"yolunu bulmaya" - Traduction Turc en Arabe

    • إيجاد طريقة
        
    • العثور على طريقة
        
    Uzun zamandır seni kollarıma her aldığımda o piçin yüzünü görmeden sana geri dönmenin bir yolunu bulmaya çalışıyordum. Open Subtitles حاولت لفترة طويلة إيجاد طريقة لأعود لك لكن ليس لرؤية وجه ذلك الوغد في كل مرة أخذك بين ذراعي
    Bildiğiniz gibi, vucudu bir kaç ay boyunca hayatta tuttuk, yaraları iyileştirebilmenin bir yolunu bulmaya çalışırken. Open Subtitles كما تعلمين أبقينا الجسم في حالة سبات لعدة أشهر كما حاولنا إيجاد طريقة لإصلاح الضرر
    Bu işin orta yolunu bulmaya, arkadaşını sana tek parça halinde vermenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles و لكنني مستعد للحوار هنا أحاول إيجاد حل لهذا الأمر أحاول إيجاد طريقة يمكنك إسترجاع صديقك بها قطعة واحدة
    Karım ve oğlum öldüler. Ben sadece... sadece onları özlememenin bir yolunu bulmaya çalışıyordum. Open Subtitles زوجتي وولدي ماتا، وكنت أحاول إيجاد طريقة تخلّصني من الشوق إليهم.
    Amaönce, kendi hayatıma son vermenin ve bu çocuğun acı çekmesini engellemenin bir yolunu bulmaya çalışacağım. Open Subtitles ولكن أولاً، سأحاول العثور على طريقة لأنهي حياتي وأوفـّر على هذا الطفل الألم
    Onun sürüsüne girmenin bir yolunu bulmaya çalışıyorsunuz. Open Subtitles لقد كنتما تحاولان إيجاد طريقة للإنضمام إلى جماعته.
    Aynı şekilde devam etmenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles أفضل محاولة إيجاد طريقة لجعل هذا الأمر يفلح لكلانا
    Beni hatırlamanın bir yolunu bulmaya çalış, tamam mı? Open Subtitles حاولي فقط إيجاد طريقة لتتذكّريني بها، اتفقنا؟
    Gücünü almanın bir yolunu bulmaya çalışıyorum! Open Subtitles أحاول إيجاد طريقة لأنزع بها قدرتك
    Seni uyandırmanın güzel bir yolunu bulmaya çalışıyordum. Open Subtitles كنتُ أحاول إيجاد طريقة مُلائمة لإيقاظك.
    Sadece bunu sana söylemenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum da. Open Subtitles إنّني... إنّني فقط أحاول إيجاد طريقة لأقول هذا.
    Beni affetmenin bir yolunu bulmaya çalış Claire. Open Subtitles -حاولِ إيجاد طريقة لتسامحيني يا (كلير ).
    Sana söylemenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum... Open Subtitles أحاول إيجاد طريقة لإخباركِ.
    Grayer'in kalbini kazanmanın yolunu bulmaya odaklandım. Open Subtitles ركزت على إيجاد طريقة (للتعامل مع (جراير
    Topraklarına geri dönmeni sağlayacak bir geçit yapmanın yolunu bulmaya çalıştığını söylüyor. Open Subtitles {\pos(190,230)}يقولون أنّكَ تحاول إيجاد طريقة لبناءبوّابةللعودةإلى ديارك...
    Ben de sohbete katılmak isterdim ama küçük bir çocuk için vücudun içinde gen üretmenin yolunu bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles وسأحب خوض ذلك النقاش، لكنني مشغولة بمحاولة العثور على طريقة لجعل الجين يتكاثر في جسد صبي يافع.
    Sizi bilmem ama ben bizi buradan kurtarmanın bir yolunu bulmaya çalışacağım. Open Subtitles لكني سأحاول العثور على طريقة للهرب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus