| Cathy annenizin yüzüğünü beğenmediğini, o yüzden yüzüğü bizim alabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | كاثي اخبرتني أنها لم تحب خاتم أمك واننا نستطيع ان نأخذه |
| gelmediği sürece bir nişan yüzüğünü... asla satın almayacağını söyleyen biri sendin. | Open Subtitles | أنك لن تشتري خاتم خطوبة إذا لم يأتي من ماكينة كرات العلكة |
| Biri seni durdurursa de Kral Horik'in yüzüğünü taktığını söyle. | Open Subtitles | اذا اوقفك اي احد فلتخبره بأنك تحمل خاتم الملك هوريــك |
| Bugün yüzüğünü, yarın zincirini yedi gün içinde saatini satacaksın. | Open Subtitles | اليوم تبيع خاتمك , غداً السلسة بعد سبعة أيامٍ الساعة |
| Seninle tokalaştım, ve yüzüğünü çaldım. Bunu bilmiyordun değil mi? | Open Subtitles | لقد هززت يدك وخطفت خاتمك وانت لم تعلم، اليس كذلك؟ |
| Gazetedeki resminden tanıdım, sonra da üzerinde Dawlish hanedanının arması bulunan yüzüğünü buldum. | Open Subtitles | لقد تعرفت عليه من صوره فى الجرائد ورمز عائلة دوليش على الخاتم لديه |
| Meğersem yüzüğünü uçuş sırasında parmakları şiştiği için çıkarıyormuş. | Open Subtitles | اتضح انها تخلع خاتمها عندما تكون على متن طائرة لأن اصبعها يقوم بالانتفاخ |
| Çalışırken sakın evlilik yüzüğünü takma ve sağlık raporunu getir. | Open Subtitles | لا ترتدي خاتم الزواج في العمل و احتاج إلى شهادة صحية |
| Biri dolabımdan babamın yüzüğünü çalmış! | Open Subtitles | إتفقنا ؟ سرق أحدهم خاتم والدى من خزانتى أيها الأوغاد |
| Bunu sağlayabilirim... ve evlilik yüzüğünü saklamak zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | أجل يمكنني تحقيق ذلك بدون أن تضطر لأن تلوث خاتم زواجك |
| Nikah yüzüğünü unuttun mu, pis orospu? | Open Subtitles | هل نسيتي ارتداء خاتم الزواج أيتها العاهرة؟ |
| Bahis oynamak için eşinin yüzüğünü mü satıyorsun? | Open Subtitles | لقد أخذت خاتم زوجتك لتراهن فيه من أجل العمالقة؟ |
| George, bir kıza evlenme teklif ettiğinde nişan yüzüğünü vermek zorundasın. | Open Subtitles | عند الطلب من فتاة الزواج بك يجب أن يكون لديك خاتم خطوبة |
| ya da nişan yüzüğünü geri verdiğimden beri, Roger? | Open Subtitles | أو عندما فسخت خاتم الخطوبة وأرجعته لك, روجر |
| yüzüğünü bulmak istiyorum çünkü bulursam bugün güzel bir şey yapmış olacağım. | Open Subtitles | أريد ان أجد خاتمك لإنني سأكون قد فعلت شيئاً جيداً في اليوم |
| Kalp atışlarının arasına girip aşkla ilgili düşünceleri yerleştirdiğin ufak büyülü yüzüğünü ödünç alıyorum. | Open Subtitles | إنّ خاتمك السحري الذي تستخدمه للجمع بين القلوب النابضة، زارعاً أفكار الحب بين الناس. |
| Eline baktığım zaman, sana verdiğim Günışığı yüzüğünü hâlâ taktığını görüyorum. | Open Subtitles | أرى أنّ الخاتم النهاريّ الذي أعطيتك إيّاه ما يزال في يذلك. |
| Şimdi o en güçIü adamın yüzüğünü öpmek için kapalı. | Open Subtitles | والآن فهي في الخارج لتقبيل الخاتم لأقوى رجل على الإطلاق |
| yüzüğünü ve sana son verdiğim kol saatini şimdi çıkartmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكِ أن تنزعي الخاتم و الساعة التي أعطيتك اياها في آخر مرة أتيت فيها للمنزل |
| Elleriyle çalışmıyor, ...peki yüzüğünü kimin için çıkarıyor? | Open Subtitles | فهي لا تعمل بيديها لذلك ما هو أو بالأحرى من الذي تنزع خاتمها لأجله ؟ |
| Ve o da olabildiğince çabuk, yani hemen, geldi ve ona seninle yeni tanıştığımı anlattım ve yüzüğünü geri verdim. | Open Subtitles | وجاء إلى شقتى مسرعاً .. وأخبرته أننى تعرفت عليك للتو .. وأرجعت له خاتمه |
| Ve tabii ki yüzüğünü çıkarıp kendini güneş ışığı altında yakıp öldürmeni engelleyebilmek için. | Open Subtitles | وبالطبع لوقايتكِ من انتزاع خاتمكِ النهاريّ وحرق نفسكِ حتّى الموت بضوء الشمس. |
| Ne zaman bir uçak seyahati yapsak onun evlilik yüzüğünü ben taşırım. | Open Subtitles | كان يعهد إليّ بخاتم زواجه كلّما سافرنا بالطائرة |
| Belki de bir başkası için bir şeyler hissederken, neden bir erkeğin yüzüğünü taktığını bularak başlayabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنكِ البدء باكتشاف سبب ارتداءك لخاتم شخص ما وأنتٍ لا زلت تملكين شعور لشخص آخر |
| yüzüğünü ne yaptın? | Open Subtitles | ماذا فعلت بخاتمك ؟ |
| Elmas yüzüğünü rehin vermene çok üzüldü. | Open Subtitles | لقد شعر بالحزن بخصوص رهانك لخاتمك الماسى |
| Oğlunun cebinde ninesinin yüzüğünü taşırken kız arkadaşının taşınmasını engellemeye çalışması hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا عن ابنكِ الذي يتجوّل حاملاً خاتمَ خطبةِ جدّته، يفكّر بطريقةٍ لمنع صديقته من الرحيل؟ |
| - Birbirinizin yüzüğünü falan takıyormuşsunuz | Open Subtitles | -هل نَحنُ الإثنان ندرس سوياً, و نَرتدِي نَفس الخواتم |
| Burnunu ve yüzüğünü. | Open Subtitles | كيف هو انفها وخاتمها اني تقول انه مرصع بالزمرد |
| Demirbaşlara davet edildiğin zaman Günışığı yüzüğünü alırsın. | Open Subtitles | تنال خاتمًا نهاريًّا حين تُدعى للدائرة الداخليّة |