Bilirsin, sana yardım etmeme izin verirsen bana yardım edebilirsin. | Open Subtitles | تعرف , إذا تركتنى أساعدك بإمكانك مساعدتى |
Sana yardım etmeme izin verip bir şeyler öğrenebilirsin ya da hapsi boylayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تدعني أساعدك ولربما تتعلم شيئاً أو ربما ينتهي بك الأمر في السجن |
Bir 12 saat daha orada duramazsın ve sana yardım etmeme izin ver. | Open Subtitles | لا يمكنك الوقوف هناك طوال 12 ساعة دعني أساعدك |
Anlamadığım şey, neden yardım etmeme izin vermediğin. | Open Subtitles | لكن ما لا أفهمه هو لماذا لا تدَعيني أساعدكِ |
Gelinliğini seçerken yardım etmeme izin vermelisin. | Open Subtitles | حسناً, يجب عليك أن تدعين أن اساعدك في أختيار فسان زفافك |
Eğer sana yardım etmeme izin verirsen istediğin her şeyi sana verebilirim. | Open Subtitles | سأعطيك أي شيء تريديه فقط إذا سمحت لي أن أساعدك |
- Ama prenses ağabeyinizin en iyi dostu olarak yardım etmeme izin vermelisiniz. | Open Subtitles | ولكن أيتها الأميرة ، بصفتى أعز أصقاء أخيك يجب أن تدعينى أساعدك |
Küçük basit şeyleri okumanla ilgili sıkıntın olduğunu biliyorum, kapıdaki yazı gibi, Gooey Huey, yani sana yardım etmeme izin ver. | Open Subtitles | -تعالى هنا -أنا أعلم أن لديك مشاكل فى فهم الأشياء الصغيره -مثل علامه الباب , أيها الهمجى الكبير لذا دعنى أساعدك |
- Ama prenses ağabeyinizin en iyi dostu olarak yardım etmeme izin vermelisiniz. | Open Subtitles | ولكن أيتها الأميرة ، بصفتى أعز أصقاء أخيك يجب أن تدعينى أساعدك |
Ama bunu inkâr ediyorsun, ve yardım etmeme izin vermiyorsun. | Open Subtitles | أنتمتقلبيا رجل، وأنتترفضالتكلمعنهذا، و لا تدعني أساعدك |
Tamam, bak, madem senin için bu kadar önemli, yardım etmeme izin ver. | Open Subtitles | حسناً، إن كان هذا مهماً إليك، فدعيني أساعدك |
İnkâr ediyorsun ve yardım etmeme izin vermiyorsun. | Open Subtitles | ، أنت متقلب الحال يا رجل و أنت لا تدعني أساعدك |
- Önden buyur. Biraz uzak. Sana yardım etmeme izin ver. | Open Subtitles | المسافة طويلة قليلا دعني أساعدك بحمل هؤلاء |
Bana olup biteni anlatıp sana yardım etmeme izin verecek misin, vermeyecek misin? | Open Subtitles | هل ستخبرني بما يجري وتدعني أساعدك أم لا؟ |
Seyahatimizde, sana yardım etmeme izin verirsin belki. | Open Subtitles | حسناً، ربمّا خلال رحلتنا البحرية ستدعني، أساعدك لكي أعلمك |
Ya beni karanlıkta bırakıp, korumak için yalan söylersin ya da yardım etmeme izin verirsin. | Open Subtitles | , اما أن تبقيني في الظلام , و تكذبين لحمايتي أو تدعيني أساعدكِ |
Sana yardım etmeme izin vermezsen seni kesip çıkarırlar. O yüzden lütfen bana yardımcı ol. | Open Subtitles | إذا لم تدعيني أساعدكِ فإنه سيخرجهم , سيقطعك هنا لذا أرجوك ساعديني بهذا الأمر |
Sana yardım etmeme izin ver | Open Subtitles | دعني اساعدك مع هذه العاهرة, انتم يا شباب يمكنكم الاهتمام بصحابها |
Beni sana yardım etmeme izin verecek kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أجل ، خطر لي فقط أنك تحبني بما يكفي لتسمح لي بمساعدتك |
yardım etmeme izin vermezseniz, derin ve karanlık bir belanın içine düşeceksiniz. | Open Subtitles | والآن يا سيد كونلي تكون العواقب وخيمة للغاية لو لم تدعني أساعد |
Belki bir gün bunları çözebilmen için sana yardım etmeme izin verirsin. | Open Subtitles | رُبما يوما ما ستدعينني أُساعدك بهذه الامور |
yardım etmeme izin vermeliydin. | Open Subtitles | قلت لكِ كان عليكِ أن تسمحي ليّ بمساعدتكِ |
Demek tanıştınız. İsabel İki yardım etmeme izin verdi. | Open Subtitles | . أرى أنكما قد تعارفتما - . أيزابيل تو كانت تساعدنى - |
Ama Barry'nin hafızasını kazanmasına yardım etmeme izin verirseniz her şey eski haline döner. | Open Subtitles | فعل وتأثيره ولكن إذا سمحتم لي بمساعدتكم على إيجاد وسيلة لاستعادة ذكريات (باري) سيعود كل شيء لما كان عليه |
Öleceğinden korkuyorum ve ona yardım etmeme izin vermeyeceği için kızgınım. | Open Subtitles | أنا خائف أن تموت وأنا غاضب لأنها لا تسمح لي بمساعدتها |
Şimdi sana yalvarıyorum evlat lütfen parşömeni bulmak için sana yardım etmeme izin ver. | Open Subtitles | الآن , أتوسل إليك يا بني ،رجاءً دعني أساعدكَ فى الحصول على اللـّفيفة. |
Ben de beni uzaklaştırmayı bırakıp sana yardım etmeme izin verirsen daha rahat uyurum. | Open Subtitles | حسناً , أنا سأنام بشكل أفضل إذا تتوقفي عن إبعادي وتدعيني اساعدكِ |
Lütfen sana yardım etmeme izin ver. | Open Subtitles | أرجوك، دعني أُساعدُك |
Hangisini seçerseniz seçin hayatınız asla eskisi gibi olmayacak ama yardım etmeme izin verirseniz en azından hâlâ beraber olursunuz. | Open Subtitles | حياتكم لن ترجع ابدا لسابق عهدها ايا كان الاختيار الذي ستختارونه ولكن على الاقل اذا سمحتم لي ان اساعدكم ستكونون معا |