Fay Barringer silahın dolu olduğunu bilmediğine dair yemin etmişti. | Open Subtitles | أقسمت فاي بارينجر أنها لم تكن تعرف أن البندقية محشوة بالرصاصات |
Fay Barringer silahın dolu olduğunu bilmediğine dair yemin etmişti. | Open Subtitles | أقسمت فاي بارينجر أنها لم تكن تعرف أن البندقية محشوة بالرصاصات |
Burnuna bilye sokmadığına yemin etmişti ama doktor çıkardığı zaman da "Aa, buradaymış" demeye başladı. | Open Subtitles | لقد أقسمت لي بأنها لم تفعل ذلك حيث ألصقت خرزة صغيرة على أنفها و لقد سحبها الدكتور للخارج ، حيث قالت هنا الخرزة |
Hiçbir şey bilmediğine yemin etmişti. Yüzüme karşı çok yalan söyledi, gözünü bile kırpmadan. | Open Subtitles | لقد أقسم بأنه لا يعرف ماذا يجري وكذب علي وهو يدري. |
Tekrar kadın ortakla çalışmamaya yemin etmişti. | Open Subtitles | لقد أقسم أنّه لن يعمل مع شريكة أنثى مجددا. |
İmpatorluk tahtına geçmeye yemin etmişti. | Open Subtitles | أبينا قبض عليه و أقسم أن يعود و يطالب بعرش الأمبراطور |
Atticus, bir daha kavga ettiğimi duyarsa... canıma okuyacağına yemin etmişti. | Open Subtitles | اتيكاس" كان قد وعدنى" ..... بأنة سيتخلى عنى إذا سمع أننى تشاجرت مرة آخرى |
Biz sirkten gidinceye dek... kimseye söylemeyeceğine yemin etmişti. | Open Subtitles | أقسم لي دوما... ـ ألا يخبر أي شخص حتى نترك السيرك |
Bay Tubbs beni ve ailemi öldüreceğine yemin etmişti. Demek ki onun adına çalışan biri zavallı Austin'i öldürdü ve Abby'i kaçırdı. | Open Subtitles | أقسم أنّه سيقتلني أنا وعائلتي فمن الواضح جداً أنّ شخصاً ما يعمل لحسابه |
Bir keresinde partide Paul McCartney bana Yoko'yla ikisinin yakın arkadaş olduğuna dair yemin etmişti. | Open Subtitles | مره ما بحفلة , باول ماكرتي اقسم لي بانه ويوكو كانوا اصدقاء مقربين |
Jalina, çocukluğundan beri bize hizmet etmeye yemin etmişti. | Open Subtitles | جالينا أقسمت على خدمة منزلنا منذو كانت طفله |
Hap kullandığına dair bana yemin etmişti dostum. | Open Subtitles | أقسمت لي أنها تأخذ حبوب منع الحمل، يا رجل |
Bana aralarında hiç bir şey olmadığına dair yemin etmişti ama... | Open Subtitles | أقسمت لي كان هناك لا شيء بينهم، لكن |
Adamın bana karşı nazik olacağına yemin etmişti. | Open Subtitles | أقسمت لي بأن الرجل سيكون لطيفاً |
Yedi Ordu, "Kral Cevheri"nin sahibine yemin etmişti. Arkentaşı'nın sahibine. | Open Subtitles | الجيوش السبعة أقسمت على طاعة مَن يمتلك جوهرة المَلِك؛ "الحجر الآركي" |
Dr. McGee, Wells'i gördüğüne yemin etmişti. Mercury Labs'a girmiş. | Open Subtitles | أقسمت الدكتورة (ماكغي) أنها رأت (ويلز)، لقد اقتحم معامل (الزئبق) |
Kullanmaya başlamayacağına yemin etmişti. | Open Subtitles | أعني، لقد أقسم أنّه لن يبدأ التعاطي مُجدّداً. |
Ayrıca bir deprem olacağına da yemin etmişti. | Open Subtitles | لقد أقسم أيضا صعودا وهبوطا حول وقوع زلزال |
Hepimizin birlikte kalması Gerektiğine dair bize yemin etmişti. | Open Subtitles | لقد أقسم لنا بأننا جميعاً سنلتصق معاً |
Yaşadığı sürece, böyle bir şeye asla izin vermeyeceğine yemin etmişti. | Open Subtitles | لقد أقسم أنه لن يفعل ذلك ما دام حيّ |
İmpatorluk tahtına geçmeye yemin etmişti. | Open Subtitles | أبينا قبض عليه و أقسم أن يعود و يطالب بعرش الأمبراطور |
Atticus, bir daha kavga ettiğimi duyarsa... canıma okuyacağına yemin etmişti. | Open Subtitles | اتيكاس" كان قد وعدنى" ..... بأنة سيتخلى عنى إذا سمع أننى تشاجرت مرة آخرى |
Kadınlara ve çocuklara zarar vermeyeceğine dair yemin etmişti. | Open Subtitles | أقسم لي أنه لا يؤذي النساء والأطفال |
Aralarındakinin bittiğine dair yemin etmişti. | Open Subtitles | لقد اقسم لي ان كل شئ بينهما قد انتهي |