Jamie sen bu dünyayı terk etmeden önce teslimiyetini almam gerekecek. | Open Subtitles | سأحصل على أستسلامك لي يا جايمي قبل أن تغادر هذا العالم |
Şu andan itibaren, salonumu terk etmeden önce, gidebilmek için 50 serbest atışlık çıkış ücreti ödemeniz gerekiyor. | Open Subtitles | من الآنَ فَصَاعِدَاً قبل ان تترك التدريب عليك أن ترمي 50 رمية حره قبل أن تغادر |
Ülkeyi terk etmeden önce, şu adamı yakalamalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أمسك .بهذا الرجل قبل أن يغادر البلاد |
George düğün günü Lemon'u terk etmeden önce Lavon'la Lemon ilişki yaşamıştı. | Open Subtitles | الذى كان فى علاقه غراميه مع ليمون قبل أن يترك جورج ليمون عند المذبح |
Bu gizemi, apartman dairemi terk etmeden çözemezmişim. | Open Subtitles | أنه لا يمكنني حل القضية من دون أن أغادر شقتي |
Charlie, kampı terk etmeden önce kardeşinden bahsettiğini duymuş. | Open Subtitles | تشارلى سمعك تنادى على أخوك قبل أن تترك المخيم |
Annesi onu terk etmeden önce kafasının üzerine düşürmüş olmalı o yüzden şimdi öksüz kral olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ أمّه أوقعته على رأسه قبل رحيلها والآن يعتقد أنّه الملك اليتيم |
Ve unutma, ...kıyıyı terk etmeden yeni topraklar keşfedemezsin. | Open Subtitles | و تذكر لا تستطيع أن تكتشف أراضي جديدة بدون أن تغادر اليابسة |
Evi terk etmeden birkaç gün önce ona şöyle dediniz mi: | Open Subtitles | قبل أن تغادر ببضع أيام ألم تقولى لها |
Ama eğer istersen plak şirketimiz sayesinde hak ettiğin... başarıya bu gemiyi terk etmeden de ulaşabilirsin. | Open Subtitles | ولكن لو أردت ـ وبفضلك شركتنا لتسجيل الاسطوانات ـ وهذه الاسطوانة يمكنك أن تحقق النجاح المنشود الذى تستحقه بدون أن تغادر السفينة |
Amerikalılar Alman roket fabrikalarını terk etmeden önce Von Braun'un sırlarının, ilerleyen KızıI Ordu'nun eline geçmesini önlemek için olabildiğince çok şeyi yok ettiler. | Open Subtitles | قبل أن يغادر الأمريكان المصنع الألمانى للصاروخ حطّموا بقدر ما أستطاعوا لكتمان أسرار فون براون من الجيش الأحمر المتقدّم |
Şehri terk etmeden önce, bir başka çılgın gece yaşayacak. | Open Subtitles | وسيحصل على ليلة غريبة آخرى قبل أن يغادر المدينة |
Her şekilde o şehri terk etmeden önce az vaktimiz var. | Open Subtitles | على كل حال لدينا وقت ضيق قبل أن يغادر المدينة |
Bir kadını terk etmeden önce kafasından geçenleri daha iyi bilirsiniz. | Open Subtitles | ما يمر برأس رجل قبل أن يترك امرأة |
Kane binayı terk etmeden önce günü kendim kurtarman gerekirdi. | Open Subtitles | لكنت أنقذت اليوم بنفسي قبل أن يترك (كاين) البناية |
Bu boktan kasabayı terk etmeden önce... herşeyi anlatacak birini bulacağım... ve sizin şu saçma iddianızı düşüreceğim. | Open Subtitles | قبل أن أغادر تلك المدينة الملعونة سأجد شخص ما يعترف لى و نحن سنرفض أدعائاتك الفارغة |
Sana bir görev teklifim var ben şehri terk etmeden benimle yemeğe çık. | Open Subtitles | أريد أن ألق تحديا لك لتخرجي للعشاء قبل أن أغادر المدينة |
Kasabayı terk etmeden önce son bir kez ziyaretime gel. | Open Subtitles | عليك الحضور قبل أن تترك المدينة لغرض الزيارة الأخيرة , حسناً ؟ |
Yolcuları korumak için kahramanca treni terk etmeden önce son bir şey daha diyeyim. | Open Subtitles | قبل أن تترك القطار بشكل بطولي لتحمي المسافرين... هناك شيء واحد آخر. |
Birçok dinde ruhun, bu dünyayı terk etmeden önce bir süreliğine başıboş gezindiğine inanılıyor. | Open Subtitles | الكثير من الديانات تؤمنُّ بأن الروح تهيم لفترةٍ قبل رحيلها عن هذا العالم |
Umarım karını terk etmeden önce seks kasetlerini... | Open Subtitles | اتمني أنك كنت ذكياً بما يكفي كي تحتفظ بشريط مضاجعتك قبل ان تترك زوجتك |
Bir süre sonra biraz eğlenmeye karar verdim ve her gün odayı terk etmeden önce eşyaları tüm odaya saçıyordum. | TED | لذلك فبعد فترة، قررت أن أقوم بأمر ممتع فكنت قبل مغادرة الغرفة كل يوم أبعثر بعض الأشياء في أنحاء الغرفة |