"yaptıklarını" - Traduction Turc en Arabe

    • فعلوه
        
    • فعله
        
    • فعلوا
        
    • فعلته
        
    • يفعله
        
    • يقومون
        
    • قاموا
        
    • فعلتيه
        
    • مافعله
        
    • يصنعون
        
    • عملهم
        
    • ما فعلت
        
    • فعلوها
        
    • يفعلان
        
    • يفعلوا
        
    En son, silahın yerine kalbinle düşündüğünde ne yaptıklarını hatırlatmama gerek var mı? Open Subtitles أم عليّ تذكيرك بما فعلوه بآخر مرّة فكّرتَ فيها بقلبك عوضاً عن مسدّسك؟
    Öyleyse açıkça görülüyor ki şimdi yaptığı hiçbir iyilik... geçmişte yaptıklarını silemez. Open Subtitles اذن لا يمكن لافعاله الجيدة حاضرا أن تمحو ما فعله في الماضي
    Sadece ne yaptıklarını bilmiyorlarmış diyemeyiz. Gerçi ne yaptığını biliyora benzemiyor. Open Subtitles ليس الأمر أنهم فعلوا ما فعلوا حتى لو بدا الأمر كذلك
    Sadece ben değil, Bud. Bu kasabaya yaptıklarını kimse sevmiyor. Open Subtitles ليس فقط أنا باد لا أحد يعجبه ما فعلته بالبلدة
    Yetişkin insanların kendi rızası ile kapalı kapılar ardında yaptıklarını çok fazla umursamam. Open Subtitles لا أكترث على الإطلاق لما يفعله الناس خلف الأبواب المغلقة برضى شخص بالغ
    yaptıklarını düşündüğün şey yani. Kaldı ki bu konuda konuşurken... Open Subtitles مما تظن أنهم فعلوه, والذي لازلت أجد صعوبة في تصديق
    Onu bir yerde tutuyorlar, nerede olduğunu öğrendiğimde ise bana yaptıklarını kanıtlayabileceğim. Open Subtitles إنهم يبقونه في مكان ما، وحين أجده سيمكني إثبات ما فعلوه بي
    Bu kişilerin kim olduğunu ve dönenlere ne yaptıklarını bulmam lazım. Open Subtitles أنا بحاجة لمعرفة من هم هؤلاء الناس وما فعلوه مع العائدون
    Söz ver, ölürsem, annemle babama bize yaptıklarını asla anlatmayacaksın. Open Subtitles عديني ان مت انك لن تخبري والدي بما فعله بنا
    Bu adamın bana yaptıklarını sanki hiç olmamış gibi gösterdiler. Open Subtitles يجعلون كل ما فعله بي يبدو و كأنّه لم يحدث
    Hayatından çıktı gitti. Neden sana yaptıklarını yanına kâr bırakıyorsun? Open Subtitles إنه خارج حيااتك الآن، لماذا تتركه ينجو بما فعله بك؟
    Hizmetçinin cesedi bulunan kadar hiç bir şey yaptıklarını isptalayamazsın. Open Subtitles لايمكنك إثبات أنهم فعلوا شيئاً حتى العثور على جثة الخادمة
    Gökyüzü burada o kadar belirgin ki bunu neden yaptıklarını anlıyorsunuz. Open Subtitles والسماء واضحة وضوح الشمس هنا يمكنك أن ترى لماذا فعلوا ذلك.
    Bunu neden yaptıklarını bilmiyorum, ama hakkında birşeyler öğrendim. TED لا أعرف لماذا فعلوا ذلك، لكنني تعلمت شيئا بخصوصها.
    Tıpkı benim yaptıklarını bağışlamayı ve sana bunu düzeltme fırsatı tanımayı seçmem gibi. Open Subtitles مثلي أنا، فقد إخترت مسامحتك على ما فعلته و أعطائك فرصة لإصلاح ذلك
    Değiştiğini sanmak istiyorsun, böylece daha önce yaptıklarını tekrar yapabilesin. Open Subtitles تريد أن تعتقد ذلك إذن عد لما فعلته من قبل
    Yazdım, çünkü yaptığım şeyi neden yaptığımı, onun yaptığı şeyi neden yaptığını, etrafımızdakilerin yaptıkları şeyleri neden yaptıklarını bilmek istedim. TED كتبته لأنني اردت ان اعرف لماذا فعلت ما فعلته ولماذا هو فعل ما فعله ولماذا كل من حولنا فعلوا ما فعلوه
    İnsanların bazen böyle yaptıklarını biliyorum ama benim de duygularım var. Open Subtitles ..وأعرف أن هذا شئ يفعله الناس أحيانًا، لكن الناس لديها مشاعر
    Çöpçülerin döküntü yığını oluştururken ne yaptıklarını görebilirsiniz. TED لذلك ما تراه هو أن عمال القمامة يقومون بعمل كومة من النفايات.
    Nasıl yaptıklarını bilmiyorum ama efendilerine karşı bir isyan başlattılar. Open Subtitles لا اعرف كيف قاموا بذلك لكنهم بدؤا ثوره ضد الاسياد
    Ama zaman zaman bana seni hatırlatıyor ve bana yaptıklarını. Open Subtitles ولكن من وقت لآخر ..انها تذكرني بك وبالذي فعلتيه لي
    Evet ama bu yaptıklarını değiştirmiyor. Ve hükmünü de değiştirmiyor. Open Subtitles لا يغير ذلك حقيقة مافعله ولا يغير ذلك من عقوبته
    Ağlayan bir adam bizden düğme ve sabun yaptıklarını söyledi. Open Subtitles رجل كان يبكي قال : بأنهم يصنعون منا الأزرار والصابون
    Ne iş yaptıklarını sormanızı. Open Subtitles وأن تسألوا عن عملهم وتسجلوا اجاباتهم في دفتر ملاحظاتكم
    Sana kefil olmam için senin de bana ihtiyacın var. O adama yaptıklarını benim düzeltmem gerekecek. Adam FBI'a gidecek. Open Subtitles مثلما تحتاجني للدفاع عنك كمواطن صالح يجب أن أصلح ما فعلت معه,سيذهب لمكتب التحقيقات الفيدرالية
    Nasıl yaptıklarını, balonu nasıl doldurduklarını bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف كيف فعلوها. ملؤا البالونات بالبول.
    Orada ne yaptıklarını zannediyordun? Open Subtitles ماذا كنت تعتقد انهما كانا يفعلان بالخارج
    Onların bunu yapabileceklerini değil sadece,aynı zamanda nasıl yaptıklarını da bilmiyorsunuz. Open Subtitles ليسوا الوحيدين الذي يمكن أن يفعلوا ذلك فقط أنتم لاتعرفون كيف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus