Tarihin aktardığına göre öyle bir zaman geldi ki, ağaç yapraklarını yemeye başladılar. | Open Subtitles | فكان هناك فترة وفقا للمصادر عندما أضطروا الى أن يأكلوا من أوراق الأشجار |
Portakal esansı, Vietnam savaşı sırasında kullanılan ve bitkilerin yapraklarını dökmeye yarayan ve bu sayede Vietkong ve Kuzey Vietnam ordusunun gizlenmesini engelleyen bir ilaçtı. | TED | العامل البرتقالي كانت أوراق النباتات التي أستخدمت خلال حرب فيتنام لرفض التغطية لالفيتكونغ والجيش الفيتنامي الشمالي. |
Ve bu yapraklarını asla dökmüyor yani aynı zamanda bitki krallığının en uzun süre yaşayan yapraklarını taşıyor. | TED | و هي لا تُسقط الأوراق أبداً ولكنها تتميز أيضاً بأطول أوراق موجودة في مملكة النباتات |
Sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağacın üzüntüsünü anlayabilmek için, baharda yeniden çiçekler açtıran yaşam döngüsünü iyi kavramak gerekir. | TED | فهم سبب حزن الأشجار التي تفقد أوراقها في الخريف هو محاولة لفهم دورة الحياة التي تعطينا أزهارا في الربيع. |
O günden sonra, Tüm ağaçlar kış boyunca yapraklarını kaybetmişler, | Open Subtitles | فمنذ ذلك اليوم ، كلّ شجرة تفقد أوراقها في الشتاء |
Bazı insanlar yatağın üzerine prezarvatif koyarlar ama ben gül yapraklarını tercih ederim. | Open Subtitles | بعض الناس رمي الواقي الذكري على السرير، ولكن ل يفضلون بتلات الورد. |
Çay yapraklarını getirmek için poşeti nasıl bağladığıma bak. | Open Subtitles | لقد أحضرت معي أوراق الشاي معلقة بنهاية إزاري |
Ağacınızın yapraklarını silmemi ister misiniz Bay Blake? | Open Subtitles | أتريدنى أن أشذب لك أوراق الفيكس يا سيد بليك |
Ağacının yapraklarını silmemi ister misin Preston? | Open Subtitles | أتريدنى أن أشذب لك أوراق الفيكس يا بريستون |
Sana, zarfa yapıştırarak gönderdiğim amber çiçeği yapraklarını beğendin mi? | Open Subtitles | هل أعجبتك أوراق الكركديه التاجية التي ألصقتها في الظرف الذي أرسلته لك؟ |
Sana, zarfa yapıştırarak gönderdiğim amber çiçeği yapraklarını beğendin mi? | Open Subtitles | هل أعجبتك أوراق الكركديه التاجية التي ألصقتها في الظرف الذي أرسلته لك؟ |
Böceklerin her türü, bir fırsatını bulduğunda bitkinin yapraklarını yer. | Open Subtitles | كل الحشرات تأكل أوراق النبات متى سنحت لها الفرصة. |
Muz yapraklarını kim tutmuş bulabildin mi? | Open Subtitles | هل لديك فكرة من كان يتعامل مع أوراق شجر الموز ؟ |
Ve eve gelip keşfediyorsunuz ki Avrupa ve Kuzey Amerika'daki ağaçların %80'i yapraklarını kaybetmişler. | TED | وعندما تأتي للمنزل , تكتشف أن 80 في المئة من الأشجار في أمريكا الشمالية وأوروبا أسقطت أوراقها |
Zavallı küçük çiçek. yapraklarını döktü ve kabuğuna çekildi. | Open Subtitles | مسكينه الزهرة الصغيرة أسقطت أوراقها التويجية وطويت خيمتها. |
Bazıları yapraklarını dökecek, diğerleri ise sadece uyuyacaklar. | Open Subtitles | تلقي بعضها أوراقها بينما تستلقي الأخرى خاملة |
Bakmandan veya yapraklarını okşamandan hoşlanırlar. | Open Subtitles | إنها ستحبك عندما تراها أو عندما تمسك أوراقها |
Sonbahar gelir, meşe ağacı yapraklarını dökmeye başlar. | Open Subtitles | يأتي الخريف، وتبدأ شجرة البلوط باسقاط أوراقها. |
yapraklarını besleyecek olan Güneş'e doğru telaşsızca uzarlar. | Open Subtitles | تنمو بشكل مستمر قبالة الشمس اللتي تغذي أوراقها |
Bitki taç yapraklarını birleştirerek erkek organların etrafında yalıtkan bir kılıf oluşturuyor. | Open Subtitles | تلتحم بتلات الزهور مع بعضها مشكّلة غلاف واقٍ وعازل حول السداة |
Geceleri, yapraklarını kıvırırlar ve hareketliliği azaltırlar, ve gündüzleri, yaprakların açıldığını ve-- çok daha fazla hareketlilik olduğunu görebilirsiniz. | TED | وهي اثناء الليل تقوم بإغلاق اوراقها وتقلل الحركة واثناء النوم تقوم بإعادة فتح الاوراق وتتحرك بكثرة |