Gece kulübünden sonraki sabah sokakta uyandın, yalnızdın. | Open Subtitles | في الصباح الذي تلا ليلة أن كنت في الملهى استيقظت في الشارع معلق ووحيد |
Sen ölmüştün, morgda uyandın, sonra kalktın ve öylece gittin. | Open Subtitles | كنت ميت، استيقظت في المشرحة وثم نهضت ورحلت |
Neden bu kadar erken uyandın? | Open Subtitles | لماذا أنت مستيقظة في وقت مبكر جداً هكذا ؟ |
Sabah uyandın ve oğlunu öldüren adamı ziyaret etmen gerektiğini mi düşündün? | Open Subtitles | إذاً إستيقظت و فكرت في إلقاء التحية على الرجل الذي قتل إبنك. |
Norman, orada mısın? uyandın mı? | Open Subtitles | نورمان هل انت هناك , هل انت مستيقظ ؟ |
Bir gün uyandın ve pek tanımadığın biri için delice hislerin vardı. | Open Subtitles | وكأنّكِ استيقظتِ احد الأيام، وكنتِ مجنونة بشخص تعرفينه بالكاد؟ |
Tatlım, uyandın mı? | Open Subtitles | عزيزتي لقد استيقظتي مسافة طويلة |
Dur tahmin edeyim. Garip bir şekilde uyandın ve boynunda diş izleri var. | Open Subtitles | دعني أخمن، استيقظت مع شعور غريب وآثار أنياب على عنقك ؟ |
Seni bayıltmamız için en uygun zamanda uyandın. | Open Subtitles | لقد استيقظت فى وقت يجب علينك فيه ان تنام مجددا |
Belki okuduğunun rüyasını görmüşsündür. - Sonra da uyandın. | Open Subtitles | حسنا، ربما كنت تحلم بأنك تقرأ ذلك ثم استيقظت |
Madem ki uyandın, fazla hareket etmemek yararına olacaktır. | Open Subtitles | جيد انك استيقظت من الافضل لك عدم الحراك |
Becermediğin bir kıza sokulmuş vaziyette mi uyandın? . | Open Subtitles | استيقظت حاضناً فتاة لم تضاجعها؟ |
Ee, madem uyandın, hokkabazlık yap bakalım. | Open Subtitles | ،حسنٌ، الآن وأنتِ مستيقظة يمكنكِ القيام بعرضك البهلواني |
Hayatım, çok affedersin ama madem uyandın, burada neler oldu bakalım? | Open Subtitles | عزيزتي ، انا اسفه جدا لكن بما إنك مستيقظة ، ماذا حصل هنا ؟ |
Madem uyandın acaba... | Open Subtitles | طالما أنك مستيقظة, --كنت أتسائل إن كان بإستطاعتنا أن |
Sabah uyandın ve oğlunu öldüren adamı ziyaret etmen gerektiğini mi düşündün? | Open Subtitles | إذاً إستيقظت و فكرت في إلقاء التحية على الرجل الذي قتل إبنك. |
Ben de onu düşünüyordum. uyandın mı? | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أَعتقدُ ذلك، أيضاً أوه ، لقد إستيقظت |
Harika, uyandın demek. Kahve yaptım. | Open Subtitles | عظيم, أنت مستيقظ أعددت بعض القهوة |
- Şimdi uyandın mı, pislik? | Open Subtitles | هل انت مستيقظ الآن ، ايها اللعين ؟ |
Ben de sandım ki sabah uyandın, güneş ışınlarıyla kuşlar seni giydirdi, o kadar övgüden iç çamaşırına boşaldın falan, insanlar da şık bir yemeğe giderken eline ödülleri verdi. | Open Subtitles | اعتقدت أنكٍ استيقظتِ في الصباح بشعاع من الشروق والطيور ألبستكِ |
"Harlan ilçesine dönmek ne güzelmiş" diyerek uyandın sabah herhalde. | Open Subtitles | استيقظتي وأنتِ تفكرين اللعنة, كم من الجميل العودة إلى مقاطعة "هارلن"؟ |
- Bunu yapmalıyım. - Geri dön şu yatağa. Suni bir komadan daha yeni uyandın, apandisit ameliyatından bahsetme bile. | Open Subtitles | لقد أستيقظت لتوك من غيبوبة مـفـتـعله ناهيك عن جراحة الزائدة الدودية |
Daha yeni uyandın. | Open Subtitles | أنتِ إستيقظتِ لتوكِ |
Jason, uyandın mı? | Open Subtitles | جيسن جيسن، هل صحوت |
Gecenin bir yarısı uyandın sopanı aldın ve ormana gittin. | Open Subtitles | اذن استيقضت في منتصف الليل واخذت فأسك المقدس, واتجهت نحو الغابة |
Sen yeni uyandın, bense iki gündür uyumadım. | Open Subtitles | لقد استيقظتى لتوك ولكننى لم أنم منذ يومين |
Sen hangi arada uyandın? | Open Subtitles | متى أفقت بالجحيم؟ |
Ama odanın zemininde uyandın, değil mi? | Open Subtitles | لكنكِ أستيقظتي من على أرضية غرفتكِ أليس كذلك ؟ |
- uyandın mı? Özür dilerim. | Open Subtitles | هل أيقظتك يا عزيزتى ؟ |
Garip bir yerde, garip kıyafetlerle uyandın. | Open Subtitles | تستيقظين في مكانٍ غريب مرتدية ملابس غريبة |