İlk defa halk önüne çıkıyor. Neye benzediğini kimse bilmiyor. | Open Subtitles | هذا أول ظهور له في العلن، لا أحد يعرف شكله |
Prens Henry bu sabah erken çıktı, Baroness. Nereye gittiğini kimse bilmiyor. | Open Subtitles | قد غادر الأمير مبكراً هذا الصباح، ولا أحد يعرف إلى أين ذهب |
Bunu hiç kimse bilmiyor. Damat kaçtı ve onu hiç kimse bulamıyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف هذا ولكن العريس رحل ولا أحد يعرف كيف يجده |
Onun adaleti ne şekilde yerine getireceğini hiç kimse bilemez. | Open Subtitles | لا أحد يعرف متى سوف يعاقب وبأي شكل وبأي طريقة |
Ve iğrenç filminin süresi kim bilir kaç yıl önce doldu! | Open Subtitles | والشريط قد انتهت مدة صلاحيته منذ سنوات لا أحد يعرف عددها |
Dört seçkin Amerikalıya şu anda silah doğrultmuşsun ve kimsenin haberi yok. | Open Subtitles | أنتَ توجه السلاح، نحو 4 شخصيات أمريكية بارزة، حالياً لا أحد يعرف |
Kadın milletine kur yapmayı bilen biri varsa, o da karşında. | Open Subtitles | ان كان أحد يعرف فن إغراء الجنس الناعم فهو هذا الرجل |
Hayır, kimse bilmiyor ve ben bunun böyle kalmasını istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | كلا.كلا. لا أحد يعرف. أفضل أن أحتفظ بذلك الأمر بهذه الطريقة.أرجوك. |
Burada olduğunu kimse bilmiyor ve sen de bunu bilmemizi istemiyorsun. | Open Subtitles | لا أحد يعرف أين أنتَ وأنتَ لا تُريدنا أن نعرف ذلك |
Beni kimin öldürmeye çalıştığını kimse bilmiyor. Kimse gerçekten ne olduğunu umursamıyor. | Open Subtitles | ولا أحد يعرف من حاول قتلي لا أحد يهتم بما حدث حقاً |
Ne oldugunu kimse bilmiyor. Kizi bulana kadar beS gün geçti. | Open Subtitles | لا أحد يعرف ما حدث وقبل خمسة أيام وجدوا الفتاه |
Harikayım ama kimse farkında değil. kimse bilmiyor. | Open Subtitles | أنا عظيمة، لكن لا أحد يعرف ذلك لا أحد يعرف ذلك |
kimse bilmiyor, ama herkes sabaha, hiçbir İsrail'linin canlı kalmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف ، و لكن الجميع يقولون أنه بحلول الصباح لن يهرب إسرائيلى حياً |
kimse bilemez. Kalp sorunu olan bir çocuğun annesi olmayı bilemez. | Open Subtitles | لا أحد يعرف كيف يكون أماً لولدٍ مصاب بقصور في القلب |
Bunu kimse bilemez. Aşağı yukarı her gün değişir. | Open Subtitles | لا أحد يعرف الأسعار تتغير من يوم إلى يوم |
Öbür tarafta ne olduğunu kim bilir? Neden öyle bir risk alsınlar | Open Subtitles | لا أحد يعرف مالذي يوجد في العالم الآخر لماذا تقومون بهذه المخاطرة؟ |
Olanları duyduğum zaman, görüşmemizden kimsenin haberi olmadığını anladım. | Open Subtitles | و حين سمعتُ بما حصل , أدركتُ بأنه لا يوجد أحد يعرف |
bilen biri olmadan buna katlanamazdım. | Open Subtitles | ما كنت استطيع مواجهة ذلك دون وجود أحد يعرف الحقيقة |
Beni merak etmeyin. Şimdi ne yapacağımızı bilen var mı? | Open Subtitles | لاتقلق بشأنه هل من أحد يعرف ما هي الخطوة التالية؟ |
Bryan'ı aradık. Otelden ayrılmış. Yerini bilen kimse yok. | Open Subtitles | لقد اتصلنا ببرايان وقالوا لنا بأنه غادر الفندق لكن لا أحد يعرف مكانه |
Polis müdürü, adamlarından birini oraya göndereceğini söyledi Hiç belli olmaz... | Open Subtitles | المارشال قال أنه سيبعث بأحد رجاله إلى هناك لا أحد يعرف... |
En sonunda onlara ne olduğunu bilen olmamasına rağmen, bir süre sonra, Prens kayboldu ve Richard'ın iktidarı güvenli gözüktü. | TED | مع أنه لا أحد يعرف ما حدث لهم بالتحديد إلا أنه بعد فترة اختفى الأمراء و بدا أن حكم ريتشارد آمن. |
Kimse yerini bulamadı çünkü orada olduğunu bile bilen yok. | Open Subtitles | لن يجدها أحد، لأن لا أحد يعرف أنّها كانت هناك |
Bence, ritim ve blues hakkında bir şeyler bilen birisi Afrika'yı da bilmelidir. | Open Subtitles | 'لذا فأي أحد يعرف أي شيء 'حول الإيقاع والبلوز كما انهم ما يسمى ، 'يجب أن تعرف عن أفريقيا. |
Gardner yemin ederim onu hiç tanımıyorum. Kimse tanımıyor. | Open Subtitles | أقسم لك ياجاردنر أنني لا أعرف أي شئ عنه ، لا أحد يعرف |
Nasıl bir göt olduğunu benden iyi bilen yoktur. | Open Subtitles | لا أحد يعرف كم هو أحمق ,كبير كما أعرفه أنا |
Şu an bulunması gereken en yakın hayat kurtarıcı AED'nin nerede olduğunu kimse bilmiyordu. | TED | لا أحد يعرف أين أقرب جهاز إيقاف الرجفان المنقذ للحياة كان من المقرر أن يتم الحصول عليها في الوقت الحالي. |