Babam hergün eve sarhoş gelirdi kardeşimi ve beni döverdi. | Open Subtitles | بكل ليلة كان أبي يعود سكران ويضربنا أنا و أخي |
Ama sen ve ben bağlıyız, ve beni kendi ölüm yerimdem aşağı çektin. | Open Subtitles | لكن أنا و أنت متصلتين , وأنت جررتني للأسفل إلى هذه بقعة موت |
Annemi ve beni Sittaford Konağı'na çaya davet etti. | Open Subtitles | لقد دعانى انا و امى للشاى فى منزل سيتافورد |
Sanırım onun burada bir yerde olup olmadığını bilmek ve beni sevip sevmediği, | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف ما إن كان متواجداً بالقرب مني و إن كان يحبني فعلاً |
Biolojik annemi bulmaya geldim, ve beni burada benim rızam olmadan tutuyorsunuz. | Open Subtitles | لقد جئتُ لأعثر على أمى الحقيقية و لقد إحتجزتنى هُنا رُغماً عنى |
Olmadı Maggie ve beni adaya bırakır, dönüşte de alırsınız. | Open Subtitles | إذن أتركني أنا و "ماجي" على جزيرة وخذنا أثناء عودتك |
Burada Jimmy ve beni kızdıran 8 binlik borç değil. | Open Subtitles | ليست الثمانية آلاف هي ما يضايقني أنا و جيمي |
Bana Kathleen O'Rourke ve beni hatırlattı... biraz orospu sayılırdı ya... | Open Subtitles | هذا يذكرنى يوم أن كنت أنا و كاثلين أوروك والتى كانت لعوبة قليلا |
Annem kardeşimi ve beni lanet şekilde döverdi. ve bunu ben yapmayacağım. | Open Subtitles | كانت أمي تضربني أنا و أخواتي و لن أفعل هذا |
Arkadaşlarımı ve beni buradan çıkarırsanız minnettar olurum. | Open Subtitles | سأكون ممتنة جدا إذا . أخرجتني أنا و أصدقائي من هنا |
Eşim ve beni ikinci kata ve kızımı da üçüncü kata yerleştirmişsiniz. | Open Subtitles | لديكَ حجز بإسمي أنا و زوجتي في الطابق الثاني وحجز بإسم إبنتي في الطابق الثالث |
"Biz" derken Hibat, Aziz ve beni kastediyoruz. Sen hapis yatmadın. | Open Subtitles | عندما قلت نحن ، قصدت هبات و عزيز و انا و لكنكي لاتملكين الوقت |
- Üç katını. Morrison ve beni aynı filmde düşünsenize. | Open Subtitles | تخيلوا انا و موريسون في فيلم معاً |
Daha zeki olduğunu ve beni yenebileceğini göstermek istiyor. | Open Subtitles | و يريد أن يظهر لي أنه أذكى مني و يمكنه أن يتفوق علي |
ve beni akustik koridorları olan bir müzeye götürdünüz. | Open Subtitles | و لقد أخذتموني للمتحف العلمي حيثُ لديهم الدهاليز الهامسة |
Sanki içimde şişip şişip kabaran ve beni çıIdırtan bir şey var. | Open Subtitles | كما لو أن هناك شيئاً بداخلي يتورم ويجعلني مجنوناً |
O dingili tekrar göreceğim, o artık ölü, ve beni durduracak bir şey yapamazsın. | Open Subtitles | اذا رأيت ذلك الأحمق مرة أخرى سيصبح جثة ولا يمكنك فعل شيئ لإيقافي |
Görebileceğin en ateşli fahişedir ve beni bir kedi gibi uysallaştırır. | Open Subtitles | إنها العاهرة الأكثر الإثارة التي ترينها في حياتك وتجعلني أعشق الهررة |
Fakat o bu konuda gayet rahattı ve beni oradan aldı, fraktallardan konuştuk. | TED | لكنه كان حقا لطيفا، وأخذني هناك الى أعلى، و دار بيننا حديث حول الكسريات. |
Bu nedenle babam annemi ve beni terketti, çünkü biz onu zayıflatıyorduk. | Open Subtitles | - لهذا أقدم أبي على التخلي عني وعن أمي لأننا جعلناه ضعيف |
Sana hayatımın yedi yılını verdim... ve beni aldattın. | Open Subtitles | شاركتكِ 7 سنوات من حياتي. وقمتِ بخيانتي. |
Etrafımdaki insanların destek ve sevgileriyle sarılmıştım ve beni bir ilham kaynağı ilham kaynağı olarak görmüşlerdi. | TED | كنت محاطة بهذا الحب والدعم من الأشخاص الذين من حولي، وكانوا ينظرون إلي كمصدر للإلهام. |
O beni seçti, kabullen artık ve beni rahat bırak | Open Subtitles | اختار لي، لذلك الحصول على أكثر من ذلك وترك لي وحده. |
Taşındım ve harika kocamla orada tanıştım, böyle bir şov yapmak gibi çılgın bir fikri vardı, ve beni her şeyin başına getirdi. | Open Subtitles | لقد انتقلت، وهناك حيث التقيت بزوجي الرائع، الذي كانت لديه هذه الفكرة المجنونة عن إظهار هذا البرنامج الصغير، وجعلني المسؤولة عن كل شيء |
Sen o moruğa uy ve beni değersiz hissettir. | Open Subtitles | اتبعي ما تقوله العجوز واجعليني اشعر بالسوء |
Biraz daha kullan ve beni buradan çıkart. | Open Subtitles | إذن أطلب بضع معارف أخرى واخرجني من هُنا. |