yeni bir yer inşa edebileceğimizi düşünmüştüm tam eskisinin olduğu yere. | Open Subtitles | كنت أفكر أن نبني لنا مكانا آخر في نفس مكان القديم |
Şu anda sunacak yeni bir delilim yok Sayın Yargıç. | Open Subtitles | ليس لدي أي دليل آخر في هذا الوقت، حضرة القاضي |
bir başka kurban da, şüphelilerle polis arasındaki yoğun çatışma sırasında, | Open Subtitles | ومصاب آخر في حالة خطيرة دونالد بريدان مات بواسطة نيران الشرطة |
Yeni almış ya da başka bir yerden alıp oraya koymuş olabilirler. | Open Subtitles | يمكن أن تكون حديثة الشراء أو أنهم نقلوها لمكان آخر في المنزل |
Evinizin yanındaki satıcı bir teybi size 200 dolara veriyor, ama şehrin diğer tarafına giderseniz, aynı teybi 100 dolara alabiliyorsunuz. | TED | البائع القريب لمنزلك يبيع هذا الاستيرو تحديداً ب 200 دولار، لكن لو ذهبت لمكان آخر في المدينة، تشتريه ب 100 دولار. |
The Guardian'ın bu özel baskısının köşesine de bir şeyler yaptık. | TED | كما فعلنا أيضاً شيئاً آخر في ركن هذه القضية في صحيفة الجارديان |
Hong Kong'ta başka bir iş. | Open Subtitles | "و هناك عمل آخر في "هونك كونك "عمى "فرانكي |
Gerçekten şu an farklı bir dünyada olduklarına mı inanıyorlar? | Open Subtitles | إذن،هم حقا يصدقون بأنهم في عالم آخر في هذه اللحظة؟ |
Bazen top atışı ile tetiklenen çığlar savaş için başka bir tehlike oluşturuyordu. | Open Subtitles | كانت الانهيارات الثلجية ، خطر آخر في الحرب... حيث تسببها قذائف المدفعية أحياناً.. |
Onlar için Zufar Dağları'nda Arabistan'ın her hangi bir yerinden daha fazla yiyeceğin olduğuna dair açık bir işaret. | Open Subtitles | يوجد إشارة واضحة على المزيد من الطعام بالنسبة لهم في جبال ظفار من أي مكان آخر في الجزيرة العربية. |
Ve uluslararası bankerler 1913'de başka bir merkez bankası kurmayı başardılar, | Open Subtitles | ونجح البنكيون الدوليون بإنشاء مصرف مركزي آخر في عام 1913, |
Bu bir iş fırsatı mı, yoksa yeni bir bebek mi geliyor? | Open Subtitles | إطلاقاً هل هي فرصة عمل أم .. هو طفل آخر في الطريق؟ |
Hatta yeni bir keşif görevi için ekip göndermenize bile izin verdik. | Open Subtitles | لقد سمحنا حتى بإرسال فريق آخر في مهمة استطلاعية جديدة |
Ve eğer attırmazsa da, kendimizi dünyanın öte tarafında yeni bir sivil savaş batağında buluruz. | Open Subtitles | وإذا لم يفزعه، سنسقط في مستنقع آخر في النصف الأخر من الكرة الأرضية |
Bu solunum cihazına bağlı bir başka hastanın beyin taraması sonucu. | Open Subtitles | إنه فحص لدماغ مريض آخر في غيبوبة، وأيضا موضوع على منفسة. |
Size bir başka örnek vereyim: 2008 yılında UCLA'daki bir grup araştırmacı, şehirde hırsızlığın yoğun olduğu bölgelerde örüntü arıyordu. | TED | لنأخذ مثالًا آخر: في 2008، بحثت مجموعة في جامعة كالفورنيا عن أنماط انتشار السرقة في المدينة. |
Nüfus kayıtları, Paula ya da başka birileri yaşları hakkında yalan söylüyorlar mı, gösterir. | Open Subtitles | السجلات في المحكمة سوف تخبرنا كم عمرها حقا وإذا كان أي شخص آخر في دادلي يكذب عن عمره |
Evet, bak burada Nisan'da, başka bir tane Aralık'ta '04, '03, '98, '92... | Open Subtitles | حسنا هناك آخر في أبريل وآخر بديسمبر 04 , 03 , 98 , 92 عشرة منهم خلال العشرين سنة الماضية |
Dünyadaki diğer her şey, beni rahatsız edebilecek veya dikkatimi dağıtacak her şey ortadan kayboluyor ve sadece ben kalıyorum. | TED | وكل شيء آخر في العالم، أي شيء آخر قد يضايقني أو قد يستحوذ على انتباهي، يبتعد بعيدًا، ومجرد أنني هناك. |
Ve net olmamız açısından benim de bir şeyler başarmak için bu ailedeki herkes kadar şansım var ve senin bunu anlama zamanın geldi de geçiyor bile, kendini beğenmiş piç. | Open Subtitles | حوالي واحد منكم. وفقط لذلك نحن واضحون، أنا مجرد المرجح كما أي شخص آخر في هذه العائلة |
Metro-General, New York'ta başka bir yerde çalışmamı engelledi. | Open Subtitles | لقد منع مستشفى"مترو"العام عملي في أي مكان آخر في"نيويورك". |
Garip bir şekilde, ofiste farklı bir gündü. | TED | بطريقة او بأخرى , إنها يوم آخر في المكتب |
Senin aklında o konum için başka biri var mı, O'Neill? | Open Subtitles | هل لديك شخص آخر في ذهنك لهذا المنصب أونيل |
World of Warcraft başlığı altında internet dünyasındaki diğer tüm ansiklopedilerdeki tüm başlıklardan daha fazla bilgi topladılar. | TED | لقد جمعوا معلومات عن ورلد أوف ووركرافت أكثر من أي موضوع آخر على الإنترنت في أي ويكي آخر في العالم |
Neredeyse Myka kadar zeki. O hâlde belki de başka bir seçeneği değerlendirmeliyiz. | Open Subtitles | لها مثل ذكاء مايكا ثم ربما نحتاج لخيار آخر في الاعتبار |
Bir saat içinde başka bir alarm alırsak bunun inanırlılık derecesinin yüksek olduğunu anlayacağız. | Open Subtitles | سنعرف أنه تهديد موثوق للغاية إن جاءنا تحذير آخر في خلال ساعة |
Siz..siz benim konuklarımsınız. | Open Subtitles | ومع أي شخص آخر في هذا البيت؟ |
Bu tüm proje özgün oldu-- Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde çocuk nesillerini takip etmiyor. | TED | وأصبح هذا المشروع فريد من نوعه، لذلك، لا يوجد بلد آخر في العالم يتتبع أجيال من الأطفال بشكل مفصل هكذا. |