | إنهم ليسوا أعداء إنهم لا يعرفونا فحسب |
Seni benim tanıdığım kadar tanımıyorlar. Bak, endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | أنهم لا يعرفوك كما أعرفك لا تقلق حيال أي شيئ |
Yani belki birbirlerini tanımıyorlar bile hatta tanımanın ötesinde, karşısındaki erkek mi kadın mı bilmiyorlar. | Open Subtitles | اعني ربما لايعرفون بعضهم البعض. فوق معرفة انه رجل أو امرأة مثلا؟ |
Bazı arkadaşlarımız meslektaşlarını bile tanımıyorlar. | Open Subtitles | بعض الموضفين لم يلتقوا بزملائهم الآخرين نهائيآ |
Galiba birbirlerini pek tanımıyorlar. | Open Subtitles | أنهما لم يعودا يعرفا بعضهما جيداً |
Eğer o kişiyi tanımıyorlar ise, çocuklarına ikramları geri çevirmelerini öğrettiklerini anlattı. Çünkü o kişi kendilerinden daha muhtaç olabilir. | TED | أخبرتني أنهم يعلمون أولادهم أن يرفضوا أي شيء من أي شخص لا يعرفونه لأنه ربما ذلك الشخص يحتاجه أكثر منهم. |
Buralı bir elemandan. Adamı tanımıyorlar, iyice benzetip bırakmışlar. | Open Subtitles | من أحد المحليين، إنهما لا يعرفانه لقد أبرحاه ضرباً فحسب وتركاه |
Sadece, okulda insanlar beni pek bilirsin, tanımıyorlar, ve ben bunu hiç sorun etmezdim, ama artık lisedeyim ve erkekler var-- ve kızlar farklı ve erkekler farklı, ve ben kimsenin dikkatini çekmiyorum ve neden böyle bilmiyorum. | Open Subtitles | الأمر هو، في مدرستي الناس غالباً لا ، يعلمون من أنا ، وجميعنا متفق أنني جميلة لكن الأن أنا بالمدرسة الثانوية |
Onu benim tanıdığım kadar tanımıyorlar. | Open Subtitles | إنهم لايعرفونه مثلي جيداً |