| doktorlar her zaman hiçbir şey yapmamayı seçerler. | Open Subtitles | الأطباء يختارون أن لايفعلوا شئ طوال الوقت |
| bu ameliyatların küçük,sevimsiz bir gerçeği doktorlar hiçbir şey yapmamayı seçerler. | Open Subtitles | انه السر الصغير القذر عن الجراحة الأطباء يختارون أن لايفعلوا شئ طوال الوقت |
| yapmamayı denedim. | Open Subtitles | حاولت أن لا أفعل ذلك. |
| yapmamayı deniyorum. | Open Subtitles | -أحاول أن لا أفعل |
| Ev sahibem umursamaz, ama ben o dışarıdayken yapmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | أعرف أن سيدتي لن تمانع لكني أفضل ألا أفعل بينما هي في الخارج |
| Ama yapmamayı tercih ettim. Çünkü telaş içindeydim. | Open Subtitles | و لكنني قررت ألا أفعل لأنني كنت مستعجلاً |
| Bununla ilgili hiçbir şey bilmiyorum, yolculuk boyunca bunu yapmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن هذا أنا أُفضّل عدم القيام بهذه الرحلة أساساً |
| hastanın beyin ölümü gerçeklerştiğinde ya dayanacak ya da çok uzaklarda olacak... doktorlar hiçbir şey yapmamayı seçerler. | Open Subtitles | عندما يكون المريض ميت دماغياً أو سيعاني عواقب أو لم يعد هناك مايفعل الأطباء يختارون أن لايفعلوا شئ |
| haklı sebeplerden dolayıihiçbir şey yapmamayı seçerler, Sam. | Open Subtitles | يختارون أن لايفعلوا شئ للأسباب الصحيحه سام |
| Sevmediğimi bildiğim bir şeyi yapmaktansa hiçbir şey yapmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل ألا أفعل شيئا وأكون سعيدا على أن أعمل في وظيفة أكرهها |
| Gerçekten yapmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضل ألا أفعل ذلك |
| yapmamayı seçtim. Farkı burada. | Open Subtitles | أخترت ألا أفعل و هذا الفرق. |
| Ve bulut gözlemleme hiçbir şey yapmamayı meşrulaştırıyor. | TED | إن مشاهدة السحب تجيز لك عدم القيام بأي شيء |
| Her 10 kızdan altısı hiçbir şey yapmamayı tercih ediyor, çünkü yeterince güzel olmadıklarını düşünüyorlar. | TED | 6 من 10 فتيات يختارون عدم القيام بمهمة لإعتقادهم أنهم ليسوا بالجمال الكافي |