Tamam, burada White House tarafından tüm gizli servis elemanlarının kayıtlarının yayınlanması üzerine bir istek var. | Open Subtitles | حسنا،هناكالبيتالأبيض يطلب نشر كُلّ سجلات موظفي مَكتب جهاز الأمن |
Yeni kitabın yayınlanması konusunda ilerlemek istiyor. | Open Subtitles | آه، يريد المُضي قُدماً بشأنْ نشر الكتاب الجديد. |
Mesela, gerçeklerin yayınlanması yasaklanırsa yalanlar, yoksulluk ve ve cehalet zafer kazanır. | Open Subtitles | انها تقول تقريبا أنه لو كان نشر الحقيقة ممنوعاَ... فإن النصر سيكون للكذب والفقر... والجهل. |
Söz konusu bilginin daha fazla yayınlanması yasaktır. | Open Subtitles | كما يتحتم عليكم ان تتوقفوا عن نشر الخبر |
Baskı için, kitabının yayınlanması için.. | Open Subtitles | من أجل النشر, لنتمكن من نشر كتابك. |
Bob, eğer kitabın yayınlanması için seninle yatmam gerektiğini söylemeye çalışıyorsan... | Open Subtitles | بوب، إذا كانت هذه هي طريقك للقول... أنّني بحاجة لمضاجعتك... حتى يتم نشر الكتاب... |
Bir İngiliz tabloid gazetesi, mektubumun yayınlanması ile şöyle bir başlık attı: ''Oxford Öğrencisi Saldırganını Ayıplamak için İnternette Kampanya Başlattı'' | TED | كتبت صحيفة بريطانية شعبية عن نشر رسالتي، تصريحاً في عنوان رئيسي، "طالبة في أكسفورد تطلق حملة على الانترنت لفضح المعتدي." |
4400'ün isimlerinin ve adreslerinin yayınlanması... Bu bir suç, Barbara! | Open Subtitles | نشر أسماء و عناوين الـ "4400" شخص يعد جريمة يا (باربرا) |
Kuzey İrlanda Polisi, Paul Spector'un yakalanıp itham edilmesinden sonra yaşanan gelişmeler ışığında vakanın detaylarının yayınlanması sürecinde medyanın özen göstermesini rica ediyor. | Open Subtitles | في ظل الاهتمام الإعلامي الهائل منذ اتهام "بول سبيكتور" تشعر شرطة "أليرلندا الشمالية" أنها ملزمة لحث وسائل الإعلام في توخي الحذر وضبط النفس في نشر تفاصيل هذه القضية. |
- Bu sonuçların yayınlanması Dr. Buckley ve bölümü için ne ifade edeceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تملك أى فكرة بأن نشر (هذهالنتائجمهمةجداًللدكتور(باكلى... -و قمسه؟ |