"utancı" - Traduction Turc en Arabe

    • العار
        
    • عار
        
    • الإحراج
        
    • الإهانة
        
    • الخجل
        
    • خزي
        
    • بالعار
        
    • عاره
        
    • الخزي
        
    Eğer utancı bir Petri kabına koyarsanız, üssel olarak büyümesi için üç şey gerekir: gizlilik, sessizlik ve yargılama. TED إذا وضع العار في صحن الإختبار، فإنه يلزمه ثلاثة أشياء لينمو بشكل متسارع: التكتم، السكوت والحكم المسبق.
    Ama aynı miktar utancı bir Petri kabına koyup üstüne empati dökerseniz hayatta kalamaz. TED إذا وضعت نفس الكمية من العار في صحن الإختبار مع جرعة من التعاطف، فإنه لايمكنها النمو.
    Uyku, arkadaşımın oyununa katılmam neticesinde tüm gece boyu yaşadığım utancı gidermemişti. Open Subtitles النوم لم يُبدّد العار الذي شعرت به طوال المساء لأنّي شاركت صديقي في لعبته.
    Yani hayatımda utancı tecrübe ettiğim herhangi bir şey oluyorsa, ne kadar korkutucu olursa olsun, direkt muhatap oluyorum -- hatta bazen açıkça yapıyorum. TED لذلك، إن كان هناك شيء أشعرُ أنه عار في حياتي، أقوم بالغوص فيه على الفور، مهما كان مخيفًا، وبعض الأحيان، حتى علنًا.
    Çünkü bizi görselerdi onların utancı olacaktık. Open Subtitles ، لأن إن كانوا يروننا فسنصبح عار بالنسبة لهم
    İki şey var: utancı defet ve sessizliğe son ver. TED عليكم بشيئين: تخلصوا من الإحراج وضعوا حدا لصمتكم
    Tavandan düşmesi ise yaralarına bir de utancı eklemiş. Open Subtitles سقوطه من السقف أضاف الإهانة لجروحه 45 00: 03: 34,155
    Sizde veya sevdiğiniz birinde para utancı varsa şöyle görünür: TED وهذا ما تبدو عليه أنت أو شخص ممن تحبونهم عندما يكون لديكم الخجل من المال.
    Çok önemli değil, sadece Amerika'nın ulusal utancı hakkında. Open Subtitles Uh، لا شيء مهمَ، فقط حول خزي أمريكا الوطني.
    Ve sonra annemin hüznü... parasızlığı, utancı hakkında. Open Subtitles ‫وعن ذلك ‫عن حزن والدتي ‫عن قلّة المال، عن العار
    Oh, kutup ayılarının utancı sudan korkmaktır. Open Subtitles يالك من دب قطبى تجلب العار , أهناك دب يخاف الماء
    O zaman bu utancı defetmek için, ölüme benzer bir şeyi göze alabilirsin. Open Subtitles فمن المحتمل قيامك بما يشبه الموت لإبعاد هذا العار
    Bu utancı hak edecek kadar çok mu nefret ediyorsun isminden? Open Subtitles هل تكره أسمك بهذه الدرجة لتجلب ذلك العار ؟
    Eğer aranızda sözlendiyseniz, o zaman Kral'la evliliğiniz geçersiz sayılır ve bu utancı taşırsınız ama en azından, bedelini canınızla ödemezsiniz. Open Subtitles إذا كان هناك عقد إذا فزواجك من الملك سيكون غير صالح يمكن أن تواجهين العار
    Çünkü bizi görselerdi onların utancı olacaktık. Open Subtitles ، لأن إن كانوا يروننا فسنصبح عار بالنسبة لهم
    ...saç ise *seksten sonra dağınık hale gelmiş ve dünün kıyafetlerinin her yerine bugünün utancı var. Open Subtitles الشعر في حالة فوضى و فستان البارحة عليه عار اليوم
    "Barış için" mi dedin yoksa göbek bağın tarafından yönlendirilmenin "utancı" ile mi? Open Subtitles هل قلت،"فى سلام" أم فى "عار تام" بعد أن قمت بسرقتي ولذت بالفرار؟
    Kültürle ilgili bir şey. utancı ya da güvensizliği ifade eder. Open Subtitles إنّها مسألة ثقافيّة، ذلك يعبّر عن الإحراج أو انعدام الأمان
    Eğer İmparator seni görevden almak için geldiyse halefinin saygınlığını kazanmaya çalışarak bu utancı engellemeliyiz. Open Subtitles اذا اتى الإمبراطور لإزالتك فيجب علينا تجنب الإهانة من خلال زراعة رغبة حسنة مع حلفائه
    Para utancı zincirini kırabileceğimizi biliyorum, çünkü ben başardım. TED أعلم أننا نستطيع التحرر من قبضة الخجل من المال، لأني فعلت.
    O şeytan benim kocamın bir utancı. Open Subtitles أنه ليس خزي أنها لعنه
    utancı deneyimlemeyen kişilerin bağlılık veya empati kapasitesi olmadığına neredeyse eminiz. TED نحن متأكدون بأن من لا يشعر بالعار هم أولئك الذين ليس لديهم السعة لتكوين الروابط والعواطف.
    utancı farklı olmasıymış. Open Subtitles عاره العظيم أنه كان مختلفاً
    Hayranlık duyduğumuz insanlarla, bu odada olmayı gerçekten hak ettiğimize inanmıyor olmanın utancı. TED إنه الخزي من عدم اعتقادنا بأننا نستحق الجلوس في نفس الغرفة مع الأشخاص الذين نعجب بهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus