| Sadece geçtiğimiz yıl bu tayfa için bu kadar para kurtardım. | Open Subtitles | هذا هو مقدار المال الذي وفّرته لهذا الطاقم العام الماضي بمفردي. |
| Ama ben gemide kalacak olan tayfa olacağımı sandım ve birşey öldürecek beni orada. | Open Subtitles | ولكن كان هذا عندما كنت أعتقد أنى رجل الطاقم ـ ـ ـ الذى يبقى على السفينه وهناك شخص يقتلنى |
| Saygın bir Dam'ın bu tayfa ile yolculuk etmesine şaşırdım. | Open Subtitles | لقد تفاجئت برفيق محترم يبحر مع هذا الطاقم |
| Yerel bir rehber bulmamız gerekecek; ama bunun ötesinde sadece küçük bir tayfa almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن بالإضافة لذلك ، أنا أعتقد أن نأخذ طاقم صغير فقط |
| - Geminize haftasonuna kadar tayfa bulabilirim. - Yap öyleyse | Open Subtitles | أشعر أنه بإمكاني تجميع طاقم لسفينتك بنهاية الإسبوع. |
| Jamaika'ya gidelim mi? Oradan tayfa buluruz ve döneriz. | Open Subtitles | لنذهب لـ'جاميكا'، لنوظف طاقم ونعود للوطن. |
| Sadece birimizi batırdıklarında değil. Bütün tayfa öldü | Open Subtitles | ليس عندما يغرق أحد منا كامل الطاقم يكون قد قتل |
| Fakat kaptana ölü yada diri iki tayfa bulacağız dedik. | Open Subtitles | لكنك قلت أمسكوا أي أحد يمر من الطاقم وأجلبوه إلى القبطان |
| Queeg, bu tayfa gerekirse, cehennemin kapısından içeri girip geri döner fakat onlar robot değil. | Open Subtitles | هذا الطاقم يمكنهم التسلل عبر أبواب الجحيم والعودة منها إن اضطروا إلى هذا |
| Düşman erişiminden korumak için, tayfa içerisini patlayıcılarla donatmış. | Open Subtitles | الطاقم قام بتذخير بوابة الغواصة بالمتفجرات لمنع وصول العدو اليها |
| tayfa, yaralı balinanın dehşetiyle mücadele ediyor. | Open Subtitles | مرعوبا ً من الحوت المُدمَّر، يزحف الطاقم نحو الامان. |
| Bey yarın açılabileceğimizi söyledi, gemiye güvenilir bir tayfa bulduktan sonra. | Open Subtitles | الأسكوير كان يقول أنك يُمكنك الإبحار بها غداً كلما كانت خِدمة الطاقم سهلة كلما أصبحت السفينة آمنة بذاتها. |
| Şey, birçok tayfa merak ediyor da bundan sonra ne olacak? | Open Subtitles | الكثير من الطاقم يتسائلون ما التالي ؟ ماذا سيحدث بعد ذلك ؟ |
| Nehirdeki tayfa kuşları çağırmaya çalışırken microlight ise nehrin başka yerinde film çekiyor. | Open Subtitles | في حين أن الطاقم الأرضي يحاول استدعاء الطيور, تقوم الطائرة الخفيفة بالتصوير في مكان آخر على طول النهر. |
| tayfa neden emirleri reddetmenizden bahsediyor? | Open Subtitles | لماذا جميع طاقم السفينة يتحدثون بانك ترفض الاجابة للاوامر |
| Bunlar ya gelmiş geçmiş en sadık tayfa ya da biri hâlâ susmaları için bunlara para ödüyor. | Open Subtitles | إنهم أكثر طاقم ولاءً في التاريخ، أو أحدهم مازال يدفع لهم. |
| EUİ güvenli ancak kampta kısılı kalan tayfa var. | Open Subtitles | نظام الإنذار المبكر امن ولكن هناك طاقم في المعسكر المؤقت |
| Dretnot Sınıfı, iki kat büyük, üç kat hızlı, gelişmiş silahlarla donatılmış en az tayfa için modifiye edilmiş bir gemi. | Open Subtitles | أنها مدرعة بحرية ضعف حجمنا وبسرعة ثلاث أضعاف مزودة بأسلحة متطورة مصممة بأقل طاقم |
| Dretnot Sınıfı, iki kat büyük, üç kat hızlı, gelişmiş silahlarla donatılmış en az tayfa için modifiye edilmiş bir gemi. | Open Subtitles | أنها مدرعة بحرية ضعف حجمنا وبسرعة ثلاث أضعاف مزودة بأسلحة متطورة مصممة بأقل طاقم |
| Şu andan itibaren yeni bir tayfa edineceğim | Open Subtitles | قضية وهذا ما أنا مع الحق الآن. أنا ذاهب للحصول على لي طاقم جديد. |
| Şuradakilerin bir gemisi var. Gemiye tayfa topluyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الرفاق هناك يمتلكون سفينة، ويوظفون البحّارة الآن |
| Bebeğim, çok güzel bir tedbir ama düzgün bir tayfayla yeniden denize açılacaksak bize bir tayfa gerekecek. | Open Subtitles | عزيزتي، هذا وقت عصيب لكن إذا كنا نريد اصطياد السفن كطاقم ملائم ثانيًا سنحتاج إذن، طاقم |