Tüm bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون |
Tüm bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون |
Dün gece karıma ve kızlarıma yalan söyledim. Onlara ailesi İsveç'te tren kazasında ölmüş bir yetim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على زوجتي وبناتي الليلة الماضيه, وأخبرتهم بأنك يتيم وأن والديك قد قتلوا في حادث قطارالرصاصة في السويد |
Hayatımı kurtarmak için yalan söyledim. Sen yapmaz mıydın? | Open Subtitles | لقد كذبتُ كي أنقذَ حياتي، أما كنتِ لتفعلي ذلك؟ |
Ve Debra hakkında söylediğime gelirsek, yalan söyledim, tamam mı? | Open Subtitles | وما قلته عن ديبرا كان كذباً ، حسناً؟ أنا كذبت |
Ama sanki her gün yapıyorum bunu. Sabah yalan söyledim ona. | Open Subtitles | وأشعر بأنني أفشل في كل يوم لقد كذبت عليه هذا الصباح. |
İkiniz de bir noktayı kaçırıyorsunuz. Onlara yalan söyledim yani yanlış yeri kazıyorlar. | Open Subtitles | انتم لا تفهمون, لقد كذبت عليهم وهذا يعني انهم يحفروا في المكان الخاطئ |
Olmaz, Ezra'ya zaten yalan söyledim. Bir de hırsızlık yapamam. | Open Subtitles | لا، لقد كذبت على ايزرا لا أريد أن اسرقه ايضاً |
Yanan bir binada mahsur kalmış insanlara az önce yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت توا علي طابق باكمله مكتظا باناس محاصرين بمبني يحترق |
Senin için herkese yalan söyledim. Şimdi onu öldürecek misin? | Open Subtitles | لقد كذبت على الجميع من أجلك والآن تود قتله ؟ |
Bakın, federallere yalan söyledim, bundan da hayatımın bir yılını kaybettim. | TED | لقد كذبت على المحققين الفدراليّين و فقدت سنه من حياتي بسبب ذلك. |
Çünkü bunu sana söyleyemedim. Sana çok yalan söyledim. | Open Subtitles | لأني لم أستطع أن أخبرك لقد كذبت عليك كثيراً |
Tamam, sana yalan söyledim, ama bittiğinde öncekinden de yalnız hissettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كذبت عليك ، و لكن حين انتهى الأمر ، شعرت بالوحدة أكثر من ذى قبل |
Bu sabah sana yalan söyledim. Ona yardım ettim. Beni de götür. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك هذا الصباح لقد ساعدتها ، خذنى انا ايضا |
Rosalia, ben senin aşkını hakketmiyorum. Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | روزاليا ، أنا لا استحق حبك لقد كذبت عليك |
Evet, size yalan söyledim, ama sadece bir yalandan dolayı beni sevdiniz. | Open Subtitles | نعم لقد كذبتُ عليكنّ لكنكن احببتني لأني كذبت عليكن |
Tamam, yalan söyledim ama eve dönüp bir kostüm bulmalıydım. | Open Subtitles | حسنا, أنا كذبت ولكنى أريد أن للمنزل لأقوم بعمل زى الحفلة |
Orada öylece durup ona para teklif ettim ve evliliğim hakkında yalan söyledim. | Open Subtitles | لذا, أنا فقط وقفت هناك و تحدثت معها بخصوص المال وكذبت بشأن زواجي |
Sana yalan söyledim. Bu işi daha önce hiç yapmamıştım. | Open Subtitles | لقد كَذبتُ عليك أنا أبداً مَا عَملتُ هذا قبل ذلك |
Sana yalan söyledim. Gitmeni istemiyordum. | Open Subtitles | كان كل شيء كذبة قلت ذلك لأجعلكِ تبقين فقط |
yalan söyledim çünkü bunu bana sormaya hakkınız olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | كذبت عليك لأني ظننت أنه ليس لك شأن بأن تسألني. |
Evet, şüphesiz yalan söyledim ama yardım etmek istiyordum. | Open Subtitles | نعم، بلا شك أنا كنت أكذب رغم إنني كنت أحاول المساعدة فقط |
Ne demek yani kim olduğum konusunda yalan söyledim? | Open Subtitles | ما الذي تعنيه بأنك قد كذبت بخصوص من تكون ؟ |
Bütün hayatı boyunca ona yalan söyledim. Benim için ne düşünür? | Open Subtitles | كنتُ أكذب عليه طوال حياته فماذا سيعتقدني أكون؟ |
Ve evet, üstelik, okula girmek için yalan söyledim. | Open Subtitles | نعم ، وبما أنني كذبت لأدخل فأنا حتما خاســر |
Omuzlarında galaksi olan bir Generale belgede sahtecilik yapıp yalan söyledim. | Open Subtitles | لا تشكرني، كان علي أن أزيف وثائق لأختلق أزمة وأكذب على عقيد يحمل أوسمة |
Savcıya, olayın nefsi-müdafaa olduğunu açıkladım. Senin için yalan söyledim | Open Subtitles | لقد أقنعت المدعى العام أنه كان دفاع عن النفس لقد كذبت من اجلك |
Ben yalan söyledim. | Open Subtitles | بريندا ، أنا لا أريد أن أكذب عليكِ بعد الآن |