Oğlanlarla kızlar aynı evde yaşadığında tuhaf durumlar olabilir. | Open Subtitles | عندما يعيش أولاد وفتيات في نفس المنزل ربما تظهر مواقف غريبة |
Sürünün içinde bir iblis yaşadığında ve onlarla arkadaşlık ettiğinde bütün bir neslin çift cinsiyetliliğe kurban gittiğini söylerler. | Open Subtitles | ضاعت أجيال كاملة أمام الخنوثة ويقولون أن هذا يحدث عندما يعيش شيطان بين القطيع |
Bir kişi New York'ta yaşadığında filmlerde gösterildiği kadar etkili bir biçimde mafyanın varlığını hisseder mi? | Open Subtitles | عندما يعيش المرء في (نيويورك) لا معنى واضح بوجود الأشرار من رجال عصابات المافيا كما يتم تمثيلهم في الأفلام؟ |
Çalıştığında ve yaşadığında... ve kim olduğunu bildiğinde, hayat kolaydır. | Open Subtitles | عندما تعملى وتعيشى وتعلمى من أنت حينها ستكون الحياة أسهل |
Çalıştığında ve yaşadığında... ve kim olduğunu bildiğinde, hayat kolaydır. | Open Subtitles | عندما تعملى وتعيشى وتعلمى من أنت حينها ستكون الحياة أسهل |
Güzel, ama bazen, zor şeyler yaşadığında, düşünme şeklin değişebilir. | Open Subtitles | جيد لكن أحياناً عندما تمرين بظروف صعبة فتقوم بتغيير طريقة تفكيرك |
Bir kişi New York'ta yaşadığında filmlerde gösterildiği kadar etkili bir biçimde mafyanın varlığını hisseder mi? | Open Subtitles | عندما يعيش الشخص في (نيويورك) هل يشعر بشكلٍ واضح، بوجود المافيا كما هو في الأفلام؟ |
Bu şekilde birin kaybettiğinde böyle berbat şeyler yaşadığında hayatına devam etmek zorundasın. | Open Subtitles | عندما تفقدين شخص ما بتلك الطريقة عندما تمرين بمرحلة مثل الجحيم يجب ان تثابرين وتستمري |
Gwen böyle bir tecrübe yaşadığında bazen aklın bir şeyler uydurur. | Open Subtitles | (غوين)، عندما تمرين بتجربة مؤلمة صادمة أحياناً يختلق عقلكِ الأشياء. |