| Ama öbür gün Yunanistan'da şu kızla buluşacağım ve bu iptal edebileceğim bir şey değil, anlıyor musun? | Open Subtitles | و لكنى سأقابل فتاة بال"يونان" بعد غدٍ و هذا ليس بالأمر الذى يمكننى التملص منه |
| Bütün Yunanistan'ı katılması için davet ettiği bir zafer. | Open Subtitles | الانتصار التى تدعو جميع اليونانيين الى الاشتراك به |
| Bu müsabaka Hindistan'dan Sultan Ali Khan ve Yunanistan'dan Aaron Levi arasında. | Open Subtitles | هذا النزال بين سلطان على خان من الهند وارون ليفي من اليونان |
| İki yıl önce Yunanistan'ın güzel Midilli adasına gittim. | TED | منذ سنتين ذهبت إلى ليسبوس، هذه الجزيرة اليونانية الجميلة، |
| Ancak sizi uyarayım; bu sadece Yunanistan ile alakalı bir durum değil. | TED | و لكن دعوني أحذركم هذا الأمر لا يتعلق فقط باليونان |
| Bugün taşıdığın mesaj Yunanistan'a yüzyıllarca sürecek bir özgürlük alacak. | Open Subtitles | فايلون,ان الرسالة التى ستحملها اليوم ستشترى قرون من الحرية لليونان |
| Titans, eski Yunanistan gibi? | Open Subtitles | جبابرة ، كهؤلاء الذين في التاريخ اليوناني ؟ |
| İsviçre ve Yunanistan'daki mülteci kampları için de iletişim sistemleri oluşturduk. | TED | كما قمنا بإنشاء أنظمة اتصالات في مراكز اللاجئين البعيدة الموجودة بسويسرا واليونان. |
| Sizlere antik Yunanistan'ın mimarisi ve anıtları hakkında her şeyi öğreteceğim. | Open Subtitles | والآن سأعلمكم كل شيء عن فن العمارة وعن آثار الـ(يونان) القديمة |
| Ona bakmam gerekti ve her zaman Yunanistan'ı görmek isterdi. | Open Subtitles | كان علىّ الإعتناء بها.. ولقد أرادت دوماً القدوم إلى الـ(يونان) |
| Yunanistan'dan gitmeyi düşündüm çünkü buraya gelmem, bunca şey, bir deneydi. | Open Subtitles | لقد قررت ترك الـ(يونان) لأن كل ذلك ما هو إلا تجربة |
| Bu, insanlardan, atlardan, kılıçlardan, mızraklardan kölelerden kurulu, hayal bile edilemeyecek kadar büyük küçücük Yunanistan'ı mideye indirmek isteyen dünyanın mantık ve adalet adına tek umut ışığını söndürmeye hazırlanan bir canavardı. | Open Subtitles | إنه وحش يتخذ له من الرجال جيادا وسيوفا ورماحا جيش جرار من العبيد يفوق الخــــيال مجهز للاتهام اليونانيين لقمة سائغة |
| Yani Yunanistan geri almamız için bizi tuttu. | Open Subtitles | ومنحوه الأذن بأزالة الرخامات لذا فقد عيننا اليونانيين من اجل إرجاعها |
| 1975'in 4 Ekim gecesi, Billy Hayes gizlice sınırı geçerek Yunanistan'a girdi. | Open Subtitles | في ليلة 4 اكتوبر 1974 بيلي نجح في عبور الحدود الى اليونان |
| Efsaneye göre 300 takipçisini öldürmüş ve Yunanistan'dan bir daha görülmemiş. | Open Subtitles | فى الاسطوره قام بقتل 30 من اتباعه ثم اختفى من اليونان |
| Ama burada, Chaeronea'da ilk ve son kez Yunanistan'ın kaderi çizilecek. | Open Subtitles | -ولكن هنا فى كارونيا -سيتحدد مصير البلاد اليونانية بشكل نهائى ومصيرى |
| Belki de Yunanistan'da, Atina yakınlarındaki özel eğitim kampımızdan. | Open Subtitles | ربما فى مخيم خاص نحتفظ به على قرب أثينا , باليونان |
| Marty, bu sene ikizleri Yunanistan ve İtalya'ya götürmek istiyorum. | Open Subtitles | مارتي أريد أن أسافر بالتوأم لليونان و إيطاليا هذه السنة |
| Çünkü, yiğit Leonidas ve 300 adamının evlerinden o kadar uzakta, sadece Sparta için değil bütün Yunanistan ve onun koruduğu ilkeler uğruna hayatlarını ortaya koydukları özgür Yunan halkınca kulaktan kulağa aktarılacaktı. | Open Subtitles | منْ لليوناني الحر عدا اليوناني وصية ليونيداس والثلاثمائة اسبارطي الجريئة نُشرت وتخطت وطنه |
| 1941'in ortasına gelindiğinde Fransa, Belçika, Hollanda, Norveç, Danimarka Yugoslavya ve Yunanistan fetihlerine eklenmişti. | Open Subtitles | وبحلول منتصف عام 1941،كانت ،فرنسا، بلجيكا، هولندا، النرويج، الدنمارك يوغوسلافيا واليونان تحت الغزو الألماني |
| Bu yer; bir arada bulunan cennet, cehennem ve arafın eski çağ Yunanistan'daki karşılığıdır. | Open Subtitles | إنها المملكة المكافئة لدى الإغريق عن الجنة, الجحيم والأرواح الظاله جميعها تحت سقف واحد |
| Yunanistan'ın yeni Başbakanı da suçlular ile bir arada... olamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | أخبره بأن رئيسة الوزراء القادمة ليونان لا تلتقي مع المجرمين |
| Kral Leonidas ve cesur 300 askeri Yunanistan'ın çıkartabileceği en iyi adamlardı. | Open Subtitles | الملك (ليونايدس).. والـ300 الشجعان له كانوا الأرقي مما قدمه اليونايون. |
| Hiç duymamıştım burayı. Yunanistan ya da Türkiye sandım. | Open Subtitles | بالكاد سمعت عن المكان, لقد اعتقدتها يونانية أو تركية |
| Makedonya Yunanistan'ın bir parçası sanıyordum. | Open Subtitles | على الاسمِ ذاتهِ "مقدونيا." فكّرتُ مقدونيا كَانَ جزءَ اليونان. |