Beyinlerinize yerleştirilen aygıtlar ise... ..zihninizle deneyim ve hayal alışverişi kurar. | Open Subtitles | .. الادوات زرعت في عقولكم قناة للتجربة والخيال داخل وخارج عقولكم |
İrademiz ve hayal gücümüz bizi engeller arasından geçiren yeni rotalar çizmemizi sağlayan bir yol göstericimizdir. | TED | إن قوة الإرادة والخيال لدينا يرشدوننا إلى النور، ويساعدوننا على رسم مسارات جديدة وتحدي العقبات. |
Sanal bir deneyim ya da bir hayal bile olsa; eşzamanlı gerçeklik ve hayal. | Open Subtitles | حتى التجربه الزائفه او تزامن الحلم حقيقه وخيال |
Hüzünlü ve hayal kırıklığına uğramış hissediyorum. Ne? | Open Subtitles | اشعر بالسوداوية والاختناق |
ve hayal kuruyorum. | Open Subtitles | أو ملذات مجهولة. وأحلم. |
Subaylarımdan birinin bilgim dışında soruşturulmasıyla ilgili kızgınlığımı ve hayal kırıklığımı başkana ilettim. | Open Subtitles | انا آسف ، أيتها الرائد لقد اعربت عن غضبي وخيبة أملي الى الرئيس فيما يتعلق بالتحقيق مع احد زملائي الضباط دون علمي |
Keşif serüvenim yeni yerleri ve imkânları da beraberinde getirdi. Hepsi fikirler ve hayal gücüyle doluydu. | TED | وقد قادتني رحلتي الاستكشافية إلى أماكن وفرص عديدة، كلها مرتبطة بالأفكار والخيال. |
Bunlar bizim eski sanatçıların yaratıcı dünyalarına ve hayal güçlerine nadir bir bakış atmamızı sağlıyor. | TED | تقدم لنا لمحة نادرة إلى داخل عالم الإبداع والخيال الخاص بهؤلاء الفنانين القدامى. |
Sanat ve hayal gücüyle bu gruplaşmanın yönlendirilebileceği başka bir alan olup olmadığını merak etmeye başladım. | TED | وتساءلت فيما إذا هناك طريقة للتعامل مع طائفية المجتمع من خلال الفن والخيال. |
Ve keşfin ve hayal gücünün aslında ne olduğu ile ilgilidir. | TED | وهذا كل ما تدور حوله الإكتشافات والخيال. |
Erdemli bir toplum, ancak zekanın ve hayal gücünün ortak çabasıyla mümkündür. | TED | إنجاز الفضيلة المدنية ويرتبط لإستخدامات الفكر والخيال في إجتماعهم الأكثر تحديا. |
Bana hepinizin nasıl aynı hastalıktan bozukluktan muzdarip olduğunu sormuştun, gerçek ve hayal arasındaki bu ayrışmaların. | Open Subtitles | لقد سألتينى كيف تعانون كلكم من نفس الإضطراب, إنه التمييز بين الحقيقة والخيال |
Hüzünlü ve hayal kırıklığına uğramış hissediyorum. Ne? | Open Subtitles | اشعر بالسوداوية والاختناق |
Belki de baygındım ve hayal görüyordum. Belki de görmüyordun. | Open Subtitles | لا أعرف يا (كلارك)، لربما كنت فاقدة الوعي وأحلم |
Hâlâ o aynanın önünde dans eder ve hayal kurarım. | Open Subtitles | ما زلت أرقص وأحلم أمام مرآتي |
Hayatımda her zaman acı, öfke ve hayal kırıklığı oldu hiç sevgi olmadı. | Open Subtitles | لطالما كانت حياتي مليئةً بالغضب والألم وخيبة الأمل ولا مكان للحبّ فيها |
Birçok kalp ağrısı ve hayal kırıklıkları gördüm çünkü yakarışlar nadiren cevap buldu ve hayaller genellikle hayal olarak kaldı. | Open Subtitles | لقد رأيت الكثير من الحزن وخيبة الأمل لأن الدعوات قليلا تستجاب وكالعادة ، الأحلام تبقى أحلام |