"uygun bir yer" - Traduction Turc en Arabe

    • مكان مناسب
        
    • المكان المناسب
        
    • المكان المثالي
        
    • فى موقع مناسب
        
    • أفضل مكان
        
    • مكان جيد
        
    • مكاناً مناسباً
        
    • وتقصّيت المحيط جيّدًا
        
    • مكانا مناسبا
        
    • مكاناً جيداً
        
    • مكاناً جيّداً
        
    • مكانَ
        
    Sanırım Manhattan senin gibi bir delikanlıya uygun... bir yer olur. Open Subtitles بالفعل, لويس اعتقد ان, منهاتن تبدو مكان مناسب جداً لشاب مثلك
    ama uçuş şeklime göre, iki motorla devam edip ve sonra iniş için uygun bir yer bulup, paraşütümü açabilirim. TED ولكن حسب النظام الذي أتبعه، يمكنني أن أكمل بمحركين وأحاول أن أجد مكان مناسب للهبوط ثم أفتح المظلة.
    Bu, kenara çekmek için uygun bir yer aradığınızı gösterir. Open Subtitles هذا سيجعله يعرف أنك تريد المخاطبة معه في المكان المناسب
    Bulunduğumuz yer uzanıp dinlenmek için oldukça uygun bir yer. Open Subtitles هذا هو المكان المثالي للاستلقاء والاسترخاء
    Evet, ama Montgomery'yi desteklemen için çok uygun bir yer. Open Subtitles آجل , لكنك ستكون فى موقع مناسب "لدعم "مونتغومـرى
    Orası belki de yazmam için daha uygun bir yer. Open Subtitles سيكون أفضل مكان يمكنني مواصلة الكتابة فيه
    Orası pusuya uygun bir yer, onu iki ateş arasında bırakabiliriz. Open Subtitles انه مكان جيد للكمائن و بامكاننا حصره بين نارين
    Her neyse, bir sanayi çamasirhanesi meth laboratuvarini gizlemek için çok uygun bir yer. Open Subtitles على أية حال، مغسلة صناعيّة ستكون مكاناً مناسباً لإخفاء مختبر ميث.
    Savaş gemisi aileye uygun bir yer değildir. Open Subtitles مركبة الفضاء ليست مكان مناسب لإقامة عائلة
    Kalman için daha uygun bir yer bulunula dek şu anki odanda kalabilirsin. Open Subtitles سأسمح لك أن تبقى في مكان معيشتك, حتى يتم إيجاد مكان مناسب لك تماما.
    Burası çocuklara uygun bir yer mi sence? Open Subtitles هل تعتقد ان هذا حقا مكان مناسب لتربية أطفال ؟
    Oradaki derinliğe ve akıntıya bakarak yumurtalarını bırakabilecek uygun bir yer arayacaklar. Open Subtitles يسبرون عمق النهر وشدة التيارات فيه ليجدوا المكان المناسب لوضع البيوض فيه
    Sanırım annen sadece müzik şirketinin pek uygun bir yer olmamasından endişeli. Open Subtitles أعتقد أن أمك فقط تخشى أن شركة الموسيقى ليس المكان المناسب لكِ
    Bir İbrani kölenin ayakları Mısır'ın gelecek kraliçesi için uygun bir yer değil. Open Subtitles أقدام عبد عبرى ليست هى المكان المناسب لملكة مصر القادمه
    Deri yüzeyine yakın bir damar bulmak için, çokta uygun bir yer değil. Open Subtitles الفخذ - ههه - ليس المكان المثالي للعثور على وريد قريب من الجلد
    - Bir cesedi saklamak için oldukça uygun bir yer. Open Subtitles مما يجعله المكان المثالي لزرع جثة
    Evet, ama Montgomery'yi desteklemen için çok uygun bir yer. Open Subtitles آجل , لكنك ستكون فى موقع مناسب "لدعم "مونتغومـرى
    Ama burası pek uygun bir yer değil. Open Subtitles هنا بالأعلى قد لا يكون أفضل مكان.
    Boğazdaki yumuşak doku başlamak için uygun bir yer. Open Subtitles النسيج الناعم في الحنجرةِ. مكان جيد للبَدْء
    Her neyse, bir sanayi çamaşırhanesi meth laboratuvarını gizlemek için çok uygun bir yer. Open Subtitles على أية حال، مغسلة صناعيّة ستكون مكاناً مناسباً لإخفاء مختبر ميث.
    Suları çantalarımıza koydum. Göl kıyısı, gözetlemek için uygun bir yer. Open Subtitles جهّزت مياه تكفينا، وتقصّيت المحيط جيّدًا من الضفّة.
    Burası onun için uygun bir yer olmaz. Open Subtitles هذا ليس مكانا مناسبا له مطلقا.
    Neden daha önce buranın bir kadının tek başına yaşaması için uygun bir yer olmadığını söyledin? Open Subtitles لماذا أخبرتني أن هذا ليس مكاناً جيداً لتعيش فيه امرأة لوحدها
    Soruşturmayı başlatmak için uygun bir yer. Open Subtitles سيكون مكاناً جيّداً للشروع بالتحقيق
    Zemin, baykuşa uygun bir yer değildir. Open Subtitles لا مكانَ لبومةِ على الأرض.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus