| Tıpkı evlenirken elini bana verdiğinde... hayatımın en güzel günü olduğu gibi. | Open Subtitles | تماما مثلما كان أفضل يوم في حياتي حين أعطيتني يدكِ عند زواجنا |
| Bana iki haftalık ihtar verdiğinde, kaybedecek bir şeyim olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | ظَننتُ بما أنكَ أعطيتني أسبوعين لفَصلي. ليسَ لدي ما أخسرُه |
| Bana bu gramafonu verdiğinde nasıl dans edildiğini öğreteceğini söylemiştin. | Open Subtitles | عند أعطاني هذا الفونوغراف قال لك سوف تعلمني كيفية الرقص |
| O adam bana verdiğinde kuşak yoktu | Open Subtitles | لم يكن هناك حزام عندما أعطاني إياه ذاك الرجل |
| Sana Bentley'sinin anahtarını verdiğinde bu kadar cimri değildin ve onu mahvetmiştik. | Open Subtitles | حقاً ؟ نعم ، انك لم تحضر كل تلك المؤخرات المثيرة عندما اعطاك مفاتيح سيارته الفارهة كلنا هذا الرجل |
| - Afet merkezi otel makbuzlarını verdiğinde, onları birleştirip daha kıyak bir odada kalalım mı? | Open Subtitles | عندما تعطينا وكالة الطوارئ الفيدرالية كوبونات للفنادق، هل تريد أن نجمعهم لنحصل على جناح فاخر؟ |
| Biri yanlış cevap verdiğinde devirdiğin o güzel kahverengi gözlerine de. | Open Subtitles | وطريقة تحريكك لعينيك البنيتين الجميلتين عندما يعطي شخص ما اجابة خاطئة |
| Bize yardım etmeye karar verdiğinde ağır tehditleri anlamış... | Open Subtitles | و عندما وافقت على مساعدتنا ، هذا لأنك أدركت حجم التهديدات الداَّهمة... |
| Annem bana çantasını verdiğinde ne kadar sinirlendiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين كم كنت غاضبةً عندما أعطتني أمي حقيبتها؟ |
| Bana ilk kez kırmızı gül verdiğinde etmiştim, hatırladın mı? | Open Subtitles | المرة الأولى عندما أعطيتني ورود حمراء تتذكر؟ |
| Onların kişisel dosyalarını bana verdiğinde ne olacağını düşünüyordun? | Open Subtitles | ماالذي أعتقدت أنه سيحدث عندما أعطيتني ملفاتهم الشخصية ؟ |
| Bütün o yıllar önce bana soniği verdiğinde işte tam da böyle görünüyordun. | Open Subtitles | هكذا بدوتَ كل هاته السنين حين أعطيتني المفك الصوتي |
| Seninle, o kızıl derili bayanla banyo yaparken gördüğümde anneme söylememem için lolipop verdiğinde çözmüştüm zaten. | Open Subtitles | علمتُ ذلك عندما أعطيتني مصّاصة و أخبرتني أن لا أخبر أمّي أنّي رأيتكَ أنتَ و تلك المواطنة الأمريكية |
| Mektubu bana verdiğinde, bütün dilbilgisi ve yazım hatalarını düzeltip, geri vermiştim. | Open Subtitles | وعندما أعطاني إياها، صححت جميع الأخطاء اللغوية والإملائية وأعدتها إليه. |
| verdiğinde bir yemin ettim. | Open Subtitles | وعندما أعطاني إياها، فقد أدّيت له قسماً. |
| Bana bir iş verip, hayatımı değiştirme şansı verdiğinde hiçbir şeydim. | Open Subtitles | كنت نكرة عندما أعطاني وظيفة فرصة كي أغير حياتي |
| Sana emir verdiğinde de mi? | Open Subtitles | ماذا اذا اعطاك الأوامر؟ |
| - Parayı verdiğinde öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إكتشاف ذلك حالما تعطينا المال. حسنًا، حسنًا. |
| General bir emir verdiğinde yerine getirmen beklenir. | Open Subtitles | تعرف، عندما يعطي الجنرال أمراً، يتوقع منك تنفيذه |
| Palmer'ı buraya çağırmana izin verdiğinde ikinizin bana karşı ittifak oluşturacağınız aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | ,عندما وافقت على السماح لـ(بالمر) بالتدخل .لم يكن في نيتي أنكما ستكونان تحالفاً ضدي |
| Bana bir şans daha verdiğinde nasıl rahatladığımı tahmin edebilirsin. | Open Subtitles | تخيل راحتي عندما أعطتني فرصة أخيرة لكي أصلح الأمور |
| Oğlunuz sevimli küçük kızlara şeker verdiğinde mi? | Open Subtitles | عندما يعطى أبنك الحلويات للبنات الصغار الجميلات ؟ |
| Karar verdiğinde beni haberdar et. Pişti olmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ,عندما تقررين ,اخبرينى , انا لا اريد التكرار |