| Beni hedef alıyorsun çünkü ben... uzayın sonsuzluğunda yalnız olmadığımızı düşünüyorum, öyle mi? | Open Subtitles | هل تسخر مني لأنني أؤمن أننا لسنا وحدنا في هذا الفضاء الغير منتهي؟ |
| Dinledikçe bize karanlıkta yalnız olmadığımızı hatırlatır biçimde. | TED | بطريقة تذكرنا ونحن نستمع بأننا لسنا وحدنا في الظلام. |
| Bunu yaptığımız sürece kavgamızda yalnız olmadığımızı bileceğiz. | Open Subtitles | طالما نعفل,سنعلم اننا لسنا وحدنا بقتالنا |
| Bu kitabın kopyalarını aradığımızı duyurduğumuzda bu arayışta yalnız olmadığımızı öğrendik. | Open Subtitles | حينما أعلنّا أننا نبحث عن نسخ للكتاب، وجدنا أننا لسنا الوحيدين |
| İşte bu adam, bizim evrende yalnız olmadığımızı kanıtladı. | Open Subtitles | وهكذا جاء ذلك الرجل البسيط بالدليل، بأننا لسنا بمفردنا في الكون. |
| Oylamaya geçmeden önce, bir insanın kaderini belirlerken yalnız olmadığımızı jüri üyelerine hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | قبل ان نبدأ بالتصويت ،هل لي ان اذكر المحلفين بأننا لسنا وحدنا في تقرير مصير الرجل |
| Kendimizden daha büyük şeylere ait olduğumuzu ve yalnız olmadığımızı anlatan bir görüntü. | Open Subtitles | رؤية تخبرنا اننا ننتمى لشئ عظيم أعظم من أنفسنا أننا لسنا وحدنا |
| Bana inanmıyorsan Sayid'e sor. yalnız olmadığımızı söyledi. | Open Subtitles | اذا لم تصدقني اسأل سعيد،لقد قال اننا لسنا وحدنا |
| yalnız olmadığımızı öğrenince çok sevindik. | Open Subtitles | نحن في غاية السعادة لإكتشاف أننا لسنا وحدنا |
| Sadece biz ve bize yalnız olmadığımızı söyleyen bir bilgisayar var. | Open Subtitles | فقط نحن و الكمبيوتر ما يقول لنا بأننا لسنا وحدنا. |
| Bu odadaki herkes, bu evrende yalnız olmadığımızı biliyor. | Open Subtitles | كل شخص في هذه الغرفة يعرف أننا لسنا وحدنا في هذا العالم |
| - Sen de yalnız olmadığımızı hissediyor musun? - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | هل لديك شعور أننا لسنا وحدنا هنا - ماذا تعني؟ |
| Her geçen gün yalnız olmadığımızı daha da çok fark ediyorduk. Işıkları kim kapattı? | Open Subtitles | نستكشف أكثر وأكثر أننا لسنا وحدنا |
| - Sayid yalnız olmadığımızı söyledi. | Open Subtitles | - سعيد قال اننا لسنا وحدنا - علم دلالات الالفاظ. |
| yalnız olmadığımızı görmek güzel. | Open Subtitles | ماركو جيد أن نعلم اننا لسنا وحدنا |
| Ama yalnız olmadığımızı biliyoruz. | Open Subtitles | لكننا الآن نعرف اننا لسنا وحدنا |
| Yine de yalnız olmadığımızı bilmek güzel. | Open Subtitles | حسنا فإنه من الجيد أننا لسنا وحدنا |
| - Artık yalnız olmadığımızı biliyoruz. | Open Subtitles | -وصرنا نعرف الآن أننا لسنا وحدنا |
| Evrende yalnız olmadığımızı bize açıkça söylemişlerdi. | Open Subtitles | وجعلوها واضحة أننا لسنا الوحيدين في هذا الكون |
| Kitabın kopyalarını aradığımız haberini yaydığımızda, yalnız olmadığımızı öğrendik. | Open Subtitles | حينما أعلنّا أننا نبحث عن نسخ للكتاب، وجدنا أننا لسنا الوحيدين |
| Sadece Kâinat'ta yalnız olmadığımızı değil aynı zamanda, çaresizce ve neşe içinde zayıf olduğumuzu da öğrendik. | Open Subtitles | لقد تعلمنا بأننا لسنا بمفردنا وحسب، ولكننا تعلمنا بأننا بدون أسلحة أيضًا. |
| Ayrıca böyle ıssız bir yerde yalnız olmadığımızı hatırlamamız için. | Open Subtitles | و لكن أيضاً لتذكيرنا بأننا لسنا بمفردنا مطلقاً في هذا المكان المقفر |