"umutlarını" - Traduction Turc en Arabe

    • امل
        
    • الأمل
        
    • آمالهم
        
    • آمال
        
    • آماله
        
    • آمالك
        
    • أملهم
        
    • أملها
        
    • الآمال
        
    • الامل
        
    • أمالهم
        
    • يأملون
        
    • لآمالك
        
    • ييأسون
        
    • ان يوما
        
    Bu ailenin yeniden toparlanma umutlarını yok ediyorsunuz. Open Subtitles وأنت تدمر أي امل لهذه الأسره ليحصلوا على أب مرة أخرى
    Kadınlar ihmal edilir ve umutlarını yitirirlerse hep kötü şeyler olur. Open Subtitles كما تعلمين , الامور تحدث هنا اذا النساء يشعرن انه تم تجاهلهن و ليس لديهن امل
    O veya başka diğer faillerden gelecek kurtuluş umutlarını da bir kenara bırak. Open Subtitles وأن تتخلى عن كل الأمل من خلاصك منه أو من أي عميل آخر
    Eğer ebeveynlerine gay olduğunuzu söylerseniz, bunun değişeceğine dair umutlarını bırakırlar. TED إذا أخبرت والديك أنك ربما قد تكون مثليًا، سيكون لديهم الأمل في أن يتغير ذلك.
    Belki insanlar umutlarını onları yüz üstü bırakan birine bağlamak istemiyordur. Open Subtitles لا يريد الناس أن يعقدوا آمالهم على شخص سيخذلهم على الأرجح
    Öyle yerler, sizin gibi insanların umutlarını sömürmek için kuruluyor. Open Subtitles أماكن مثل تلك أعدّت للإفتراس على آمال أناس من أمثالكِ
    Aranızdan kim, umutlarını ve hülyalarını denize bağlamaya hazır? Open Subtitles من بينكم جاهز ليربط آماله وأحلامه مع البحر ؟
    umutlarını, büyük maçta 5 dakika bile oynamamış liberal yedek oyunculara mı bağlayacaksın? Open Subtitles هل ستضع كل آمالك على ليبرالي ظهير رباعي ثانوي من فيرمونت
    Unutma. Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak. Open Subtitles تذكر ، تخلى عن كل امل يا من تدخل الى هنا
    Evet. Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak. Open Subtitles نعم ، تخلى عن كل امل يا من تدخل هنا
    Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak. Open Subtitles .. تخلى عن كل امل انت يامن تدخل هنا
    Bence, çok açık bir şeyi anladık: Umuda dayanan optimistler umutlarını kaybedebilir veya moralleri bozulabilir. TED وأظن أننا وصلنا إلى فهمنا أنّ المتفائلين يعتمدون على الأمل فحسب ومن ثم فإنهم يخاطرون بوقوع خيبة الأمل والإحباط.
    Ama realistler, acı gerçekleri kabul ederler ama umutlarını kaybetmezler. TED بينما الواقعيّون في الجهة الأخرى، فإنهم يتقبلون الحقائق المؤلمة ولكنّهم يحافظون على الأمل أيضاً.
    Bedenlerimizi çürütüp, ruhumuzun umutlarını çalıyorsunuz. Open Subtitles لقد عفنتم أجسادنا سرقتم الأمل من أرواحنا
    Onlara umutlarını, korkularını, amaçlarını ve tercihlerini sormak. TED سؤال المرضى حول آمالهم ومخاوفهم وأهدافهم وأولوياتهم.
    Yanko onların umutlarını, düşlerini beraberinde taşıyordu. Open Subtitles حمل يانكو معه آمالهم وأحلامهم لحياة أفضل
    Kozmostan geçerken, halkının umutlarını ve hayallerini taşıdın yanında. Open Subtitles عندما سافرت عبر المجرات حملت آمال وأحلام
    Benim büyük büyük babam bu ülkeye ilk geldiğinde tüm umutlarını ve hayallerini New York'un doğu yakasındaki küçük bir kasap dükkanına bağladı. Open Subtitles عندما جاء جدي الأكبر إلى هذا البلد أول مرة وضع كل آماله و أحلامه في محل اللحم الذي كان يديره
    Bu saatte, bütün umutlarını, bütün hayatlarını, bütün geleceklerini... ..kaybettiler. Open Subtitles كلّ أولئك الّذين فقدوا في هذا الوقت أملهم و مستقبلهم و حيواتهم
    Ancak barbarlık eden yurttaşlarını zapt etmek yerine yaptıklarına onay veren bir memleket, tüm umutlarını yitirmiş bir memlekettir. Open Subtitles ولاتسيطر ... على البربرية بين مواطنيها ... تلك هي أرض قد فقدت أملها
    Evet, "buraya giren kim ise umutlarını bıraksın." Open Subtitles نعم ، تخلوا عن كل الآمال يا من تدخلون هنا
    İnsanlar umutlarını kaybetmeye başlıyorlar. Open Subtitles الناس بدات تفقد الامل و صار من الصعب عليها ان تؤمن
    Onlara göre vücut; sonsuz yaşam için gereğinden fazla güvenilmez ve kusurlu. Bu yüzden onlar umutlarını, üçüncü bir ölümsüzlük hikayesine bağlarlar. Vücudu geride bırakıp, 'ruh' olarak yaşama fikrine. TED هم وجدوا أن الجسد لا يمكن الإعتماد عليه لضمان حياة أبدية. لأجل ذلك هم علقوا أمالهم على خيار ثالث, قصة أكثر روحية للخلود. فكرة أنه بإمكننا أن نترك أجسادنا خلفنا و أن نحيا جميعًا كأرواح.
    Palyatif bakım doktoru olarak bütün hastalarıma umutlarını ve korkularını sorarım. TED كمقدم للرعاية التلطيفية أسأل جميع مرضاي ماذا يأملون وماذا يخشون منه.
    Senin şarkı söylemeni dinledin, umutlarını. Open Subtitles استمعت لغنائك , لآمالك
    umutlarını kaybediyorlar. Open Subtitles إسمع، لقد بدأوا ييأسون
    Ama bu dünyanın geri kalanının bu durumun değişmesine dair umutlarını azaltmıyor ve izlemeye devam ediyorlar.. Open Subtitles لكن هذا لا يمنع بقية العالم من مشاهدة والتمني ان يوما ما ستتغير هذه الحقيقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus