Çok havalı bir terim: neoteni -- yetişkinlerde oynama ve çocuksu davranışların sürmesi. | TED | هناك مصطلح لطيف : النيوتينية وهي الاحتفاظ بخصائص اللعب و الصغر لدى البالغين. |
Bu da yetişkinlerde sigara içme oranını yüzde bir buçuktan daha aza düşürür. | TED | مما قد يؤدي لخفض معدل تدخين البالغين إلى أقل من واحد ونصف بالمائة. |
Sizde teratoma denen bir şey var. yetişkinlerde çok nadir rastlanır. | Open Subtitles | أنت تعاني بما يسمى المرض المسخي وهو نادر جداً في البالغين |
Bu, gençlerde ya da yetişkinlerde sağlıklı cinsel gelişmeyle sonuçlanamaz. | TED | ولا يمكن أن ينتج بأي ثقافة جنسية سليمة تتطور عند الشباب أو البالغين. |
Yetişkinler için olan prangalar ile çocuk ve yetişkinlerde kullanılmış dizginleri toplarım. | TED | أجمع أغلال للبالغين وقيود للبالغين وكذلك للأطفال |
Kanımca bu teknolojinin klinik uygulamalarını, özellikle yetişkinlerde önümüzdeki 10 yıl içerisinde göreceğiz. | TED | أعتقد أننا سنشهد تطبيقات طبية لهذه التقنية لدى البالغين على وجه التحديد في غضون السنوات العشر المقبلة. |
yetişkinlerde yaklaşık iki metrekare yüzey alanına sahip olan derinizdir. | TED | إنما هو "الجلد" مع مساحة تقارب العشرين قدمًا عند البالغين |
Ergenlerin vücutları melatonin salgılamaya sabah saat 11'de başlar, ki bu küçük çocuklarda ve yetişkinlerde görülenden iki saat sonradır. | TED | فأجساد المراهقين تنتظر حتى حوالي 11 ليلا لإطلاق الميلاتونين، أي بعد ساعتين من التوقيت الملاحظ لدى البالغين والأطفال |
Hatta yetişkinlerde farklı yaş grupları arasında çok benziyor. | TED | يبدو حتى مشابه جدا لفئات عمرية مختلفة بين البالغين. |
Eskiden tip 2 diyabet sadece yetişkinlerde olurdu. | Open Subtitles | هي تعمل لتصبح حالتين سكري فقط تصيب البالغين |
Hayır, yetişkinlerde de var. Çalışmaları okudum. | Open Subtitles | كلاّ، ومع البالغين المصابين بالسرطان أيضاً، لقد قرأتُ دراسات |
Bu çok olağandışıydı; karaciğer kanseri çoğunlukla yetişkinlerde görülürdü. | Open Subtitles | هذا كان غير اعتيادياً، لما يُعرف أن سرطان الكبد يحدث بشكل رئيسي عند البالغين |
yetişkinlerde görülen şeker hastalığını her yıl kontrol ettirerek spor yaparak, dua ederek önüne geçebilirsiniz. | Open Subtitles | ونطلق عليها تامي لا يمكنك تجنب مرض السكري لدى البالغين من قبل فحص سنوي |
1999'dan bu yana 40 ile 64 yaş arası yetişkinlerde intihar oranı yaklaşık yüzde kırk arttı. | TED | إن معدلات الانتحار بين البالغين الذين تتراوح أعمارهم بين 40 و64 عامًا ارتفعت حوالي 40% منذ عام 1999. |
Ama bu daha çok yetişkinlerde ortaya çıkıyor, mikrobik topluluklar göreceli olarak sabittir birisiyle birlikte yaşasanız bile haftalarca, aylarca hatta yıllarca farklı mikrobik kimliğinizi sürdürmeye devam edeceksiniz. | TED | لكن اتضح انه عند البالغين ، ان المجتمعات المايكروبية نسبيا مستقرة، وبالتالي حتى لو سكنت مع احدهم، ستمتلك هويتك المايكروبية المنفصلة في مدة قد تكون اسابيع ، اشهر، او حتى سنوات. |
yetişkinlerde ölümcül değildir. | Open Subtitles | إنه ليس مميتاً بالأشخاص البالغين |
Kolada yüksek oranda şeker bulunur ve tüm yüksek kalorili gazlı içecekler gibi sağlıklı beslenmeyen çocuklarda ve yetişkinlerde obeziteye yol açabilir. | Open Subtitles | مشروبنا غنيٌ بالسكر, مثله مثل أي صودا عالية السعرات الحرارية و قد يؤدي إلى البدانة عند الأطفال و البالغين الذين لا يتبعون نظام غذائي صحي صارم |
Önce yetişkinlerde başladı... baş ağrısı, ateş. | Open Subtitles | لقد بدأ الامر عند البالغين... صداع,و حمى |
- Ne yazık ki tarama işlemi yetişkinlerde biraz karışık. | Open Subtitles | ولسوء الحظ، أن أجراءات الفحص للبالغين تعد معقدة كثيراً. |
Ama tarama işlemi ne yazık ki yetişkinlerde biraz daha karışık. | Open Subtitles | ولسوء الحظ، أن أجراءات الفحص للبالغين تعد معقدة كثيراً. |
yetişkinlerde kullanılır. | Open Subtitles | إنها تستخدم للبالغين. |