"yoğun bir" - Traduction Turc en Arabe

    • حافل
        
    • مكثف
        
    • حافلاً
        
    • كثيف
        
    • المشغول
        
    • شاق في
        
    • كثافة
        
    • كثيفة
        
    • مشحون
        
    • مزدحمة بالعمل
        
    • نواس
        
    • مزدحم بالنسبة
        
    • مزدحم لدينا
        
    • مكثفة من
        
    • شديدة
        
    İkimiz içinde oldukça yoğun bir gün oldu. Evlenmek göründüğü kadar kolay değil. Open Subtitles كان يوم حافل و مرهق, الزواج ليس سهلا كما يبدو
    Galiplerin bu ilk toplantısı, yoğun bir gündeme sahip. Open Subtitles هناك جدول أعمال حافل ينتظر أول لقاء للمنتصرين
    Bütün bunları yoğun bir psikoterapi programı ile destekleyerek yapıyoruz, böylece ağır ve kronik ağrılı durumlarda her zaman görülen umutsuzluk, mutsuzluk ve depresyon gibi durumlarla ilgilenebiliyoruz. TED وندعم كل ماسبق ببرنامج علاج نفسي مكثف لتخطي الاكتئاب, واليأس, والجزع الذي غالبا ما يصاحب الالم المزمن الحاد.
    Bu epey yoğun bir gün oldu dostlar fakat gün henüz bitmedi. Open Subtitles هذا صحيح يا رفاق ، كان يوماً حافلاً ، لكننا لم ننتهِ بعد
    Benim için, orman, içinde yürüyemeceğiniz kadar yoğun bir şekilde ağaçlarla dolu bir yerdir. TED بالنسبة لي، الغابة، هي مكان كثيف الأشجار بحيث يصعب عليك السير فيه.
    Onun yoğun bir program göz önüne alındığında , ve , um ... Open Subtitles اخذينا فى الاعتبار جدولها فى العمل المشغول دائما
    Manhattan'daki evlerine gittiğini ve tıp fakültesinede... yoğun bir hafta geçirdiğini anlattı. Open Subtitles وقد استقلت القطار متجهة إلى شقتهم في مانهاتن بعد اسبوع شاق في معهد الطب
    Fakat yoğun bir toplumda yaşayınca, birden bulduğumuz şey ihtiyaç duyduklarımıza yakın olduğumuz. TED ولكن عندما نعيش في مجتمع ذا كثافة مرتفعة فاننا نجد على الدوام ان الاشياء التي نحتاجها موجودة بالقرب منا
    Genişleyen evren eninde sonunda süper yoğun bir kara deliğe dönecek. Open Subtitles الكون المتمدد سوف يتقلص في نهاية إلى حفرة مظلمة كثيفة للغاية.
    Seni okuldan almak için iş yerinde çok yoğun bir günü bıraktım. Open Subtitles اضطررت لترك يوم مشحون في العمل لكي آخذك من المدرسة
    Teşekkür ederim. - Kötü adamlar için yoğun bir gece galiba? Open Subtitles شكرا لك، ليلة مزدحمة بالعمل للأشخاص السيئين ؟
    Yarın yoğun bir gün. Gidip biraz uyu. Open Subtitles ,أسمع, لدينا يوم حافل غداً لذا إخلد إلى النوم
    - Bunun için üzgünüm. - Yo, yo, bugün çok yoğun bir gündü. Open Subtitles آسف لضغطك لا، لا، لقد كان يوم حافل جداً بالعمل
    Yarın fazlasıyla yoğun bir sabah olacak. O yüzden sizler uyanmadan çıkmış olacağım. Open Subtitles لديّ صباح حافل يوم غد، لذا سأرحل قبل جلوسك والصغيرين
    Onu ameliyata almak için uğraşıyoruz ama çok yoğun bir gün geçiriyoruz. Open Subtitles نحن نحاول تجهيز غرفة العمليات لكنه كان يوم حافل.
    Bilimsel ihtimaller farklı ilgi alanları olan insanları birlikte yoğun bir şekilde çalışmaya teşvik ediyor. TED لكن الإمكانيات العلمية تجمع الأشخاص ذوي الاهتمامات المختلفة على العمل معًا بشكل مكثف.
    Pennsylvania'da yalnızca 150 yıldan beri ve son üç yıldır da yoğun bir şekilde arıları gözlemliyoruz, TED في ولاية بنسلفانيا وحدها ، مسحنا النحل لمدة 150 سنة ، وبشكل مكثف للغاية خلال السنوات الثلاث الماضية.
    Geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Eminim çok yoğun bir gün geçirmişsinizdir. Open Subtitles لطف منك أن تحضر، مؤكد أن يومك كان حافلاً.
    O nedenle belli yıllarda belli yörüngeler daha yoğun bir enkaz alanından geçmeli. Open Subtitles لذا بعض المدرات في سنوات معينة تمر بمجال كثيف
    - yoğun bir öğleden sonra olacak. Open Subtitles -إنه يتحول تماماً إلى اليوم المشغول
    yoğun bir gündü. Open Subtitles مجرد يوم شاق في العمل.
    Tipik bir nebuladan daha yoğun bir gaz grubundan oluşuyor gibi. Open Subtitles لكن على الأرجح تتكون من مجموعة أكثر كثافة من غازات مثل سديم نموذجية
    Bu bölgede Orta Krallığa kadar uzanan yoğun bir yerleşim tabakamız var. TED لذا، لدينا طبقة كثيفة من الاحتلال يرجع تاريخها إلى المملكة الوسطى في هذا الموقع.
    yoğun bir sabahtan sonra yemeğe gelebilmene sevindim. Open Subtitles مسرور انك تمكنت من حضور الغداء بعد قضائك صباح مشحون
    Teşekkür ederim. - Kötü adamlar için yoğun bir gece galiba? Open Subtitles ليلة مزدحمة بالعمل للأشخاص السيئين ؟
    Evrenimizin tamamı sıcak ve yoğun bir hâldeydi Ardından, 14 milyar yıl önce genişlemeye başladı... Open Subtitles ترجمةاللــــيزر طرابلس ابو نواس اللـــــــيزر
    Demek senin için yoğun bir gün. Open Subtitles آه ، إنه يوم مزدحم بالنسبة لك ، هاه؟
    yoğun bir hafta geçirdiniz. Şanslı kişiyi öğrenmenize az kaldı. Open Subtitles لقد كان إسبوع مزدحم لدينا رقم قياسي ، فائزان حتى الآن
    Düğünüm için yoğun bir dans programına girmiştim. Open Subtitles لقد أخذت تدريبات رقص مكثفة من أجل حفل زفافى
    Kepler Tycho'nun gözlemlerini anlayabilmek için yoğun bir ihtirasla çalıştı. Open Subtitles تعامل كيبلر بعاطفة شديدة لكى يفهم مشاهدات وملاحظات تيخو براهى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus