Yavaş ve sessizce fırlatma derinliğine. Emredersiniz, Kaptan. | Open Subtitles | للأعلى ببطء و هدوء ، حتى نبلغ عمق الإطلاق حالاً كابتن |
Yavaş ve istikrarlı bir şekilde yatay pozisyonda tıka basa yemeyi öneriyorum. | Open Subtitles | أوصي بأن تكون عملية الهضم ..بطيئة وثابتة بالاتحاد مع عقار آسال هوريسنتالجي |
Hayır, bir kara ışıklı en zehir Yavaş ve acı verici. | Open Subtitles | لا ، سم المرشدين السود بطيء و مؤلم |
Sıfır derece açıyla, Yavaş ve sessizce fırlatma derinliğine inin. | Open Subtitles | للأعلى ببطء و هدوء حتى نبلغ عمق الإطلاق |
Yavaş ve emin şekilde bize karşı planlarını hazırlıyorlardı. | Open Subtitles | و ببطء .. و بتأكد قاموا برسم خطتهم ضدنا |
Bu taraftan getirmelisin. Yavaş ve sakin. | Open Subtitles | سنتحرك فى هذا الاتجاه ببطء و سهوله. |
İyi bir savaş gibi, Yavaş ve istikrarlı. | Open Subtitles | مثل أي حرب جيدة خطوات بطيئة وثابتة |
Bu savaş "Yavaş ve istikrarlı" olmayacak. | Open Subtitles | ولن تكون خطواتها بطيئة وثابتة |
Wepner öte yandan Yavaş ve hantal görünüyor, çünkü zaten Yavaş ve hantal ama iyi yumruklar da çıkarabiliyor. | Open Subtitles | سيبدو (ويبنر) بطيئٍا و غير ملائم، لأنه فعلاً بطيء و غير ملائم. لكنه يوجّه ضربات جيدة جدا. |
Tamam, bu sefer yarı hızda, çocuklar. Yavaş ve sakin. | Open Subtitles | حسنا، نصف سرعتكم فى هذه، يا رجال بهدوء و بطء |
Neden buna Yavaş ve emin adımlarla karar vermiyoruz. | Open Subtitles | لما لا نأخذ الأمر بتمهل و ثبات. |
Sistem değişikliği Yavaş ve zor bir süreç ve bazen sizi gitmek istediğiniz yere götürmez. | TED | تغيير النظام صعب وبطيء وفي كثير من الأحيان لا يؤدي إلى ما تتوقعه منه. |
Pekala Moe, Yavaş ve güzelce damardan gir. | Open Subtitles | من هو البرتقالة؟ - حسنا موه أعطها جملة جميلة وسهلة |
Yavaş ve sakince hanımlar. | Open Subtitles | برفق وروية يا رجال |
Yani diyoruz ki, uzun, Yavaş ve acılı bir ölüm olan çimentonun derisini yakmasının devam etmesini tercih ederiz. | Open Subtitles | لذا تقولون أنه من الأفضل أن نراه يموت موتاً بطيئاً و مؤلماً بينما الألكاين في الأسمنت يتابع حرق جلده؟ |
Doğal yolla bulaşan dozda ölüm çok daha Yavaş ve çok daha acılı olacaktır. Bu yolu tavsiye ederim. | Open Subtitles | سيكون الموت أبطأ و أشدّ ألماً أقترح الذهاب مِنْ هنا |
Bu aslında çok Yavaş ve çekici olmayan bir süreç, minimal tasarım kararlarıyla dolu, şanslı günümdeysem bu beni iyi bir fikre yönlendiriyor. | TED | ما يتطلبه الأمر هو في الواقع عملية بطيئة جدًا وغير مثيرة من قرارات التصميم الضئيلة وحين أكون محظوظًا، قد تقود إلى فكرة جيدة. |
Yoksa Yavaş ve acılı süreci kullanıp arabasına mı işeyeyim? | Open Subtitles | أو علينا تبني النهج البطيء والمؤلم بالتبول في عصيره |
Birbirinizden ayrılmayın. Yavaş ve sağlam. | Open Subtitles | ابقوا بالقرب من بعضكم البعض، واسبحوا ببطء وثبات. |
Yavaş ve nazikçe başlıyoruz. Bir şey istediğinde sadece onu hafifçe dürt... | Open Subtitles | حسنا لنبدأ بلطف و سهولة اعطه فقط دفعة بسيطة |
Bir adamı buradan ve buradan vur, Yavaş ve acılı bir şekilde ölür. | Open Subtitles | اضرب الشخص هنا أو هنا وسيموت بشكل بطيئ و مؤلم |