| Dinle, yoldaş. Belki yanlış numarayı aradın ama tam aradığın adamı buldun. | Open Subtitles | إسمع يا رفيق لعلك أخطأت في الرقم لكنك وجدت ما تبحث عنه |
| Belki de yanlış iz üstündeyizdir. Evet, belki de yanlış okudun. | Open Subtitles | ــ لعلّنا أخطأنا بفهم مفتاح اللغز ــ أجل، لعلّك أخطأت بقرائتها |
| Yine yanlış kardeş. Ölülerle çıkan benim. Alınma ama hepsi de yakışıklı çocuklardı. | Open Subtitles | مرة أخري , أخطأت في إختيار الأخت أنا هي التي تواعد الرجال الميتين |
| Bay Robie, hakkında yanılmışım. Benim hakkımda da sen yanılmış olabilirsin. | Open Subtitles | مستر روبيه لقد أخطأت بحقك أعتقد أنك أخطات بحقى أنا أيضاً |
| Ne olduğunu düşünüyorsanız bunların hepsi korkunç bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | مهما كانَ إعتقادك كل مافي الأمر أنكَ أخطأت في ظَنِك |
| Ne yaptım biliyor musunuz? 917'i aradım ama yanlış basmışım. | Open Subtitles | هل تعلم ما الذي فعلته لقد اتصلت ب917 لكنني أخطأت |
| Ona inanıyordu sadakatsiz, her ne kadar o sadece yanlış vardı bir mendil. | Open Subtitles | هو أعتقدها غير مخلصة , بالرغم من أنها فقط أخطأت وضع مكان منديل |
| Ama yanlış yaparsan, yanlış yaptığını anlayacak kadar bile vaktin olmaz. | Open Subtitles | ولكن ارتكب خطأ ولن يمكنك ان تعرف إذا أخطأت ام لا |
| Ama yanlış yaparsan, yanlış yaptığını anlayacak kadar bile vaktin olmaz. | Open Subtitles | ولكن ارتكب خطأ ولن يمكنك ان تعرف إذا أخطأت ام لا |
| Büyük bir ihtimal dediklerini yanlış duymuşumdur, onlar da benim dediğimi yanlış duymuştur. | Open Subtitles | لذا من المرجح انني أخطأت في سماع كلامهم وهم أخطأوا في سماع كلامي |
| Burada durup bana nerede yanlış yaptığımı söylemene ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجة إليك لتقف هنا وتخبرني عما أخطأت في فعله |
| Burada durup bana nerede yanlış yaptığımı söylemene ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجة إليك لتقف هنا وتخبرني عما أخطأت في فعله |
| Beni öldürmemelerini söyle. Neyi yanlış yaptım? | TED | قل لهم أن لا يقتلوني. ما الذي أخطأت فعله؟ |
| Hayır, yanlış anladınız. O Yüzbaşı Rooney. | Open Subtitles | . لقد أخطأت فى الأمر . هذا هو الكابتن رونى |
| Senin ve ağabeyinin olaydan hiç bahsetmemenizi yaptığınızdan utanıyorsunuz diye algılamıştım ama yanılmışım. | Open Subtitles | أخطأت في الاعتقاد أنّ عدم ذكرك المسألة أنت وأخيك عنى أنكما شعرتما بالخجل الملائم بسبب سلوككما |
| Onlara kalkülüs öğretmeye çalışarak hata yaptım sanırım. | Open Subtitles | ربما أكون قد أخطأت عندما حاولت تعليمهم حساب التفاضل والتكامل. |
| yanıldım galiba. Buraya doğru geldiğinden çok emindim. | Open Subtitles | لقد أخطأت فيه كنت متأكدا جدا أنه هرب من هذا الطريق |
| Gençliğimde, rüyamda kutsal sandık için muazzam, ...bir tapınak yapacağımı görmüştüm ama, ...büyük günah işledim ve tanrının evini, ...yapma görevimi yerine getirmedim. | Open Subtitles | فى شبابى ، كنت قد حلمت اننى قمت ببناء معبد قوى لإيواء تابوت العهد و لكنى أخطأت كثيراً |
| Gizli olduğunu bilmiyordum. Eğer hatam varsa üzgünüm. | Open Subtitles | لم أكن أعرف بأنها سرية أعتذر إن كنت أخطأت |
| İyi bir avcıysan geyiği niye ıskaladın? | Open Subtitles | لماذا أخطأت الأيل إن كنت صيادا ماهرا فعلا؟ |
| Mesela, Adams'ın temyizinde mahkemenin benim haklı ya da hatalı olduğumu söylediğini söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تقول بأن قضية أدام بأن المحكمة تقول أنا صحيح أو أنا أخطأت |
| Tamam, her şeyi berbat ettim. Tamam mı? Fakat sana EPO falan vermedim. | Open Subtitles | حسناً، لقد أخطأت لكن لم أعطك إلايرثروبوين |
| Eric cidden bir hataydı. Onu asla incitmek istemezdim. | Open Subtitles | لقد أخطأت بشأن إيريك ولم أكن سأجرح مشاعره |
| Yine yanılıyorsun, ben yedi yaşındayım ve okula gidiyorum. Yeni başladım... | Open Subtitles | أخطأت ثانية ، أنا بعمر 7 سنوات واذهب للمدرسة |
| Genelde haklı olan bir kıza göre son zamanlarda çok yanıldın. | Open Subtitles | بالنسبة لفتاة لا تخطئ غالبا لقد أخطأت كثيرا مؤخرا لكن لن أخطئ ثانية |
| Hiç adil değil. Bir tane kaçırdım ve neredeyse çırılçıplağım. | Open Subtitles | هذا ليس عادلاً، أخطأت رمية واحدة وأكاد أكون عارية. |
| Almaya çalışırken eğildi, ama ben ıskaladım nişancıyı vuramadım, tamam mı? | Open Subtitles | لقد سقط محاولًا ألتقاطه وأنا أخطأت مٌطلق النار. أخطأت مٌطلق النار، حسنًا؟ |
| Bu şekilde karşına çıkmam yanlıştı biliyorum ama düşündüm ki benim gibi bir çocuğun senin gibi bir kızın ilgisini çekmesi için çok uçuk bir şey yapmalıydım. | Open Subtitles | أعلم أنى أخطأت بفعلى هذا أن أتطفل عليك على هذا النحو و لكنى أدركت أنه ما كان لشخص مثلى أن يجذب إِهتمام |