"verici" - Traduction Turc en Arabe

    • جهاز
        
    • متبرع
        
    • لأمر
        
    • مرسل
        
    • يبعث
        
    • المتبرع
        
    • بث
        
    • ارسال
        
    • المثيرة
        
    • يدعو
        
    • المُرسل
        
    • أمر
        
    • واهب
        
    • المحرج
        
    • العطاء
        
    Uçakta bizi bulmalarını sağlayacak yaygarayı koparacak bir verici var. Open Subtitles هناك جهاز إرسال في الطائرة يفترض أن يقودهم إلينا مباشرة.
    Tam olarak telefon değil aslında daha çok alıcı/verici radyo. TED أنه أكثر مايكون جهاز راديو ثنائي الاتجاه.
    Kızı bana onun evrensel verici olduğunu söylemişti, kimlik tespit formlarını doldururken. Open Subtitles بنتها أخبرتْني هي كَانتْ متبرع عالمي عندما نحن كُنّا نَمْلأُ أشكالَ التعريفَ.
    Asker bir oğlunuzun olması gurur verici bir şey mi? Open Subtitles وعليه فإن وجود ابن لك بالجيش لأمر يدعو للفخر أتعلم؟
    Yerleştirdiğin verici sayesinde SD-6'ya giden konuşmaları kontrol edebiliyoruz. Open Subtitles مرسل التأخير يتركنا سيطر على الإشارة. نحن لم نتركهم إسمع النداء.
    yazıyor. Bu ilham verici bir ifade, buna sonra tekrar deyineceğim. TED انه نص يبعث على الالهام و سأعود اليه في نهاية الحديث
    Kadın, otuz iki yaşında, sağlıklı, kan grubu uyuyor, mükemmel verici. Open Subtitles أنثى في الثانية والثلاثة بصحة جيدة فصيلة الدم المثالية المتبرع المثالي
    Football dahil birçok şey etrafa saçıldı. Kaplamasına yerleştirilen bir verici var, bu yüzden tam yerini biliyoruz. Open Subtitles وقد تم سقوط الكثير من الأشياء بما فيها الكرة النووية، وهناك جهاز بث في الحقيبة لذا يمكننا معرفة مكانها بالتحديد
    Bu hayret verici bir sonuçtu: Ortalama insan ortalama makineler, en iyi insan ve en iyi makineleri yeniyordu. TED هذه نتيجة مدهشة : رجل عادي وأجهزة عادية يغلبون أفضل رجل، أفضل جهاز.
    Geriye kalanlar duyabilsin diye ona gizli bir verici veriyorsunuz. TED سلمتها جهاز إرسال كي يستطيع الباقون سماعها من خلاله.
    Operatörler, düşman topraklarına göze çarpan bir verici koymak zorundaydı ve Operasyonlar Direktörlüğü yakalanırsa onu koruyamazdı. TED كان على العملياتيين جلبُ وتثبيتُ جهاز إرسال في أراضي العدو، وليس بوسع الوكالة السرية حمايتها إذا قُبِضَ عليها.
    Tabii böyle bir verici pek standart bir malzeme değil. Open Subtitles وبديهي، جهاز إرسال بهذه القدرة ليس من المعدات التقليدية
    Annesine verici bulunduğunu iletin. Open Subtitles أخبرْ أمَّها باننا وَجدنَا متبرع منذ ساعة مضت.
    verici bulunsa bile geç kalacak. Open Subtitles ليس هناك طريق هم سيجد متبرع بمرور الوقت.
    Neyin utanç verici olduğunu söyleyeyim. Bir tek emre bile itaat edemiyorsunuz. Open Subtitles سأقول لك ما هو المحرج، أنت لا تستطيع الإنصياع لأمر واحد بسيط.
    Sizleri adalete teslim etmek için, bir çocuğun kendi canına kıyması utanç verici. Open Subtitles إنّه لأمر مُؤسف أنّ على صبيّ الإنتحار لجلب كلّ واحدٍ منكم إلى العدالة.
    Tecrit edildik çünkü bir verici tespit etti. Open Subtitles وقع الإغلاق الكامل بسبب اكتشاف اختراق لجهاز مرسل
    Bu sınıfta hiç olmazsa bir cesur kişi var. Bu mutluluk verici. Open Subtitles أرى بأنّه لدينا على الأقلّ شجاعاً بهذا القسم شيءٌ يبعث عن البهجة
    verici iliği ile alıcının DNA'ları aynı ise olasılıklar daha iyidir. Open Subtitles يكون الوضع افضل اذا كان المتبرع بالنخاع يملك نفس الجينات الوراثية
    Uzaktan kumandalı bir verici olabilir. Ama çok yakında olmalı. İzini sürebilirim. Open Subtitles ربما يكون جهاز بث عن بُعد، لكن لابد أنه بالقرب من هنا ويمكنني تعقبه، ابقي هنا يا جاكي
    verici çalışmıyor, dışarıya sinyal gönderemiyoruz! Open Subtitles جهاز الارسال لا يعمل . لا يمكننا ارسال اى اشاره
    Bu, Amerika'nın ilk dönüşlü hız treniydi ama heyecan verici parendesi bedelsiz değildi. TED كانت هذه أول قاطرة ركاب في أمريكا ولكن دورتها المثيرة كان لها ثمن.
    verici aktif hale geldi. Open Subtitles تم تشغيل المُرسل
    Yeni cesetler hakkında kitabınızda güncelleme yapacağınızı söyledi. Heyecan verici. Open Subtitles أخبرتني بأنّكَ تكتب تحديثًا عن الجثث الجديدة، ذلك أمر مثير
    Bunun için birebir uyumlu canlı bir verici gerek yani biyolojik anne veya baba. Open Subtitles لنجاح هذا يلزمنا تطابق تام مع واهب حي أي مع الوالد أو الوالدة البيولوجيين
    Depolama odasındaki adamın beraber girdiğimizi görmesi... ama ayrıldığımızı görmemesi çok utanç verici. Open Subtitles من المحرج أن ناطور المخزن رآنا ندخل سوية لكنه لم يرنا نخرج سوية
    Bu video, Sue Sylvester'a verici olmaya başlaması için ilham verdi. Open Subtitles حسنا , ذلك الفيديو ألهم سو سلفستر للبدء في العطاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus