"yer yoktu" - Traduction Turc en Arabe

    • لم يكن هناك مكان
        
    • لا مكان
        
    • لا يوجد مكان
        
    • يكن لدى مكان
        
    • يكن لدي مكان
        
    • يكن هناك متسع
        
    • يكن هناك مجال
        
    • فلا يوجد مكان
        
    • لم يكن هنالك مكان
        
    Makineli tüfeklerin taradigi, seri atis yapabilen toplarin dövdügü arazide saklanacak yer yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك مكان للاختباء في الميدان الذي تغمره طلقات الأسلحة الآلية وقذائف المدفعية المتلاحقة.
    - Yer dışında başka yatacak yer yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك مكان أخر ماعدا النوم على الأرضيه
    İkinci olarak, Komünist İdeolojide eleştiriye yer yoktu. TED ثانيا، في الفكر الشيوعي، لا مكان للانتقاد.
    Benim de bir kez gideceğim yer yoktu kalacak bir yerim. Open Subtitles لم يكن لدى مكان للذهاب اليه من قبل لا مكان لأتجه إليه
    Gerçekten ülkeme dönmek istiyordum fakat aynı zamanda oraya gidemeyeceğimi biliyordum çünkü orada bana yer yoktu. TED أردت حقا العودة إلى بلدي، ولكن في نفس الوقت كنت أعرف أنه لا يمكنني الذهاب إلى هناك، لأنه لا يوجد مكان لي.
    Siz şanslısınız. Benim büyüdüğüm yerde böyle bir yer yoktu. Open Subtitles أنتم محظوظون لم يكن لدي مكان كهذا حيث ترعرعت
    Birlikte yaşamamızı istiyordu ama evinizde yer yoktu. Open Subtitles ,أرادنا أن نعيش معاً .ولكن لم يكن هناك متسع في شقّتك
    Hayatında başka birisi veya başka bir şey için yer yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك مجال في حياتك لأي شيء آخر , أو لأي شخص
    Çoğu ölüm döşeğindeydi. Götürecekleri başka yer yoktu. Open Subtitles ومعظمهن يحتضرن، حتى لو كانت أمراض معدية فلا يوجد مكان آخر لوضعهن فيه
    Önce kaçmayı düşündük ama gidecek hiçbir yer yoktu. Open Subtitles في البداية فكرنا في الهروب ولكن لم يكن هنالك مكان نذهب إليه
    Mekke diye bir yer yoktu demiyorum. Open Subtitles أنا لا ادعى أنه لم يكن هناك مكان يسمى مكة
    Bu akşam buraya geldiğimde park edecek yer yoktu. Open Subtitles وعندما اتيت لهنا الليلة لم يكن هناك مكان للركن لذا مخالفة القانون ركنت صف ثان
    Tanıştığımızda sevişebileceğimiz hiçbir yer yoktu. Open Subtitles عندما التقينا للمرّة الأولى، لم يكن هناك مكان لم نمارس فيه الجنس.
    Gidecek hiçbir yer yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك مكان اخر للذهاب اليه
    At arabasında yeterli yer yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك مكان كافي في العربة.
    Orası dardı. Beşik için bile yer yoktu. Open Subtitles الشقة الآخرى كانت رديئة، لا مكان لوضّع سرير الطفل
    Sızlanmaya ve hataya yer yoktu. Open Subtitles لا مكان للغبياء, لا مكان للمخطئين.
    Bütün gece yollardaydık. Duracak bir yer yoktu. Open Subtitles سافرنا طوال الليل لا يوجد مكان للوقوف به
    Başka oturacak yer yoktu, bu yüzden ürkütücü bakışını kes. Open Subtitles لا يوجد مكان آخر للجلوس, بإمكانك أن تنهي تلك النظرة المخيفة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus