Meydan okuma dersleri her zaman modanın büyük devrimcileri, tasarımcıları tarafından öğretildi. | TED | لقد تم منح دروس في التحدي دائمًا من ثوار الموضة العظام: المصممون. |
Bu gördüğünüz an, birden fazla kamera tarafından kaydedilmiş bir an. | TED | هذه هي اللحظة ، و التي التقطت من خلال عدة كاميرات. |
Bu araştırma 80'lerde özellikle Berkeley'deki bir grup tarafından, Judith Klinman, yürütülmüştür. | TED | هذا بحث تم إجراؤه في الثمانينات، بالتحديد بواسطة فريق من مدينة بيركيلي. |
Tüm hizmetçiler tutuklu Hintli'nin arkadaşları tarafından ayarlanmış şahidimiz Anthony hariç. | Open Subtitles | تم تجهيز الخَدَم مِن قِبل أصدقاءِ السجينِ الهنود ماعدا الشاهد أنتوني |
Sizin bilmiyor olabileceğiniz şey aynı sesin nörolojik bir koşuldan dolayı konuşamayan bu küçük kız tarafından da kullanılabileceğidir. | TED | ما لا تعرفونه أن الصوت نفسه يمكن أن تستخدمه هذه الفتاة الصغيرة التي لا تستطيع الكلام بسبب حالة عصبية. |
Bu yaralar öldükten sonra açılmış. Belki Vizigotlar tarafından değildir. | Open Subtitles | هذه الجروح صنعت بعدما مات ربما ليس بواسطه القوط الغربيون |
Ancak bunlar bilim adamları tarafından seçici eşleştirme ve genetik teknoloji kullanılarak üretilmiştir. | TED | لكن هذه تم إنشاؤها من طرف العلماء باستخدام الاستيلاد الانتقائي مع التكنولوجيا الجينية. |
Rahibeler tarafından işletilen, tümüyle beyaz bir katolik okulundaki siyah ateist çocuktum. | TED | كنت الطفلة السوداء الملحدة في مدرسة مرتاديها من البيض الكاثوليك تديرها الراهبات. |
Hikâye kurgusunda büyüleyici bir şeyler var ki biraraya getirildiğinde, onu duyan kişi tarafından özümsenebilir ve yeniden hatırlanabilir. | TED | هناك شيء ما سحري في تركيبة القصة مما يجعلها عند تجميعها سهلة التلقي ومن ثم التذكر من قبل المُتلقي. |
Ve bu virüsü taşıyan bir sivrisinek tarafından ısırıldığınızı varsayalım. | TED | ودعنا نفترض أنك تعرضت للعض من قبل بعوضة حاملة للفيروس. |
Bu durumun süresinin hangi etken tarafından kontrol edildiğini anlamak istedik. | TED | هنا نريد أن نفهم من المسؤول عن مدة استمرارية هذه الحالة |
İslam Devleti tarafından kafalarının kesilişleri barbarcaydı, ama eğer bunların antik, uzak ve ücra bir çağdan kaldığını düşünüyorsak yanılıyoruz. | TED | تعتبر عمليات نحرهم بواسطة داعش همجية، ولكن إذا تصورنا أنها قديمة وتعود لعصور بعيدة وغير معروفة فإننا سنكون على خطأ. |
Her bir program başlangıçta bir insan tarafından Java, C++, ya da Phyton gibi okunabilir bir proglamlama dilinde yazıldı. | TED | في البداية كتب كل برنامج بواسطة الإنسان في لغة برمجة يستطيع الإنسان قراءتها، مثل الجافا، والسي بلس بلس، أو بايثون. |
Çizgi romanlar yapmaya devam ettim ve Worcester Sanat Müzesi'nde, bana hiçbir eğitmen tarafından verilmeyen en harika tavsiye verildi. | TED | و ظللت أصنع الرسوم الفكاهية، و في متحف وركستر للفنون تم إعطائي أعظم نصيحة قد يستطيع تقديمها معلم على الإطلاق |
Floransa yakınlarındaki bir sanatkar tarafından kişiye özel olarak elde yapılıyor. | Open Subtitles | هم كَانوا مصنوع باليد بشكل منفرد مِن قِبل صانعِ قُرْب فلورينس. |
Bazılarının o zincirleri kırmaya, onlara tenlerinin rengi veya onları saran inançlar tarafından dayatılanlarla kısıtlanmayı reddetmeye cesareti var. | TED | بعض الأشخاص لديه الشجاعة لكسر ذلك، وعدم قبول الحدود المفروضة عليهم بسبب لون بشرتهم أو بسبب اعتقادات من حولهم. |
Doktor siyah zırhlı bir arabanın içindeki kişiler tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | لقد تم خطف الدكتور بواسطه اشخاص في عربه سوداء مصفحه |
İyi tarafından bakarsan, o dergide çalışmaktan nefret ediyordun zaten. | Open Subtitles | حسناً, أنظري للجانب المشرق لطالما كرهتِ العمل في تلك المجلة |
Uzaylılara ait bir teknoloji gibi, "Portekizli bir doktor" tarafından kıçınıza enjekte edilen ve hafızanızda yara bırakan bir olaydı. | TED | في مناسبات كهذه يصبح الندب من الماضي كقطعة من تكنلوجيا المخلوقات الفضائية التي تم ادراجها في أردافكم بيد دكتور برتغالي |
Bu, üniversite tarafından bana verilen deneysel bir ilaç ve duyularımı karıştırdı. | Open Subtitles | لقد كانت تجربة طبية أعطيت لي من الجامعة و قامت بالعبث بحواسي |
Yönetim ise şirketlerin yönetim kurulları ve yatırımcıları tarafından gözetimde olmasıyla ilgili. | TED | بينما تتعلق الحكامة بالرقابة التي تقوم بها الشركات عن طريق رؤسائها والمستثمرين. |
İşe iyi tarafından bakarsak, cama çizim yapma sanatını geliştirdin. | Open Subtitles | حسنا , على الجانب المشرق فلقد قمت باختراع فن النوافذ |
Tankın sağ tarafından atla ve o yöne doğru hareket et. | Open Subtitles | ،أقفز من الجهة اليمنى من الدبابة وتابع المسير في نفس الإتجاه |
Benim için bu daha büyük bir şeyin habercisidir: Bu da DNA teknolojisin artık herkes tarafından ulaşılabilir olduğudur. | TED | حسناً بالنسبة إلي، ذلك يؤشر إلى شيءٍ أضخم: بأن تقنية الحمض النووي أخيراً وصلت إلى أيدي كل شخص منكم. |
24 saat içinde ele geçen iki kurbanın aynı adam tarafından tecavüz edilmiş olması çok garip bir tesadüf. | Open Subtitles | هذه مصادفة بغاية الغرابة العثور على ضحيتين خلال 24 ساعة و قد تمّ اغتصاب كلتيهما من قِبل الرجل نفسه |
Şimdi canım, senin tarafından kaç kişi gelmesini bekliyoruz? | Open Subtitles | أخبريني عزيزي كم من جانبك سيأتي الفرح؟ فقط تقدير |