"tesadüf" - Traduction Turc en Arabe

    • الصدفة
        
    • مُصادفة
        
    • مصادفه
        
    • صدفه
        
    • المصادفة
        
    • بالصدفة
        
    • صُدفة
        
    • مصادفات
        
    • من مصادفة
        
    • من صدفة
        
    • مجرد مصادفة
        
    • مصادفةً
        
    • محض صدفة
        
    • مجرد صدفة
        
    • الصدف
        
    - Burada olman sadece tesadüf mü? - Oh, hayır. Open Subtitles إذاً , أنت هنا عن طريق الصدفة مرة أخرى ؟
    Yüzbaşım bunun tesadüf olduğunu düşünüyor ama ben öyle düşünmüyorum. Open Subtitles رئيسي في العمل يعتقد انها مُصادفة ولكن انا لا اصدق
    Sana ne yaptığımı anlattığım gün kaybolması sadece bir tesadüf yani? Open Subtitles اذا الحقيقه انه اختفى باليوم الذي اخبرتك عنه هذه فقط مصادفه?
    Diyorum ki, eğer tesadüf değilse, belki de- - Hadi. Open Subtitles أأش أنا فقط أقول أذا لم تكن صدفه عندها ربما
    Belirli çeşit bir rastlantı bir tesadüf olduğunu düşünürsünüz, ki bu bütün yardımı evrenden alır. TED ربما تعتقد انها نوع من المصادفة ,او موهبة اكتشاف الاشياء فجأة والتي فيها تحصل علي المساعدة من الكون
    Hayır, benim yaptığım yemekten yedi ve tesadüf eseri, midesi patladı. Open Subtitles لا, لقد كان يأكل طعام صنعته أنا و بالصدفة انفجرت معدته
    Kendimi çok kötü hissediyorum ve tahminimce buraya gelmen tesadüf değil. Open Subtitles أشعر بإستياء لذا أفترض بأن وجودك هنا ليس من قبيل الصدفة
    Bir dolandırıcının, hayır kurumunun başkanıyla evlenmesinin yanızca tesadüf olduğuna inanmak zor. Open Subtitles من الصعب تصديق ان فنانة احتيال تتزوج رئيس جمعية خيرية بمحض الصدفة
    - tesadüf değil! tesadüf, aynı anda iki kızla çıkarken kardeş olduklarını öğrenmektir. Open Subtitles الصدفة هي مواعدة فتاتين في نفس الوقت و من ثم الإكتشاف أنهما شقيقتان
    Peki bu kartı bana göndermesi sadece bir tesadüf mü yoksa Fox hakkında ne düşündüğümü biliyor muydu? Open Subtitles لذا هل هذا مُصادفة بأنه يُرسل هذا لي ؟ أو هل يعلم كيف هو شعوري تجاهه ؟
    Bunun tesadüf olamayacağını biliyordum. Open Subtitles كنتُ أعرف أنّه لا يُمكن أن تكون مُصادفة.
    Sadece tesadüf mü bilmiyorum ama taksimetreyi açmayan bir taksici bir polisi öldürmüş. Open Subtitles لا أعرف إن كان هذا مجرد مصادفه ولكن هناك مفتش شرطه قـُـتل بواسطة سائق تاكسى
    Zaten kullanılıyordu. Dünyadaki bütün gazeteciler dururken onu seçmeleri tesadüf değil. Open Subtitles لقد كان يتم استغلاله بالفعل,انه ليس مصادفه لاختياره هو
    Gerçekten annemin bunu çizmesi ve... senin de bundan bahsetmen tesadüf mü sence? Open Subtitles هل تعتقدين حقا بأن رسمتها عن النجوم وما كنت تقولينه هو مجرد صدفه
    Modern Afro tarağında yumruk olması tesadüf değil, o aidiyeti simgeliyor ve haklarımızı. TED القبضة المرفوعة التي تزين مشط الأفرو الحديث ليست من قبيل المصادفة فهي تبين درجة الانتماء والطائفة التي تنتمي إليها.
    Bu buluşma tesadüf değil. Oyununuz nedir, Bay Bond? Open Subtitles تلك المقابلة ليست بالصدفة ما هى لعبتك ، يا سيد بوند ؟
    Bu yaşlı polis için fazlasıyla çok tesadüf ortada. Open Subtitles هذا بعيد للغاية عن كونه صُدفة لهذا الشرطي العجوز
    Büyük yada küçük tesadüfler var mıdır yoksa sadece tesadüf mü vardır? Open Subtitles هل من مصادفات عظيمة ومصادفات تافهة، أم مصادفات وحسب؟
    Ne kadar komik bir tesadüf. Daha önce tanışmıştık. Open Subtitles يالها من مصادفة طريفة المعذرة فقد تقابلنا من قبل
    Bu da geçen ay, ne tesadüf, geçen ay aynı gün golf sopalarımı ters çevrilmiş olarak çöpte bulmuştum. Open Subtitles أترين هذا التاريخ ؟ إنه اليوم وهذا الشهر الماضي يا لها من صدفة قبل شهر بالتحديد
    On gün önce, bombalama yapılan yerin yakınlarındaydı, tesadüf de olabilir. Open Subtitles لقد شوهد في مكان التفجير منذ عشرة أيام و قد تكون مجرد مصادفة
    Yüzeyinin 3/4'ünün okyanuslarla kaplı olması tesadüf değildir. TED ليس الأمر مصادفةً أن ثلاثة أرباع سطح الأرض مغطُى بالمحيطات
    Deniz kenarına giderek serinlemek istedim. Beni orada yakalamanız büyük tesadüf. Open Subtitles أردتُ التبريد على نفسي بقرب المياه وتواجدي هناك كان محض صدفة
    Ama bu olanlar, tamamen tesadüf ve sen kendini suçluyorsun. Open Subtitles والآن هذا الشيء حصل، أنها مجرد صدفة وأنت تلوم نفسك
    tesadüf diye bir şey vardır ama kader de vardır. Open Subtitles حسنًا, تأتي الصدف أولًا و بعدها تكون هذه عناية إلهية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus