Bu insanlar bizi yanlış bir iş yaparken yakalamış gibi düşünüyorlar, böylece galip gelip bir şey kazanmışlar sanıyorlar. | Open Subtitles | هناك أشخاص يعتقدون أنه إذا أمسك بنا نقوم بعمل خاطيء سوف يقاضونا ويكسبون الحظ |
Yine karşılıksız çek verirken yakalamış. | Open Subtitles | لقد أمسك بها ثانيةً تحاول تمرير إيصال فاسد آخر ما المجموع ؟ |
Bülbülü yakalamış, elinde tutuyor! | Open Subtitles | لقد أمسكت بالعندليب و امتلكته في يدها كيف هذا ؟ |
Madem bu kadar iyisin şimdiye onu yakalamış olman gerekiyordu. | Open Subtitles | إذا كنت جيدة جدا، و كنت قد قبض عليه بالفعل. |
Polis içinde bir sürü çalıntı malzeme bulunan bir karavanla birkaç siyahı yakalamış. | Open Subtitles | لقد قبضت الشرطة على مجموعة من السود في شاحنة مع أشياء مسروقة |
Haberler iyi, çocuklar. Bir kaç ünite adamımızı merkezde yakalamış. | Open Subtitles | أخبار جيدة ,بعض رجال الشرطة قبضوا على ايدى فى المدينة |
Gece devriyemiz batı duvarında birkaç gece evvel otlakçılık yaparken yakalamış. | Open Subtitles | أحد حراسنا الليليين أمسك به قُرب سياجنا الغربي منذ ليالي |
Müştekiyi boynundan yakalamış ve yere doğru fırlatmış. | Open Subtitles | أمسك بالضحية من رقبتها وقامبتثبيتهاأرضاً.. |
Görünüşe göre, adamımızı burada televizyon seyrederken yakalamış. | Open Subtitles | يبدوا كما لو كان قد أمسك به مع رجلنا هناك بينما كان يشاهد مشهدا اباحيا للأطفال |
Öğretmene şikayet eden kadın, kendi oğlunu suçüstü yakalamış! | Open Subtitles | الأم هي من أخبرت المعلمة بأنها أمسكت بابنها متلبساً بجريمة |
Kadın oğlunu esrar içerken yakalamış. | Open Subtitles | قالت بأن امرأة أمسكت بابنها و هو يدخن الحشيش |
Adam güvenlik sistemini etkisiz hale getirmiş süpriz şekilde kadını koridorun sonunda yakalamış buradan kapıya kadar sürüklemiş. boğuşma izleri var. | Open Subtitles | فالرجل تجنب النظام الأمنى مفاجأة الزوجة بالقاعة الخلفية جرها لهنا لقد أمسكت بباب الدخول، علامة على النضال |
Mac ile beraber kaçma planları yaparken babam sizi yakalamış. | Open Subtitles | "ابي قال انه قبض عليكِ انتِ و"ماك" تخططان للهرب سوياً." |
Hırsızı kılıcı değiştirmeye çalışırken yakalamış olmalı. | Open Subtitles | لماذا قتل حارسي ؟ يبدو أنه قبض على اللص وهو يقوم بتبديل السيف |
Bu ikisini de ormanımda avlanırken yakalamış. | Open Subtitles | لقد قبضت علي هؤلاء الإثنين يصطادون في غاباتي |
Saddam Hüseyin'i yakalamış olsalar iyi ederler. | Open Subtitles | من الافضل لهم ان يكونوا قبضوا على صدام حسين |
Bence ressam kör adamın bakışını mükemmel yakalamış. | Open Subtitles | اعتقد ان الفنان قد التقط نظرة الرجل الأعمى بشكل رائع |
Bir uyuşturucu pazarlayıcısını yakalamış. En çok aranan adamlardan birini. | Open Subtitles | تمكن من القبض على تاجر مخدّرات مطلوب للعدالة. |
Küçük Brooke Davis Junior'ı kimliğimle birlikte yakalamış olmasaydın, senden yine haberim olmazdı. | Open Subtitles | واذا لم تكن قد امسكت ببروك دايفيز الصغيرة مع بطاقتى الشخصية لماذلت كذلك |
Bakın, Trafik Polisleri iki çocuk yakalamış. | Open Subtitles | ان رجال المرور امسكوا ببعض الصبية |
Eğer Kanca Wendy'nin kardeşkerini yakalamış olsa, deniz kızları bilirdi. | Open Subtitles | إذا هوك قد أسر إخوة ويندي، حوريات البحر تعرفن |
NSA, pilotun kontrolü kaybettiği an gönderilmiş şifreli bir sinyal yakalamış. | Open Subtitles | إلتقطت وكالة الأمن القومي إشارة مُشفّرة تمّ إرسالها في تلك اللحظة الدقيقة التي فقد فيها الطيّار السيطرة. |
Bu ıstakozu Senegal'de yakalamış olmalılar! | Open Subtitles | لا بدَّ وأنْهم اصطادوا الاستاكوزا من البحر في السنيغال |
Polisler eskisi gibi kanıtları görmezden gelmiyor. Güvenlik kamerası her şeyi yakalamış. | Open Subtitles | الشرطة لم تعد تأتي بالأدلة كما كانت كاميرا آمنية ألتقطت الأمر كله |
Sanırım onu bir genelevde yakalamış olmamın da bir önemi yok. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يهم أني كشفته في بيت دعارة بوسط المدينة. |
Uçağı yakalamış durumda. | Open Subtitles | لقد امسك بالطائرة انه سيسقطها قطعا |