| Çok güzel. Şimdi yavaş yavaş yukarıya doğru çevir. Mandalların yerlerine girdiklerini hissedeceksin. | Open Subtitles | جيد ، جيد ، ولآن حركة بسيطة للأعلى ستشعرين بالمحبس يعود إلى مكانه |
| Lütfen bunu yukarıya götürüp açılmamış hediyelerin yanına koyar mısın? | Open Subtitles | هل تأخذين هذا للأعلى رجاءً وتضعيها مع الهدايا الغير مفتوحة؟ |
| yukarıya kadar yürüyerek çıktığını söyleyen bir özel hemşiresi vardı. | Open Subtitles | لقد كان لديه ممرضة خاصة قالت أنه سار حتى يذهب إلى الطابق العلوي |
| Prensipte, yalnızca yukarıya bakma eylemi aracılığıyla, herkes tarafından herhangi bir yerde erişilebilirdir. | TED | فهي متاحة، نظريًا، بأي طريقة، ولأي شخص، ومن أي مكان، فقط بالنظر لأعلى. |
| Hayır, birini yukarıya götürüp onunla ilgilendiğinde hamle yapma sırası bize geliyor. | Open Subtitles | كلا ما أقوله أنها عندما تكون مشغوله بشخص بالأعلى فتكون هذه فرصتنا |
| yukarıya yolculuk harikaydı. Google Earth' un tersi gibiydi. | TED | كانت رحلة الصعود جميلةً. تشبه نوعا ما جوجل إيرث بالمقلوب. |
| Doğal olarak, gözlerini ondan uzaklaştırıp kafanı çeviriyorsun ve yukarıya bakıyorsun. | Open Subtitles | لذلك طبيعيًا، تصرفونَ عيناكم عنه وتديروا رؤوسكم .. وتنظرون للأعلى لتروا |
| Ondan sonra yukarıya helikopterin kızağında çıktım. | TED | ثم صعدت للأعلى فيما بعد علي مزلجة الطائرة المروحية. |
| Dışarıya ve yukarıya yayılan ışığın tamamı, aslında etrafınızdaki alanı aydınlatmaya yardımcı olmaz. | TED | وكل الضوء المتناثر للأعلى والخارج لا يساعد في إنارة محيطنا. |
| Ekonomik büyümeyle birlikte, ülkeler ve toplumlar yukarıya doğru hareketin, fırsatların ve gelişmiş hayat standartlarının olduğu verimli bir döngüye girerler. | TED | بتحقيق النمو الإقتصادي، تدخل المجتمعات والبلدان في سلسلة من قدرة الإنتقال للأعلى والفرص وتحسيين مستوى العيش. |
| Bu bir sel baskının değil tamamen yukarıya itilmenin bir neticesi. | TED | لم يكن فيضان, لقد كانت أحدى الطبقات تحت الأرض ثم دُفعت للأعلى |
| Bütün odaları arayın! yukarıya da bakın! Evin her yerini arayın! | Open Subtitles | فتشوا كل الغرف , أنتما الإثنان إلى الطابق العلوي |
| Yıkanmak için yukarıya çıkıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | نحن لا نقول للخبط خبط النكات في الوقت الراهن، نحن نذهب إلى الطابق العلوي لحمامات لدينا. كل الحق؟ |
| Ne kadar New York'ta yaşarsan yaşa, yukarıya bakıp tüm binaların kesilmiş robot penisleri gibi olduğunu düşünmek hala eğlenceli. | Open Subtitles | لا يهم كم من الوقت عشت في نيويورك, لازال النظر لأعلى مرحاً, تخيل البنايات كما لو كانت كائنات فضائية عملاقة. |
| Yani diğer bir deyişle, hemen hemen her zaman aşağıdan yukarıya başlar. | TED | بتعبير مختلف، في معظم الأحيان تبدأ الأشياء من أسفل الهرم لأعلى. |
| Büyük bir dal için küçük o, yukarıya koy. | Open Subtitles | هذه صغيرة بالنسبة لفرع كبير، ضعها بالأعلى. |
| Sanırım yukarıdayız. Önce aşağıya indik. Şimdi de bizi yukarıya çıkardılar. | Open Subtitles | أعتقد أننا صعدنا، أولاً ذهبنا إلى أسفل ثم أحضرونا إلى الأعلى |
| yukarıya koştunuz ve belge masanızda yoktu. | Open Subtitles | رجعت للطابق العلوي والوثيقة إختفت من منضدتك |
| Her adımı bir adım yukarıya idi son adımı hariç tabii. | Open Subtitles | كل خطوة كان يخطوها كانت للاعلى طبعاً عدا آخر واحدة |
| Servoz benim altımda ipe asılı ileri geri sallanıp yukarıya bana bakıyordu. | Open Subtitles | سيرفيوس كان اسفل منى معلقا فى الهواء وكان ينظر الى اعلى علينا |
| Sizi üzmeyecek bir tad istediğimiz zaman, tek yol yukarıya gitmektir. | TED | والتي نكهتها لا تأخذك الى الاسفل على الاطلاق بل الى الاعلى دوماً |
| Şu üç polisi geçmelisin ve saklanamadan yukarıya çıkmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتجاوز تلك الكسارات ومن ثم، تصعد السلالم بلمح البصر |
| Nihai son geldiğinde bütün iyi insanlar yukarıya, bütün kötü insanlar aşağıya gidecek ve bir avuç zavallı piç de arada kalacak. | Open Subtitles | عندما تأتي النهاية سيذهب الجيدون للأعلي والسيئون للأسفل وهناك قلة من البؤساء سيبقون عالقون في المنتصف |
| Kapıcıma sadece kadınları yukarıya göndermesi konusunda net talimat vermiştim. | Open Subtitles | البواب لدية تعليمات مُحددة بالسماح للنساء فقط بالصعود |
| Bütün ormanları tarayarak Paraguay'dan yukarıya doğru çıktık. | Open Subtitles | لقد مررنا بكل غابة من برجواي إلي أعلي , نتلف الأعشاش |
| Bu eylem, bu gayri resmi, aşağıdan yukarıya gelişen ihlal eylemi, yavaş yavaş, yukarıdan aşağıya doğru olan politikaların dönüşümünü başlattı. | TED | بذلك الفعل ذلك الخرق الغير رسمي، للقوانين الذي بدأ من الأسفل نحو الأعلى، قد بدأ بالفعل بتحويل سياسة الأعلى نحو الأسفل. |