O adamı görüyor musunuz? Lucky Dan'e az önce yarım milyon yatırdı. | Open Subtitles | ذلك الرجل هناك راهن الآن بنصف مليون دولار على لاكي دان |
Ramakant efendim... sonunda biri senin ata para yatırdı. | Open Subtitles | اخيراً شخص ما راهن على حصانك هذا الحصان لم يفز بسباق من اجلي |
Drop Johnson dün iki binlik yatırdı. | Open Subtitles | دروب غونسون " راهن بألفي دولار " على واحد يوم أمس |
Beni de temizledi beni tekrar yatağa yatırdı ve ağlamaya başladım. | Open Subtitles | ثم قامت بتنظيفي ووضعتني في فراشها ثم بدأتُ بالبكاء |
Balık, patates yedik ve beni eve götürdü, yatağıma yatırdı ve bir hikâye anlattı. | Open Subtitles | أكلنا السمك والبطاطا ثم أخذتي إلى المنزل ووضعتني في السرير ثم قصت علي حكاية |
o cep telefonu satar. O parayı işe yatırdı.. | Open Subtitles | إنه بائع خطوط تلفونات خلوية إنه يستثمر في هذا المجال |
Gemma'nın babası Martin Charles'a para mı yatırdı? | Open Subtitles | أن يستثمر في الصندوق؟ لكنّي لا أصدّقه. |
Max, Roth adlı bahisçiye para yatırdı. | Open Subtitles | (ماكس) إنه كان موجوداً في دفتر المراهنات لقد راهن بالكثير عليك |
Geri dönmesini gerektirecek hiçbir şey yok. Tam anlamıyla her şeyini Tank'a yatırdı. | Open Subtitles | ليس لديه أي شيئ يعود من أجله لقد راهن بـ ( تانك ) علي كل شيئ |
Ranvir bugün yüklüce bir para yatırdı. | Open Subtitles | راهن الكثيرين علي (رانفير) اليوم |
Şaka mı şeker mi yapmak için Cadılar Bayramı kostümüme bürünmüştüm ve annem alnımdan öpüp beni yatağa yatırdı. | Open Subtitles | أُلبستُ كلياً بثياب "الهالووين" لكي أذهب إلى المعالجة سراً تحسست أمي جبيني ووضعتني في السرير. |
Wilkenson bu hisselere milyonlar yatırdı. | Open Subtitles | (ويلكينسون) يستثمر الملايين في هذه الأسهم |
Bay Balboni parasının bir kısmını bir filme yatırdı. | Open Subtitles | السّيد (بالبوني) يستثمر البعض من ماله في الفلم |