telaş yoktu: | Open Subtitles | لم يكن هناك عجلة لعدم وجود أماكن للذهاب إليها |
telaş yoktu: | Open Subtitles | لم يكن هناك عجلة لعدم وجود أماكن للذهاب إليها |
Ne için olabilir bu telaş, bu kıyamet bu geceyi gündüze katan çalışma? | Open Subtitles | ما الخطر الذي استوجب هذة العجلة السريعة؟ التى تضطرنا لان نصل العمل الليل بالنهار؟ |
Buradaki telaş da nedir böyle ? | Open Subtitles | يبدو الجو فى الرابع من يوليو. بحقّ الجحيم لماذا العجلة هنا؟ |
Hadi, sevgili, neden bu telaş? | Open Subtitles | هيا يا حبيبتي ، لم كل هذه الضجة ؟ |
- telaş yapmayacağına da söz ver. | Open Subtitles | اريدك ان توعدني بانك لأن تفزع موافق |
Bütün bu telaş neyin nesi anlamıyorum. | Open Subtitles | لا ادري ما السبب لكل هذه الجلبة |
telaş içinde geri çekiliyorduk. | Open Subtitles | لكن ذلك حصل أثناء عملية انسحاب لذا كنا على عجلة من أمرنا |
Karadan daha sıcak olan denizde beş ay geçirdiler ve şimdi bir telaş içindeler, çünkü bahar kısa sürecek. | Open Subtitles | وهم الآن في عجلة من أمرهم فأيام الربيع قصيرة |
Hepsi de sonunda ellerine bir şey geçmeyecek aptalca işler yapmak için büyük bir telaş içindeler. | Open Subtitles | جميعهم في عجلة كي يصلوا من شيء غبي للا شيء على الإطلاق، مثير للشفقة |
- Pekalâ, ama görüyorsun ki sorun benim kız arkadaşımda, sürekli telaş içinde, bu da beni delirtiyor. | Open Subtitles | ،المشكلة هي ، أن حبيبتي هنا ،هي دائمًا في عجلة من أمرها .و هذا يجعلني مجنوناً |
Yok, bütün hepsi bu telaş yüzünden. "telaş" kelimesi uyarıcı birşey. Eskiden sinirlendiğin şeyleri tekrar depreştiriyor. | Open Subtitles | لا, انه بسبب هذه العجلة, تعلمي? على الذهاب |
Hey, bu telaş niye? | Open Subtitles | هــاي ، لم العجلة ؟ |
Nedir bu telaş, anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتفهم سبب العجلة. |
Bu akşam çıkmak için bu ne telaş böyle? | Open Subtitles | لم كل هذه الضجة الحادثة الليلة؟ |
Harry için neden bu kadar telaş ettiğinizi anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لم تفعلين كل تلك الضجة بشأن (هاري) |
Tüm bu telaş da neyin nesi? | Open Subtitles | لما كل هذه الضجة ؟ |
Sorun değil, telaş yapma. Hallederiz. | Open Subtitles | لابأس,لا تفزع من ذلك سنحل الأمر |
- telaş yapmas... - Üzgünüm, ama arayamazsın. | Open Subtitles | سوف تفزع إن - عفواً ليس الليلة - |
ve sen sürekli başımda telaş yapınca işler daha iyiye gitmiyor! | Open Subtitles | ولا يساعدني عندما تثيرين باستمرار الجلبة من حولي! |
Gereksiz telaş yapmanı istemezdim. | Open Subtitles | لم أرد أن أثير لك الجلبة. |
telaş yapmanıza gerek yok çünkü, bu bebek gerçek değil. | Open Subtitles | لا يقلقنَّ أحد هذا ليس طفلاً حقيقياً |
telaş yapma, dostum, telaş yapma, çek yazarız. Kalemin var mı? | Open Subtitles | لاتقلق يا صديقي لا تقلق سنأخذ شيكا هل معك قلم؟ |
Şüphelinin peşinde olduğumuza ve telaş edilecek bir durum olmadığına dair bir bildiri yayınlayın. | Open Subtitles | اصدرا تصريحاً يقول بأن لدينا مشتبهاً به إننا نتبع الاجراءات، لا شيء مفزع |