"telefonunuz" - Traduction Turc en Arabe

    • مكالمة
        
    • هاتفك
        
    • هاتفاً
        
    • مكالمتك
        
    • هاتفكِ
        
    • تليفون
        
    • هاتف
        
    • اتصال إنه
        
    • هاتفُك
        
    • وهاتفك
        
    • هواتفكم
        
    • وهاتفكم
        
    telefonunuz var. Buradan konuşabilirsiniz. Open Subtitles توجد مكالمة هاتفية من أجلك يمكنك الرد من هنا
    Krieger, telefonunuz var.. Hong Kong Ça-Ça şampiyonu olduğumu sana hiç söylemişmiydim? Open Subtitles المعذرة ، مكالمة هاتفية لك المعذرة هل أخبرتك من قبل أننى كنت ملك تشا تشا فى هونج كونج؟
    Cep telefonunuz varsa birini aramam gerekiyor. Open Subtitles ان كان لديك هاتف اتمنى ان اجرى مكالمة منه
    Eğer bir kamu davasında şüpheliyseniz, biliyoruz ki, telefonunuz dinlenecektir. Ama günümüzde, durum bunun ötesine geçti. TED اذا كنت مشتبه في جريمة من الواضح جدا ان هاتفك سوف يكون مراقب لكن اليوم , بالاضافة الى ذلك
    Yani, eski bir telefonunuz varsa, onu atmadan önce seçeneklerinizi düşünmek isteyebilirsiniz. TED إذاً، فإن كنت تملك هاتفاً قديماً، ربما قد ترغب في النظر في اختياراتك قبل رميها بعيداً.
    Lütfen hatta kalın. telefonunuz bizim için önemli. Open Subtitles من فضلك ابقى على الخط مكالمتك مهمة لنا
    Hanımefendi, affedersiniz. Eski telefonunuz arandı. Open Subtitles سيدتي، المعذرة، هناك اتصال على هاتفكِ القديم
    İçeride onu ararım. Bay Riley, ödünç olarak alabileceğim bir telefonunuz var mı? Open Subtitles سأتصل به.البطارية هل لديك تليفون يمكننى أن أستعملة يا سيد رايلى؟
    - Komutanım ödemeli telefonunuz var. Open Subtitles سيدي ، هناك مكالمة لك مكالمة على حساب المتَّصل به ماذا؟
    Rahatsiz ediyorum Bay Shaw ama telefonunuz var. Open Subtitles أأسف لإزعاجكم , سيد.شاو لديك مكالمة هاتفية
    Rahatsız ettiğim için özür dilerim fakat resepsiyonda bir telefonunuz var. Open Subtitles ،عذراً على مقاطعتكِ لكن لديّك مكالمة لدى الاستعلامات
    telefonunuz çalıyor. Önemli bir arama, telefonunuzu unutmuşsunuz. Open Subtitles إن لديك مكالمة، لقد تركت هاتفك، وهذه مكالمة مهمة
    California Eyaleti Islah Müessesi'nden bir mahkumdan telefonunuz var. Open Subtitles لديك مكالمة من سجين بسجن ولاية كاليفورنيا
    St. Louis'den bir telefonunuz var Dr. Masters. Open Subtitles هُناك مكالمة واردة إليـــــك من سانت لويس يا دكتور ماسترز.
    telefonunuz, İnternet'in sürtüğü değil. TED إن هاتفك ليس شرطية النادي الليلي تقف على باب الإنترنت.
    Akıllı telefonunuz tam olarak nerede olduğunuzu nasıl biliyor? TED كيف يحدد هاتفك الذكي تمامًا مكان وجودك؟
    Acaba ödünç alabileceğim bir cep telefonunuz falan var mıdır? Open Subtitles أتملكُ بالمصادفة هاتفاً نقال بإمكاني أستعارته
    Bay Seltzer, Londra'dan telefonunuz nihayet geldi. Open Subtitles اخيرا قد وصلت مكالمتك من لندن
    Muhtemelen telefonunuz çoktan kapanmıştır. Open Subtitles على الأرجح هاتفكِ كان مُغلقًا لوقتٍ طويل.
    - Afedersiniz efendim. telefonunuz var. - Not al. Open Subtitles معذره يا سيدى لديك تليفون فلـتـرد أنــــــت
    Sonra geri geliyoruz, eğer bir telefonunuz yoksa, size basit bir telefon satıyoruz ve birkaç hafta sonra ona para yolluyoruz. TED بعد ذلك نعود، فنبيعك جهاز هاتف بسيط إن لم يكن لك جهاز من قبل، وبعد أسابيع قليلة، نبعث لك المال عبره.
    Efendim telefonunuz var. Benim cep telefonumdan arıyorlar. Open Subtitles سيدي ، لديك اتصال إنه على الهاتف الشخصي الخاص بي
    Uyandığında mesajınızı görmüş, sizi aramış ama telefonunuz kapalıymış. Open Subtitles ‫(‬سوزان) إتصَلت. قالت بأن رسالتُك أيقضتها، هاتفُك مُقفَل،
    Yani bu hem işitme cihazınız, hem de telefonunuz gibi çalışıyor. TED فتصبح بمثابة جهازك السمعي وهاتفك أيضًا.
    Mesela, cep telefonunuz -şu modern olanlardan- kullanırsanız, yaklaşık bir vat alır. TED هواتفكم على سبيل المثال، أحد تلك الأشياء الحديثة، لو استخدمتوها تـأخذ حوالي واحد وات.
    Eğer telsiziniz ve uydu telefonunuz karavanda kaldıysa... Open Subtitles وإذا كان جهاز إرسالكم وهاتفكم قد بقيا في العربات...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus