"yemek yer" - Traduction Turc en Arabe

    • تناول العشاء
        
    • ويأكل
        
    • تناولتِ العشاء
        
    • تتناول طعامها
        
    • أن تأكل
        
    • يَأْكلُ
        
    • أتأكلين
        
    • تأكل مع
        
    Daha sonra yemek yer miyiz? Balkonda? Open Subtitles ولكن لربما يمكننا تناول العشاء لاحقا خارج الشرفه؟
    Acaba bu akşam, benimle bir yemek yer misin diye sormak istemiştim de. Open Subtitles أردتُ أن أعلم فقط لو أردتِ تناول العشاء معي هذه الليلة.
    Göç etmez, yuvasının yakınlarında kalır ve yerel restoranda yemek yer. Open Subtitles لا يهاجر ويبقى في الأحياء ويأكل من المطعم الشعبي
    Yarın akşam da benimle yemek yer misin? Open Subtitles هلا تناولتِ العشاء معي ثانية ليلة الغد؟
    Bayan Yee çoğu kez orada yemek yer. Open Subtitles إنه المقر الرئيسي لحكومة (وانج). السيدة (يي) تتناول طعامها هناك عادة.
    Her gün aynı saatte yemek yer. Open Subtitles انة يَأْكلُ في هذا الوقتِ كُلّ يوم.
    - yemek yer misin? - Pek sık değil. Open Subtitles أتأكلين - ليس على الأغلب -
    İncelikten yoksun ve kaba saba yemek yer gibi seviyorsun. Open Subtitles تمارس الجنس كما تأكل مع قدرا كبيرا من الضوضاء وعدم الدقة.
    Sorun değilse benimle birlikte yemek yer misiniz? Open Subtitles إذا كُنتِ لاتمانعين هل يُمكنكِ تناول العشاء معيّ ؟
    Evet, bir anda e-mail yolladı ve yarın onunla yemek yer miyim diye sordu. Open Subtitles راسلتني فجأة وطلبت مني تناول العشاء معها غدًا
    Dışarı çıkar, öldürür, yemek yer ve geri gelir. Open Subtitles كان يستطيع المغادرة ، قتلها ، تناول العشاء
    Bu gece benimle yemek yer misin? Open Subtitles ما رأيك في تناول العشاء معي الليلة؟
    Yarın akşam bizimle yemek yer misin? Open Subtitles أتريدين تناول العشاء معنا ليلة غد؟
    Nefes alır, yemek yer ve uyur. Open Subtitles انه يتنفس ويأكل وينام
    "Yatağımızı paylaşır ve masamızda yemek yer." Open Subtitles ويأكل على طاولتنا"
    - Bu akşam benimle yemek yer misin? Open Subtitles هلا تناولتِ العشاء معي الليلة؟ -لا ، سيدي .
    Bayan Yee çoğu kez orada yemek yer. Open Subtitles السيدة (يي) تتناول طعامها هناك عادة.
    O her zaman yemek yer. Teksas'tan geliyor. Open Subtitles انة يَأْكلُ دائماً هو مِنْ تكساس
    - Mağara adamı gibi yemek yer. Open Subtitles أنه يَأْكلُ كـ رجل الكهف.
    Hep kendi personeliyle yemek yer. Open Subtitles -دائما تأكل مع الطاقم الخاص بها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus