hatırladığım son şey çalılıkların arasından çıkıp bana adımla hitap eden o adamdı. | Open Subtitles | , آخر شئ أتذكره هو هذا الرجل يخطو إليّ و هو يهتف باسمي |
hatırladığım son şey çalılıkların arasından çıkıp bana adımla hitap eden o adamdı. | Open Subtitles | , آخر شئ أتذكره هو هذا الرجل يخطو إليّ و هو يهتف باسمي |
hatırladığım son şey, çalılıkların arasından çıkıp bana adımla hitap eden o adamdı. | Open Subtitles | , آخر شئ أتذكره , هذا الرجل جاء من العدم و ينطق باسمي |
Evet ve sahiden de lezzetliydi. O günleri hatırlıyorum da. | Open Subtitles | لا, وقد كان لذيذاً بحق ما زلت أتذكره حتى اليوم |
Beni arkadaşı Ed'e bırakıp benim için asla dönmediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكره وهو يضعني مع صديقه أيد ولا يعود من اجلي |
Yıllar önce bana çalışmış olabilir ama üzgünüm onu kesinlikle hatırlamıyorum. | Open Subtitles | قد يكون موظف عندي منذ مدة ولكن، أنا آسف لم أتذكره |
Aslında o günle ilgili olarak en iyi hatırladığım şey arabayla hastaneye gitmekti. | Open Subtitles | ،في الواقع ما أتذكره فعلاً حول ذلك اليوم هو قيادة السيارة إلى المستشفى |
En son hatırladığım atım ürktü ve beni üzerinden attı. | Open Subtitles | أخر شيء أتذكره حصاني خاف من شيء ما وأوقعني أرضاً |
Tek hatırladığım, kafası o kadar iyi olmuştu ki ayakta bile duramıyordu. | Open Subtitles | كل ما أتذكره أنها كانت ثملة للغاية. لدرجة أنها لم تستطع الوقوف. |
Bu anlardan en çok hatırladığım, en sonunda birisiyle anlaşmamdı. | TED | وما أتذكره جيداً حول هذه اللحظات عندما تصادقت مع أحدهم أخيراً |
Şimdi Siwa hakkında hatırladığım şey, geceleri gökyüzünün büyüleyici görünümüdür. | TED | الآن، الشئ الذي أتذكره عن سيوا المنظر السحري للسماء في الليل. |
Aylarca, tek hatırladığım şey çığlıklar: kolikmiş, öyle dediler. | TED | لعدة أشهر، كل ما أتذكره هو الصراخ: المغص حسب قولهم. |
Aniden yazar kapı aralığında göründü, sıra aralarında gezindiğini hatırlıyorum. Tek kelime etmeden çocukların masalarına bakıyor ve ilerliyordu. | TED | وفجأة الكاتب ظهر على بابنا، و أتذكره يتجول في الممرات، من طفل لطفل ناظراً إلى طاولاتهم، بدون أن يقول أي كلمة. |
Hastanede uyanışımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | و الشئ التالى الذى أتذكره أننى أفقت في المستشفي |
Size nasıl baktığını hatırlıyorum. Şöyle dediğini hatırlıyorum: | Open Subtitles | أتذكر الطريقه التى نظر إليك بها و أتذكره و هو يقول |
Bir kısmını hatırlıyorum... ve gerisi rüyalarımla karışık. | Open Subtitles | بعض من هذا أتذكره والبعض الأخر أخذته من أحلامى |
Birçok şeyi hatırlamıyorum. Hatta ne hatırladığımı bile unutuyorum. | Open Subtitles | إننى لا أتذكر أشياءاً كثيرة و لقد نسيت حتى ما كنت أتذكره |
Hayır, hiç görmemiştim. Ya da hatırlamıyorum. | Open Subtitles | كلا، أبداً، على أية حال، ليس هذا ما أتذكره |
hatırladım tek şey, uyuşturucu almak için bardan dışarı çıktığıydı. | Open Subtitles | ما أتذكره بشأن تلك الليلة هو أنه غادر لشراء المخدرات |
Bu yüzden şimdi söyleyeceğim. hatırladığımdan uzun zamandır. | Open Subtitles | منذُ وقت طويل لا أستطيع أن أتذكره كان عملي هو التطفل على الأعراس |
Sürekli birbirimize en son ne dediğimizi hatırlamaya çalışıyorum ama hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أحاول أن أتذكر ماهو أخر شيء وأنا لا أتذكره |
Devam edebildiğim tek şey, hatırladıklarım. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أستطيع الإعتماد عليه هو ما أتذكره |
Limuzinde geçen o gece hakkında Aklıma en çok ne geliyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ما هو أكثر أمر أتذكره بخصوص تلك الليلة في السيارة؟ |
Ben 4 Temmuz hatırlıyor musun biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ما الذي أتذكره في الرابع من يولو؟ |
hatırlamak istiyorum. Denemek istiyorum. Hepsi bu. | Open Subtitles | أريد أن أتذكره أريد أن أجربه، هذا كل شيء |
hatırlayabildiğim kadarıyla, birkaç yıl önce öldüğünü öğrenince ondan çok büyük bir sevgiyle bahsetmişti. | Open Subtitles | , حسب ما أتذكره ذكر أنها كانت أول اعجاب له بعد ان ماتت منذ عدة سنوات |
Neal'i her zaman bebeğimi kucağına almış yabancı olarak hatırlayacağım. | Open Subtitles | سوف أتذكره دائماًبالشخص الغريب الذى يحمل طفلتى |
Biraz halsiz hissetmeye başladım. Sonra tek bildiğim, uyandığımda gökyüzünde olduğum! | Open Subtitles | وبدأت أشعر بالدوار وثاني ما أتذكره أنني استيقظت وكنت في السماء |
Uzun zaman önce onun gibi birini yanımıza almıştık. Hatırladın mı? | Open Subtitles | لقد أعتنينا بواحد مثله منذ زمن بعيد أتذكره ؟ |