ويكيبيديا

    "أدلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ipucu
        
    • kanıtları
        
    • deliller
        
    • delilleri
        
    • kanıtımız
        
    • kanıtın
        
    • kanıtlara
        
    • delili
        
    • kanıta
        
    • ipuçlarını
        
    • kanıtınız
        
    • iz
        
    • kanıt
        
    • izleri
        
    • kanıtım
        
    Kahvaltı? Kimlik yok, hiçbir ipucu yok ama 200 dolar var. Open Subtitles الفطور ؟ لا يوجد بطاقة تعريف ، لا أدلة ، ولكن
    Hasar da yoktu, nasıl kaçtığına dair bir ipucu da. Open Subtitles لم يكن هناك أثر لأي ضرر ولا أدلة على أثارك
    kanıtları topladıktan sonra... onlara güzelce dinlenmeleri için izin vereceğim. Open Subtitles كنت أخطط لجمع أدلة على خيانتهم وأجبرهم على التقاعد المبكر
    Komiser Caine'in sağladığı deliller sayesinde Çocuk Hizmetleri Şubesi korunmaya muhtaçlık dilekçesi verdi. Open Subtitles تم تزويد إدارة الخدمات الطفل كافية أدلة اللفتنانت كين إلى ملف دعوى التبعية.
    Hakemler heyeti kendisine karşı sunulan delilleri dinleyecek ve karar okunacak. Open Subtitles محكمة من القَضاة سيستمعون إلى أدلة ضده وسيتم تلاوة قرار ..
    Ancak öğrendiklerimin temelinde şu var, şu ana dek, depresyon ve anksiyetenin dokuz farklı nedenine ilişkin bilimsel kanıtımız var. TED ولكنني أعتقد أن أهم ما تعلمته هو أن لدينا أدلة علمية على تسعة مُسببات مختلفة للإصابة بالاكتئاب والقلق حتى الآن.
    Eğer elinde gerçek bir ipucu yoksa burada durup vaktimi boşa harcamamalısın. Open Subtitles لو كان لديك أية أدلة حقيقية لما كنت موجود هنا مضيعاً وقتي
    Görülebilir davranışlardan ipucu yakalayıp anlamı olan bir şeye dönüştürmeye çalışıyoruz. TED وإنما ننظر إلى أدلة سلوكية واضحة ونحاول تفسير معناها.
    Keşke bir kerede "ipucu yok" demek dışında bir şey söylemek için kafanı dışarı çıkarsaydın. Open Subtitles اتمنى ان تبرز رأسك خارجاً لمرة فقط كي تقول شيئا بخلاف: لا أدلة
    Bu olayda hiçbir ipucu... ..hiç parmak izi, sebep, şüpheli yok. Open Subtitles والان لديك قضية بدون أى أدلة بدون بصمات بدون دوافع , بدون مشتبه فيهم
    Öyleyse ipucu bırakmamak daha mantıklı olur. Open Subtitles وهذا سبب إضافي عدم تسليمها أدلة مجنون بك.
    Tamam, mahkemenin insanların vahşi olduğu iddialarını... destekleyecek kanıtları olduğunu kabul ediyoruz. Open Subtitles نحن نوافق على أن هناك أدلة تعضد الاتهام بأن البشر كانو همجا
    Evet, eğer bana karşı kanıtları varsa, o adamı öldürdüğümü biliyorlar. Open Subtitles أجل, إذا كان لديهم أدلة ضدي, هم يعرفون بأني قتلت الرجل.
    Başsavcı, onun sistematik bir şekilde kanıtları saklayarak mahkûmiyet aldırdığı hakkındaki iddiaları araştırıyor. Open Subtitles النائب العام يحقق في مزاعم أنه يقوم بإخفاء أدلة بإنتظام للحصول على الإدانة
    Biraz sakar ve arkasında deliller bırakıyor ama yine de tehlikeli biri. Open Subtitles في منتصف الليل. إنه أخرق ويترك ورائه أدلة ولكنه لا يزال خطير.
    Burada yedi bini aşkın yıldır insanların yaşadığına dair deliller var. Open Subtitles هُناك أدلة على بشر عاشوا هُنا لأكثر من سبعة ألاف عام.
    Cinayeti itiraf edebilir... ama hala kundaklama olayındaki delilleri inceliyoruz. Open Subtitles يستطيع الاعتراف بجريمة القتل لكن ما زلنا نفحص أدلة الحريق المتعمد
    Ayrıca, Başkan yardımcısını ihanetten, suçlamaya yetecek kadar kanıtımız yok. Open Subtitles أيضاً، نحن لا نملك أدلة كافية لنتهم نائبة الرئيس بالخيانة.
    Ön duruşma ayın 19'u saat 10:00'da yapılacak, o zaman davaya devam etmek için yeterli kanıtın olup olmadığına karar vereceğim. Open Subtitles جلسة الإستماع الأولية ستكون في الـ19 من الشهر العاشرة صباحاً، حينها سأقرر إن كان لدينا أدلة كافية لإكمال المحاكمة
    Acaba ödediğimiz vergilerle kayda değer yeni kanıtlara mı ulaştı? Open Subtitles من دافعى الضرائب هل يمتلك أدلة جديدة قيمة؟
    Demek ki bu pedal basma izi delili kesin değil. Open Subtitles هيا , هذا يعني أدلة الأثر على دواسة الوقود ملتبسة
    Türlerin başlangıcını ve zamanla tükenişini gösteren kanıta sahipsiniz. TED لديك الآن أدلة على أصل وانقراض الأنواع عبر الزمن.
    Curiosity gibi gezginlerimiz, Mars'ın yüzeyini tarayıp, bildiğimiz hayat ipuçlarını ve kökenlerini arıyor. TED عرباتنا المتجولة مثل كيوريوسيتي روفر تمسح سطح المريخ، تحفر بحثًا عن أدلة لأصول الحياة كما نعرفها.
    Pekâlâ tartışmanın hatırına mahkemede kullanabileceğiniz kanıtınız olduğunu farz edelim. Sonra ne olacak? Open Subtitles بما أننا نتجادل ، لنفتراض أن لديكم أدلة دامغة ، ماذا بعد ذلك؟
    İki günde 4 balta cinayeti oldu ve hiç iz yok. Open Subtitles أربعة جرائم قتل بإستخدام الفأس خلال يومين لا توجد أية أدلة
    Neden çürütülemez somut bir kanıt, bir uzaylı cesedi yaratmıyorlar? Open Subtitles لماذا يتم بناء أدلة حقيقية, جسم فضائي الذي يمكن دحضه؟
    Kolunda, bacağında ve göğüs kafesinde yara izleri var, bazıları savunma kaynaklı. Open Subtitles ثمّة أدلة بوجود جروح على أذرعه ;وعلى صدره وقيامه بالدفاع عن نفسه
    Sizi, kendimi ve vekillerin 3'de 2'sini önümüzdeki 20 yıl boyunca parmaklıkların arkasında tutacak kadar dosyamda kanıtım var. Open Subtitles الموضوع هو أنني لدي أدلة كافية في ملفاتي الخاصة أدلة حول أبنية سكنية عقود طرق ، ومواني ومشروعات تعليب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد