Bu yüzden sen nişancısın, ben de kime ateş edeceğini söyleyenim. | Open Subtitles | و لذا أنت تصوب جيداً على النماذج بينما أنا أعلمك من تطلق علية النار |
Ve sonra beni baştan çıkartmana izin verdim, bu yüzden sen de galip geldiğini zannettin. | Open Subtitles | وبعد ذلك تَركتُك تَغويني لذا أنت تُفكّرُ بأنّك إمتلكتَ اليد العليا. |
İşte bu yüzden sen ön kapıdan çıkacaksın. | Open Subtitles | لهذا السبب أنت ستخرج من الباب الأمامي |
İşte bu yüzden sen harikasın baba. | Open Subtitles | أرأيتن لهذا السبب أنت رائع يا ابي |
O yüzden sen başkomisersin, ben de şırıngayı tutuyorum. | Open Subtitles | حسنا,لهذا انت لديك الشارة و انا لدي الحقنة |
O yüzden sen her öğünde şaraba mahkumsun. | Open Subtitles | لذلك أنت تضطر لشرب النبيذ في كل الوجبات. |
Ayrıca hayatını da tehlikeye atmak istemiyorum o yüzden sen sürüyorsun evlat. | Open Subtitles | ولا أريد تعريض حياتك للخطر لذا أنت ستقود يا صديقي |
Üzgünüm, buradan çıkamıyorum o yüzden sen buraya gelmelisin. | Open Subtitles | أنا أسفة . لا يمكنني الخروج من هنا, لذا أنت سوف تضطرين للقدوم ألي. |
Her ne kadar bu suç için en büyük adayın kartelin olduğunu kabul etsem de tüm kaynaklarımızı bu ihtimal için kullanmayalım bu yüzden sen Yüzbaşı'ya yardım et. | Open Subtitles | بينما أنا ارشح أن العصابه فعلت هذه الجريمه لاأظن أنه علينا ان أن نركز في شيئ واحد فقط لذا أنت ساعدي النقيب |
Bu yüzden sen ve ben gerçek canavar avcılarıyız. | Open Subtitles | لذا أنت وأنا صيّادو وحوش حقيقيون |
Bu yüzden sen de ona bakacaksın. Ne diyorsunuz siz be? | Open Subtitles | - لذا أنت سَيكونُ عِنْدَكَ للإعتِناء به. |
...bu yüzden sen ve gözlüklerin oturmak zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | لذا أنت ونظارتك سيكون عليكما الجلوس |
Bu yüzden sen ve mürettebatın buradasınız. | Open Subtitles | هذا السبب أنت وباقي طاقمك أنتم هنا |
İşte bu yüzden sen bir film yıldızısın. | Open Subtitles | لهذا السبب أنت نجم سينمائي |
İşte bu yüzden sen buradasın . | Open Subtitles | وهذا هو السبب أنت هنا. |
İşte bu yüzden sen, saksocu Felix ve Wolfie aptalsınız. | Open Subtitles | و لهذا السبب أنت و (فيليكس) مصاص القضبان و (وولفي) انتم حمقى ملاعين |
- Bu yüzden sen ve ben... | Open Subtitles | - لهذا السبب أنت وأنا ... |
İşte bu yüzden sen, okunamaz beyin dalgalarınla onlara engel olabilir ve yeni bir yeşil çağı-- | Open Subtitles | لهذا انت فقط , مع الموجة الدماغية الغير مقروءه , ربما يمكنها ان تعترضهم وتدلهم على عصر اخضر من العجب و ... |
Demek o yüzden sen ve babam beni her şeyden uzak tutmaya çalıştınız. | Open Subtitles | لهذا انت و والدى قمت بارسالى بعيدا |
İşte bu yüzden sen pilotsun, ben de yardımcınım. | Open Subtitles | لهذا انت الطيار وانا مُساعد الطيار |
- Çünkü yapacak işi olmasa bile sana işi olduğunu söyleyecek, o yüzden sen de onu ararken işi yokmuş gibi arayıp ne yaptığını öğreneceksin. | Open Subtitles | لأنه وبالرغم لو لم يكن لديها لتفعله ستقول لك بأنه لديها شيء لتفعله لذلك أنت تعتقد بأنها ليس لديها شيء لتفعله, عندما تتصل بها وتسألها هل تفعلين شيء؟ |
Bu yüzden sen talep edeceksin, onlar değil. | Open Subtitles | لذلك أنت من يتقدم بالمطالب وليس هم |
"...ancak evde değildin. Bu yüzden, sen eşcinselsin." | Open Subtitles | لكنك لم تكن بالبيت" "لذلك أنت شاذ |