"الا" - Translation from Arabic to Turkish

    • musun
        
    • mi
        
    • mu
        
    • sadece
        
    • misin
        
    • musunuz
        
    • yoksa
        
    • kadar
        
    • başka
        
    • Ama
        
    • Tabii
        
    • dışında
        
    • de
        
    • hiç
        
    • hariç
        
    Daha fazla sahte heykel yapamayacağını bilmiyor musun? Tablolara benzemez bu. Open Subtitles الا تعلم انك لا تستطيع تزييف التماثيل انها مختلفة عن اللوح
    Dünyada onu öldürebilecek tek adamın sen olduğunu görmüyor musun? Open Subtitles الا تَرى بأنّك الرجلَ الوحيدَ في العالمِ الذي يَسْتَطيع قَتْله؟
    Bunu Cameron'ın mı yoksa Sadler'ın mı sabote ettiğini biliyor olamazsın, değil mi? Open Subtitles ليس عليك معرفة ذلك الا اذا كاميرون او سيدلر له دخل في ذلك
    Bir tanesi bıçakla cinayet işlediyse tekrar cinayet işleme ihtimali yok mu dersiniz? Open Subtitles لو ان احداهما قتلت الرجل بالسكين, الا تظن انها ربما تقتل ثانية ؟
    Bunlar Roma'nın sadece çizimleri. Mümkün olduğu kadar sık geri dönerim. İhtiyaç duyarım. TED هذه ليست فقط الا رسوما عن روما.اعود إليها كلما استطعت احتاج الى العودة.
    Programını ulusal yayına almak için konuşacaklardı! Hiçbir şey bilmez misin sen? Open Subtitles لقد كان الاجتماع عن قرار لبث برنامجه وطنيا,الا تعلم بما يحدث هنا؟
    Senin gibi birini hiç görmedim. Bir kahraman olduğunu göremiyor musun? Open Subtitles لأنني لم اقابل ابدا احدا مثلك أنت بطل الا ترى ذلك؟
    Deniz piyadesi olmak benim için ne demek, bilmiyor musun? Open Subtitles الا تعرف ماذا يعني لي كوني جندي بحرية, يا ابي؟
    - Tamam, ben kendim öğrenirim. - Gerçekten bilmiyor musun? Open Subtitles ـ حسناً، سأعرف كل شئ بنفسى ـ الا تعرف حقا؟
    Şu ebeveyn intiharı meselesi seninle ortak noktamız, anlamıyor musun? Open Subtitles الا ترى أننى وأنت لدينا نفس موضوعة إنتحار الاباء ؟
    Tony, sana başka bir şey sorsam bana kızmazsın, değil mi? Open Subtitles تونى, ارجو الا تغضب لو سألتك شئ آخر فهل توافق ؟
    Noel'i Paris'te mi geçireceksin yoksa madalya için düz duvara mı tırmanacağım? Open Subtitles نقضى الكريسماس فى باريس و الا اتسلق الاسوار لاحضر مجلاتى الجنسيه ؟
    Gerekli bir parçası. Hayat bizi yeterince cezalandırmıyor mu, Tommy? Open Subtitles وجزء ضرورى منه الا تعاقبنا الحياة بقسوة بالقدر الكاف ؟
    Şuan bir bak. Benim et ve kanıma benzemiyor mu? Open Subtitles الق نظره على هذه الا يبدو لكم انه قريب لنا؟
    Onları nereye yapıştıracaksınız? sadece çok fazla tasarım aracınız var. TED أين ستضعها؟ لا يوجد لديك الا البعض من أدوات التصميم.
    Dumpy! Sen bu sevimli kuştan bir öpücük istemez misin? Open Subtitles دامتي ، الا تريد قبلة من هذه العصفورة الجميلة ؟
    Onlar için muhbirlik olan şey, sizin için doğruyu söylemek, anlamıyor musunuz? Open Subtitles ما يعتبرونه وشى هو قول الحقيقه بالنسبه لكم الا تفهمون ذلك ؟
    Pis bir numaraydı. Ama belki sana iyi bir eli fazla önemsememeyi öğretir. Open Subtitles انها حيلة قذرة, ولكن, ربما يعلمك هذا الا تبالغى باللعب مع اليد الجيدة
    Tabii eğer doktorla rahip arasındaki konuşmaya kulak misafiri olmadıysa. Open Subtitles الا اذا كان قد استمع الى المحادثة بين الطبيب والكاهن
    Kısacası hayatı yaşanır yapan şeyler dışında her şeyi ölçüyor." TED يقيس كل شئ, باختصار الا ذلك الذي يجعل الحياة قيمة
    Demek ki size sade bir şekilde de olsa teşekkür etmeden gönderemeyiz. Open Subtitles لذا علينا الا ندعك تهربين هكذا بدون شكرك ولو علي طريقة صغيره
    Kilise dışındaki hiç kimseyle bir işi olmaması lazım onun. Open Subtitles هو يجب الا يفعل شيئا مع أي شخص خارج الكنيسة
    Kartına baktığımda biri hariç bütün çeşitleri topladığını gördüm. Open Subtitles وقد راجعت كتبه, ووجدت انه يملك جميع أنواع الأصداف ,الا نوعا واحدا,

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more