"tutması" - Traduction Turc en Arabe

    • دوار
        
    • يبقي
        
    • لدوار
        
    • بدوار
        
    • ليبقى
        
    • يبقيك
        
    • يبقيكِ على
        
    • ليحتفظ
        
    • ليحزن على
        
    • لتبقه
        
    • أن تتبادل
        
    Astronotların uzaya saatte 27.358 km atıldığı NASA'da araba tutması ciddi bir problem. TED في ناسا، حيث يقذف بالرواد إلى الفضاء بسرعة 17 ألف ميلا في الساعة، فإن دوار الحركة مشكل جدي.
    Evet, üzülerek söylemeliyim ki deniz tutması kurbanıydım. Open Subtitles .نعم, أنا كنت ضحية دوار البحر .أشعر بالأسف لقولى ذلك
    Sizin pozisyonunuzdaki bir adamın böyle bir aşk yuvasını gizli tutması kolay değil. Open Subtitles من الصعب جداً على رجل بمنصبك أن يبقي على عشّ حبٍ كهذا سراً
    Arabamda bir müvekkilim olduğunda, ...Scott'ı gözünü yoldan ayırmaması ve burnunu benim işlerimden uzak tutması için uyarmam gerekmezdi. Open Subtitles لو التقيت بموكلي في السيارة فلست بحاجة لأن أخبر سكوت أن يبقي نظره على الطريق و لا يتدخل بشؤوني
    İki kadının otopsisinde ortaya çıkan sakinleştiricinin miktarı uçak tutması için alınandan çok daha fazlaydı. Open Subtitles الممنوعات التي تبين في التشريح أن المرأتين تناولو الكثير منها أكثر من أي أحد يتناول لدوار الجو
    Sanırsın ki, psişik imgelemleri olan biri çığlıklar atan bir bebek ile, kronik uçak tutması olan bir adam arasına oturmaması gerektiğini bilir. Open Subtitles سـتظنين الرجل صاحب الرؤى يعرف أفضل من الجلوس بين طفل يصرخ و رجل مصاب بدوار الطيران
    Ayrıca göğsümü sıcak tutması için ceketimin içine eski gazete kağıtları da koyardım. Open Subtitles أى شيىء. وأيضآ أضع صحيفة داخل معطفى ليبقى صدرى دافئآ
    Birinin seni sessiz tutması gerekiyordu, ...ikinizin de tutunduğu rüyayı gerçekleştirmek için, çocuk olarak kalman gerekiyordu. Open Subtitles أراد أن يبقيك كطفل ليفرض الحلم الذي تشبث به كلاكما
    Hayvanların deniz tutması sonucu ufak bir rahatsızlık geçirdikleri ancak şu an dana ciğerlerini kütür kütür yedikleri öğrenildi. Open Subtitles إن الحيوانات تقول انها عانت من دوار البحر لكنهم عادوا الأن إلى تناول كبد العجل الرائع
    Az miktarda alınan doz parkinsonu tedavi edebilir, ama asıl deniz tutması için kullanılır. Open Subtitles بأستخدام جرعات صغيرة يعالج باركنسون لكن استخدامه الرئيسى من اجل دوار البحر
    Deniz tutması hapı içer, porno falan izlerdik. Open Subtitles تفجير حبوب دوار البحر ومشاهدة الأفلام الإباحية وما إلى هذا القبيل
    Deniz tutması kadar moral bozucu çok az şey vardır. Open Subtitles أمور قليلة تحبط المعنويات أسرع من دوار البحر
    Herkes bu dünyaları ayrı tutması gerektiğini bilir. Open Subtitles أيّ شخص يعلم بأن على المرء أن يبقي عوالمه منفصلة
    Ki, duyduğuma göre, zımbasını, çekmecesinde tutması gerekiyormuş. Open Subtitles والذي عليه حسب مااسمع ان يبقي دباسته في الدرج إذا فهمتم مااقصده
    Federal Rezervin Amerikan halkını resmi senetlerle , borçlarla , enflasyonla ve faizle belirli pozisyonda tutması gibi Open Subtitles وكما يبقي مجلس الاحتياطي الاتحادي الاميركي العامة في حالة من العبودية الملزمة عبر الدين الابدي ,التضخم, و الفائدة,
    Kalkıştan önce uzay tutması için birkaç ilaç al. Open Subtitles خذ بعض من هذه الحبوب لدوار الجو قبل أن نُقلع.
    Deniz tutması ilaçları, her zamanki şeyler. Open Subtitles أدوية لدوار البحر. أمور مُشتركة.
    - Ben... - Umarım deniz tutması değildir. Open Subtitles حسنا, انا آمل انك لم تصاب بدوار البحر
    Benim tek umudum kafeinsizin tadının vücudumu kandırıp uyanık tutması. Open Subtitles لأنني يجب أن أتمنى أن طعم قهوتي أن يخدع جسمي ليبقى صاحياً
    Çayın seni saatlerce uykuda tutması gerekiyordu. Open Subtitles -اه! - لا لا. من المفترض ان يبقيك الشاي نائما ساعات.
    Bu ilacın sizi bir 48 saat daha ayakta tutması gerek. Open Subtitles ذلك يجب أن يبقيكِ على رجليك لمدة ثمانى واربعون ساعة أخرى
    Burada kalman için bir büyücüye ihtiyacın var, seni çağırması ve tutması için! Open Subtitles أنت تريد ساحر ليحتفظ بك هنا ليستدعيك و يستخدمك
    Tommen'e ağabeyinin, Margaery'e de kocasının yasını tutması için yeterince zaman verdikten sonra. Open Subtitles بعد أن نترك ل (تومن) الوقت الكافي ليحزن على أخيه و (مارجري) لتحزن على زوجها
    Çenesini kapalı tutması için büyük bir miktar para ödediğin kişi. Open Subtitles الرجل الذى دفعت له مبلغاً ضخماً لتبقه صامتاً
    Siz ve partnerinizin vardiyalı nöbetler tutması tavsiye edilmektedir. Open Subtitles أوصيكم بشدة أن تتبادل أنت و شريكك نوبات مختلفة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus